Zeytinlik yasası komisyondan geçti! Geriye bu fotoğraf kaldı
Halktv sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
AKP iktidarı, Türkiye'nin en önemli tarımsal değerlerinden biri olan zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgeleri madencilik faaliyetlerine açacak bir yasa teklifi hazırladı.
Muhalefet, bu teklifi "maden faaliyetlerine süper izin" olarak yorumladı.
Teklife göre, çevresel etkilerin belirlenmesini sağlayan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu çok hızlı bir şekilde verilebilecek. Yani maden faaliyetleri veya başka bir yatırımın çevreye zarar verip vermeyeceği önceden tespit edilecek; ancak bu süreçte kurumlar 3 ay içinde yanıt vermezse, bu sessizlik “izin verilmiş” sayılacak.
CHP Bursa Milletvekili ve ziraat mühendisi Orhan Sarıbal, düzenlemeyi şöyle özetledi:
“Eğer bir kurumdan izin alınacaksa, örneğin DSİ, Karayolları, Tarım İl Müdürlüğü gibi... Diyor ki: ‘3 ay içinde cevap ver.’ Eğer 3 ay içinde cevap verilmezse, bu sessizlik izin verilmiş sayılır. Olumlu kabul edilir, işlem yapılır. Yani ya itiraz et, ya da sus; ikisi de aynı kapıya çıkıyor.”
Sarıbal, tartışmaların yalnızca zeytinlikler üzerinden yürütülüyor gibi görünse de, teklifin Türkiye'nin tüm doğal kaynaklarını etkileyeceğini belirtti.
KÖYLÜLER KOMİSYONA ALINMADI
Komisyon görüşmeleri sırasında vatandaşlar salona alınmadı. Düzenlemeye karşı çıkan zeytinlik sahibi köylüler seslerini duyurmak istese de, çevreciler ve köylüler toplantıya katılamadı. Fakat maden şirketlerinin temsilcileri komisyonda yer aldı.
Bu nedenle AKP ve CHP milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı. CHP’li Sarıbal’ın, Komisyon Başkanı AKP’li Mustafa Varank tarafından tartaklandığı öne sürüldü.
Çevrecilerin, köylülerin ve muhalefetin tüm itirazlarına rağmen yasa teklifi, AKP ve MHP oylarıyla komisyonda kabul edildi. Teklif, 24 Haziran’da TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek.
Sarıbal, teklifin kabul edilmesinin ardından X hesabından şu ifadeleri paylaştı:
GERİYE BU KARE KALDIZeytin ağacına, toprağa, köylünün emeğine kasteden AKP’nin sömürge yasa teklifinin kritik 11. Maddesi de Sanayi Komisyonu’nda kabul edildi.
Bu maddeyle zeytinlikler maden şirketlerine peşkeş çekiliyor.
Doğal alanlar talana açılıyor, kaçak madenler affediliyor. Bu bir “enerji” meselesi değil, vatana ihanettir!
100 yaşındaki zeytin ağacını alıp başka yere dikemezsin. Taşınan ağaç yaşamaz, verim vermez, bir daha asla eski haline dönemez. Zeytini taşıyorum demek, kökünü kurutuyorum demektir!
Meralar başka amaçla kullanılamaz.
Ama AKP, 14. maddeyle de meraları göz göre göre saldırıya açtı.RES’i her dağa, HES’i her derede kuramazsınız! 25 metre yüksekliğinde ağaçları söküp, kesip rüzgar türbini dikenin derdi doğa değil, ranttır.
Orman Kanunu 169. madde çok açık! Ormana dokunamazsınız. Ama bunlar, milyonlarca orman kesimini meşrulaştırıyor.
İktidara geldiğiklerinde yıllık 12 milyon metreküp olan orman kesimi, bugün 25 milyona çıktı. Yangınlarda her yıl 38 bin hektar orman kül oluyor.
Zeytin katliamı, mera kıyımı, orman yağmasıyla geleceğimizi yok edecekler, giderayak ne var ne yok, satacaklar halkı köleleştirecek, yerinden yurdundan edecekler.
Bu analar, atalar yıllarca bu toprağa emek verdi. Şimdi o toprağı, zeytinlikleri, ormanları bir gecede maden şirketlerine peşkeşe izin vermeyeceğiz.
YOK ÖYLE YAĞMA! Bu kanunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz, bu talana geçit vermeyeceğiz!
Arbedenin yaşandığı, köylülere söz hakkı verilmeyen komisyondan geriye acı bir kare kaldı.
Sarıbal’ın paylaştığı fotoğrafta, komisyon salonunun önünde bir köylünün ellerini birleştirip çaresizce oturduğu an yürekleri dağladı.





