Zafer haftasında Ahlat kutlamaları Sözcü Gazetesi

Sevgili okurlarım 26 Ağustos, büyük taarruzun yıldönümü. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle başlayan bu taarruzda Yunan ordusu püskürtülmüş ve zaferimiz birkaç gün sonra 30 Ağustos 1922’de perçinleşmişti.

Bunlar Türkiye için çok önemli günlerdi ve her yıl büyük törenlerle kutlanırdı.

Sonra günün birinde adına AKP denilen bir parti iş başına geldi...

Ve bu kutlamaların çoğu iptal edildi!..

Çünkü onların Cumhuriyet dönemine, İsmet Paşa’ya ve özellikle de Mustafa Kemal Paşa’ya alerjisi vardı.

Yıllar yılları izledi ve bunlar bir süre sonra ulusal bayramlarımızı unutturma çabasına açıkça giriştiler. Kendi çaplarında birtakım yeni keşifler yapıp onları piyasaya sürmeye başladılar!

★★★

“Efendim 26 Ağustos, tarihimiz açısından çok önemli bir gündür. Başkomutan Alpaslan 1071 yılında haçlı ordularına karşı Malazgirt ovasında büyük bir zafer elde etmiştir. Dolayısıyla bunun kutlanması gerekir...”

Amaçları Zafer Haftasını millete unutturmak ve onun yerine Malazgirt’i yamamaktı...

Çalışmalarını bu doğrultuda sürdürdüler.

Peki ama bu kutlamalar nerede yapılmalıydı?

Onun da çözümünü hemen buldular...

Zafer, Doğu Anadolu’da bir yerde, Malazgirt ovasında kazanılmıştı ama savaş alanının yeri bile tam olarak bilinmiyordu.

Bu durumda karar verdiler:

Malazgirt, Van gölü kıyısındaki Ahlat ilçesine yakındır. Bu durumda biz Ahlat’ta yeni bir Saray yaptıralım ve 26 Ağustos kutlamalarını her yıl orada yapalım!

★★★

İşi bilmeyenler, şimdi anlatacaklarıma belki inanmayacaktır ama kesinlikle doğrudur...

Karar aldılar ve Ahlat’ta yeni bir Saray yaptırdılar.

Bu işi için milyarlarca lira harcandı ve Saray’ın birkaç yıl süren inşaatıyla birlikte dayanıp döşenmesi de en sonunda bitirildi.

Bu yapının adına da Arapça ‘Cumhurbaşkanlığı Ahlat külliyesi dediler.

★★★

Çeşitli süper lüks binalardan oluşan bu Saray yavrusu senede birkaç gün, sadece 26 Ağustos günü Malazgirt için açılıyor ama çok sayıda personeli boş binalarda 365 gün görevde!

Recep Tayyip geçen yıl 26 Ağustos Malazgirt Zaferi kutlamalarını bu Ahlat Sarayında yaptırdı. Bakanlar Kurulu o günün şerefine Ahlat Sarayında sözüm ona, kendisinin başkanlığında toplandı!

Komediye bakar mısınız! 

Devletin, milletin milyarları hiç gereksiz bir biçimde, orada boş tutulan ‘külliyeye’ hortumlandı.

Malazgirt Zaferini her yıl kutlamayı unutmuyorlar ama 26 Ağustos ve 30 Ağustos kutlamalarını göstermelik protokol törenleri hariç boş veriyorlar.  

Sevgili okurlarım Meclis’te düzenlenen tiyatroda görevlendirilen komisyonun adı çok iddialı...

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu.

Amacı terörsüz Türkiye yaratmakmış.

Umarım gerçekleşir.

Daha önce de yazdım, bu komisyon defalarca toplanacak ama hiçbir sonuç çıkmayacak.

Birbirimizi bu yolla kandırmaya devam edeceğiz!

Geçen günkü yazımda şöyle demiştim...

Bu komisyondan civciv çıkacak kuş çıkacak!

Şimdi o fikrimi değiştiriyorum.

Ne civciv çıkar ne de kuş!

★★★

Bu hafta yine toplandılar. Çeşitli kesimlerin temsilcileri çağrılmıştı. Her biri ayrı ayrı konuştu, herkes eteğindeki taşları döktü.

Bazılarının gündeminde yine Apo vardı. Onun ille de serbest bırakılmasını istediler. Bazıları toplantıda Kürtçe konuşmak istedi ama sözleri tutanaklara geçirilmedi.

Şehit ailelerinin sözleri biraz cılız kaldı ya da medyaya o kadarıyla yansıdı...

Ve bir kez daha anlaşıldı ki bu komisyon da hiçbir işe yaramayacak ve tiyatronun perdeleri herhangi bir sonuç alınmadan bir süre sonra ister istemez inecektir.

★★★

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından yönetilen ve milletvekillerinden oluşan bu komisyon, çalışmalarını önümüzdeki hafta da sürdürecek.

Bu kez çağrılı olanlar eski Meclis başkanları.

Ama gelin görün ki bazı başkanlar hayatta olduğu halde çağrılmadı.

Kaya Erdem, Cahit Karakaş, Mustafa Kalemli ve Hüsamettin Cindoruk... Davetler neye göre yapıldı, onlar niçin çağrılmadı, bilen yok.

Acaba onların yaşlandığı veya hasta oldukları mı düşünüldü? Ya da bilmediğimiz başka nedenler mi var?

Öyle bile olsa, alınan bu karar tam anlamıyla ayıptır.

Nezaketsizliktir.                                                 

Numan Bey bu konuda bir açıklama yaparsa öğreniriz!