Zayıflama iğneleriyle ilgili uyarı!
Haber Global sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Kilo vermekte zorlanan, obezite seviyesine ulaşmış ve sağlık sorunları yaşamaya başlayanlar için zayıflama iğnelerinin dikkati çeken bir seçenek haline geldiğini ancak obezite ve diyabet tedavisinde kullanılan bu iğneyi, belirli kriterleri taşıyan kişiler kullanabileceği uyarısında bulunan Medical Park Antalya Hastanesi'nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hakan Düğer, "Türkiye, obezitenin sık rastlandığı ülkeler arasındadır. Vücut kitle indeksi 30'un üzerinde olan bireyleri obez olarak tanımlıyoruz. Son günlerde sıkça duyulan zayıflama iğneleri, obezite ve diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar, normalde bağırsaklarımızda üretilen bazı hormonların etki süresi uzatılarak geliştirilmiştir. Beyindeki iştah merkezini baskılar, mide boşalmasını geciktirir ve kişiye tokluk hissi verir. Temel etki mekanizmaları budur" açıklamasında bulundu.
'İĞNE KULLANILIRKEN DİYET VE EGZERSİZE DEVAM EDİLMELİ'Zayıflama iğnesinin doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Düğer, "Hastalar, bu iğneyi kullanırken mutlaka diyet ve egzersize devam etmelidir. Diyet ve egzersize rağmen kilo kontrolü sağlanamayan, vücut kitle indeksi 30'un üzerinde olan bireylerde veya vücut kitle indeksi 27'nin üzerinde olup diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, uyku apnesi ya da karaciğer yağlanması gibi hastalıkları bulunan kişilerde bu ilaçlar kullanılabilir. Gebeler ve emziren anneler tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır. Ayrıca, ilaca karşı alerjik reaksiyon geliştirenler, geçmişinde pankreas iltihabı olanlar ve nadir görülen bir kanser türü olan tiroit kanseri tanısı almış kişiler de bu ilaçları kullanmamalı" ifadelerini kullandı.
İğneyi kullanırken nasıl beslenilmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Düğer, "Bu ilaçların günlük ve haftalık kullanılan formları mevcuttur ve ülkemizde iğne şeklinde uygulanmaktadır. Kullanım süresince kişilerin proteinden zengin beslenmeleri önerilir. Çünkü yağ dokusunda azalma ile birlikte kas dokusunda da azalma görülebilir. Bunun yanında lifli gıdalardan zengin ve basit karbonhidratlardan uzak bir beslenme tarzı benimsenmelidir. Sadece zayıflama iğnesiyle yüzde 20'ye kadar kilo kaybı mümkün" diye konuştu.
'ŞİKAYETLER GENELLİKLE TEDAVİNİN BAŞLANGIÇ DÖNEMİNDE GÖRÜLÜR'İlacın yan etkileri hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Düğer, "Bu ilaçlara bağlı yan etkiler genellikle mide ve bağırsak sistemi ile ilgilidir. En sık görülen yan etkileri reflü, bulantı, kusma, hazımsızlık, şişkinlik, kabızlık ve ishaldir. Bu şikayetler genellikle tedavinin başlangıç döneminde görülür ve çoğu zaman tolere edilebilir düzeydedir. Bunun dışında halsizlik, baş ağrısı ve çarpıntı gibi daha nadir görülen şikayetler de olabilir" dedi.
'MALİYET EN BÜYÜK ENGEL'İlaçların maliyeti nedeniyle kullanımının sınırlı olduğunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Düğer, "Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada bu ilaçlardan fayda görecek pek çok kişi, yüksek maliyet nedeniyle ilaca ulaşamamaktadır. Uygun olan bireylerin ise yalnızca yüzde 1'i bu ilaçları kullanabiliyor. Umarım ilerleyen yıllarda bu ilaçların maliyeti düşer ve daha fazla kişi faydalanabilir" ifadelerini kullandı.


