14 Ağustos Pakistan ın bağımsızlığının 78. yıl dönümü Asya Haberleri

Pakistan ka matlab kiya – La ilahe illallah yani Pakistan’ın anlamı nedir? La ilahe illallah sloganlarıyla 14 Ağustos 1947’de Pakistan bağımsızlığını kazandı. Müslümanların inançlarını rahatça yaşayabileceği bir İslam toprağı olarak kurgulanmıştı. Pakistan bugün, tüm coşkuyla, bağımsızlığının 78. yıl dönümünü kutluyor. Pakistan bağımsızlığından bu yana çalkantılı süreçler geçirmiş ve Doğu Pakistan’ı (bugünkü Bangladeş) süreç içerisinde kaybetmiş olmasına rağmen nükleer bir güç olarak parlak bir geleceğe güvenli adımlarla ilerliyor. Türkiye Pakistan bağları o kadar derin ki Pakistanlılar bunu ‘iki bedendeki tek can’ olarak niteliyorlar. Bağlarımız yüzlerce yıl geriye giden tarihi bağlardır. Bağlarımız sağlam ama iki ülke ilişkileri birçok konuda istenilen düzeyde değil. Yeni Şafak olarak, bu özel Pakistan Bağımsızlık yıldönümü ekimizin iki ülke ilişkilerine olumlu etki yapmasını dileyerek Pakistan-Türkiye Kardeşliği ilelebet yaşasın diyoruz.

78. bağımsızlık yıl dönümünü kutlarken, yurtiçinde ve yurtdışında yaşayan tüm Pakistanlılara en içten tebriklerimi sunuyorum. Bugün, Pakistan’ın kuruluşuna yol açan cesaret, birlik ve fedakârlıkları hatırlatan bir gündür. Tüm ulusumuz, kurucu liderimiz Kaid-i-Azam Muhammed Ali Cinnah ve Pakistan Hareketi’nin tüm mücadele arkadaşları ve fedakâr emekçilerinin önünde minnet ve saygı ile eğilmektedir.

Pakistan İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zardari.

Bu Bağımsızlık Günü’nü yenilenmiş bir gurur ve umut duygusuyla kutluyoruz. Son dönemde, milletimiz dış saldırılar karşısında gücünü, kararlılığını ve birliğini yeniden teyit etmiştir. Maraka-e-Haq ve Operasyon Bunyan-um-Marsoos’daki başarılarımız tarihimizde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu, sarsılmaz bir ulusal irade, profesyonelce bir mükemmeliyet ve ortak bir amaçla hareket etmenin bir göstergesidir. Haksız ve sebepsiz Hindistan saldırısıyla karşı karşıya kalan Pakistan, açıkça, cesaret ve itidal ile yanıt vermiştir. Dünya, barışsever bir milletin aynı zamanda egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunabilecek güce sahip olduğunu görmüştür.

Bu zafer, halkımıza yeniden güven ve moral kazandırmıştır. İnsanlarımızın moralini yükseltmiş, kurumlarımıza olan inancı güçlendirmiş ve Pakistan’ın uluslararası alandaki itibarını artırmıştır. Bugün dünya, Pakistan’ı barış isteyen ama zorlamaya boyun eğmeyen bir ülke olarak görmektedir. Ancak bu an, yalnızca askeri bir başarı ile ilgili değildir. Bir ulusun birleştiğinde, odaklandığında ve ortak bir hedefe bağlı olduğunda neler başarabileceğinin de bir hatırlatıcısıdır. Şimdi bu ruhu ekonomik canlanma, eğitim reformu, teknolojik ilerleme, kurumsal gelişim ve çevresel dayanıklılık için kanalize edelim.

Hindistan’a karşı elde ettiğimiz son başarıda sergilediğimiz disiplin, cesaret ve açıklık, yoksulluğu ortadan kaldırma, halkımıza fırsatlar yaratma ve adil, kapsayıcı bir toplum inşa etme yolunda da bizi zafere taşıyabilir. Bu özel günde, aynı zamanda Hindistan İşgali Altındaki Cammu ve Keşmir halkıyla dayanışmamızı da ifade ediyoruz. Onların adalet ve kendi kaderini tayin hakkı için gösterdikleri cesaret ve mücadele her zaman kalbimizde olacaktır. Pakistan, bu haklar gerçekleşene kadar diplomatik, ahlaki ve siyasi desteğini kararlılıkla sürdürecektir.

Bu Bağımsızlık Günü, tarihimizde bir dönüm noktası olsun. Aramızdaki bölünmelerimizin ötesine geçelim ve adalet, eşitlik, inanç ve herkese hizmet temeli üzerinde inşa edilmiş bir Pakistan için birlikte duralım. Yüce Allah bize rehberlik etsin ve destek olsun. Amin!

Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şahbaz Şerif.

Bugün, Yüce Allah’a şükrederek, Pakistan’ın bağımsızlığının 78. yılı vesilesiyle milletimize en içten tebriklerimi sunuyorum.

Milletimizin kurucu atası, Kaid-i-Azam Muhammed Ali Cinnah’a ve Pakistan’ın fikir babası Allame Muhammed İkbal’e, bağımsızlık mücadelesinin diğer azimli liderlerine ve çalışanlarına saygılarımı sunuyorum. Onlar, tek bir vizyon, tek bir misyon ve tek bir hedef etrafında milletimizi birleştirerek, tarihin akışını değiştiren bir irade ortaya koymuş, ülküsü bağımsızlık olan bir devletin kurulmasıyla imkânsız gibi görünen bir hayali gerçeğe dönüştürmüşlerdir.

Geride bıraktığımız 78 yıl, millet olarak birçok zorluğa göğüs gerdiğimiz, direncimizi, güçlü inancımızı ve parlak bir geleceğe dair umudumuzu gösteren bir hikâyedir. Buna rağmen Pakistan, ekonomiden spora, savunmadan bilgi teknolojilerine kadar her alanda bir dizi başarı ve dönüm noktasından geçmiştir. Pakistan halkı, eşsiz kararlılık ve cesaretiyle bilgi ve beceri açısından örnek olacak sayfalar yazmıştır.

6-10 Mayıs 2025’te Hindistan’ın dayattığı savaşta kazanılan Maarka-i-Haq zaferi, özgürlüğümüzün değerini daha da artırmış, Pakistan halkının yüreğinde yeni bir azim ve coşku uyandırmıştır. Bu zafer, Bağımsızlık Günü’nün sevincini ve kutlamalarını defalarca kez artırmıştır. Yüce Allah’ın lütfuyla, kahraman silahlı kuvvetlerimiz Hindistan’a karşı verdikleri mücadelede geçmişteki ihtişamlarını yeniden canlandırmış, sağlam bir sur gibi düşmanın sahte gururunu yerle bir etmiştir. Kahraman askerlerimizin ve hava kuvvetlerimizin askeri kabiliyeti, cesareti ve imanı, düşmanı diz çökmeye mecbur bırakmıştır. Özgürlüğümüz uğruna canlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle anıyor, derecelerinin ebedî hayatta yücelmesi için dua ediyoruz.

Bu yalnızca bir askeri zafer değil ama aynı zamanda sevgili vatanımızın temelini oluşturan İki Millet Teorisi’nin doğruluğunun da bir zaferidir. Aynı ruhla, su kaynaklarımız da dâhil olmak üzere, ulusal çıkarlarımızı savunmak ve korumak için tetikte durmaktayız.

Pakistan’ın egemenliğini koruma konusundaki kararlılığımızı ifade ederken, barışçıl bir ulus olarak, bölgesel ve küresel sorunların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesi ve barış içinde bir arada yaşama ilkelerine olan inancımızı yineliyoruz. Hindistan’ın da Cammu ve Keşmir sorunu dâhil tüm ihtilafların çözümü için aynı iradeyi göstermesi gerekmektedir.

Hükûmetimiz, halkın refahını öncelikli hale getirmiştir. Bu bağlamda atılan önemli adımlardan biri, elektrik fiyatlarında yapılan büyük indirimin, halkın geneli ve sanayi için doğrudan rahatlama sağlamasıdır.

Başbakan olarak, ülkemizi çağımızın yeni ekonomik, endüstriyel ve teknolojik gerekliliklerine etkin biçimde hazırlamak için tüm imkânların seferber edildiğini özellikle ifade etmek isterim. Bu politika ve programların yanı sıra, Pakistan’ın ilerlemesinin asıl gücü, birlik ve beraberliğimizdir. Askeri kudretimiz gibi, güçlü ve istikrarlı bir ekonomi de sarsılmaz bir ulusal savunma ve egemenlik için vazgeçilmezdir. Bunun için hepimizin Maarka-i-Haq ruhunun ve Pakistan Hareketi’nin gerektirdiği azmi bir kez daha göstermemiz gerekmektedir.

Bu vesileyle, tüm siyasi partilere ve toplumun tüm kesimlerine, ulusal çıkarlarımızı koruma azmimizi güçlendirmek için el ele verme çağrısında bulunuyorum. Ancak bu şekilde milletimizi birlik içerisinde topyekûn bir başarıya ulaştırabilir, kurucu liderlerimizin ve şehitlerimizin Pakistan’ın kuruluşunda hayalini kurduğu ideali gerçekleştirebiliriz.