17 saniye kuralı yeniden sahalara döndü! Z kuşağı akım haline getirdi Sözcü Gazetesi

Görselleştirme ve olumlu onaylamalarla uygulanan 17 saniye kuralı özellikle TikTok’ta kişisel gelişim meraklıları ve Z kuşağı arasında yeniden odaklanma aracı olarak öne çıkıyor.

Uzmanlar yöntemin mucizeler vadedemeyeceğinin altını çizse de Klinik sosyal hizmet uzmanı Julia Childs Heyl, Verywell Mind’te yayımlanan deneyiminde, “Bu uygulama önemsiz görünebilir; ancak düzenli tekrarlandığında zihinsel bir eğitim haline geliyor” diyor. Heyl, her sabah seçtiği hedefle ilgili olumlu bir cümleyi tekrarlayıp kısa süreliğine odaklanmanın, güne berrak bir zihinle başlama alışkanlığı kazandırdığını belirtiyor.

Evlilik ve aile terapisti Kim Slipski ise yöntemi “zihinsel bir pusula” olarak tanımlıyor. Slipski’ye göre, “Geleceğimize dair vizyonumuzu her prova ettiğimizde, beynimiz bizi bu vizyona yaklaştırabilecek fırsatları daha kolay tanımaya başlıyor.” Ancak terapinin veya somut bir eylem planının yerini tutmadığını, yalnızca derin motivasyon süreçlerini desteklediğini vurguluyor.

Uygulayıcıların aktardığına göre, birkaç gün içinde artan netlik hissi ve gün içindeki kararlarını hedefleriyle daha uyumlu hale getirme yeteneği en somut faydalar arasında. Yöntemin başarılı olabilmesi içinse şunlar kaçınılmaz şartlar olarak sıralanıyor:

Günlük belirli bir zaman dilimi oluşturmak (örneğin uyanır uyanmaz ya da yatmadan önce),

Kısa veya orta vadeli, net ve ulaşılabilir bir hedef seçmek,

Görselleştirmeyi olumlu ve kısa bir cümleyle desteklemek,

Hemen sonuç beklememek; gözle görülür değişimi zamanla takip etmek,

Tekniği somut adımların tetikleyicisi olarak kullanmak.

Slipski, gerçekçi olmayan beklentilere karşı da uyarıyor: “Maddi arzularımızı zihnimizde ifade etmek, onları istememize neden olan güvensizliği gidermiyor.” Dolayısıyla 17 saniyelik yöntem, kişisel gelişim yolculuğunda bir mikro ritüel işlevi görse de, derin öz çalışma ve somut adımlar hâlâ başarının temel taşları olarak öne çıkıyor.