1990’lardaki yüksek dalgalı enflasyona dönme tehlikesi Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Eylül ayı enflasyonu, “yeniden tek haneli enflasyon umutları”nın kaybolmasına yol açıyor. Ekonomi yönetiminde, 2-3 yıl önceki “iddialı enflasyonla mücadele çabası”nın da kaybolduğu gözleniyor. Bu aşamada mücadeleden vazgeçilirse, özellikle 1990’lı yıllarda gördüğümüz, yüksek ve dalgalı enflasyon dönemine yeniden dönüleceğine ilişkin korkular artmaya başladı.
Başından beri enflasyonla mücadelede özellikle ilk 1-1.5 yıl içerisinde sonuç alınması gerektiği, aksi takdirde, yani sıkı para politikası uzadığı takdirde enflasyonla mücadelenin gevşeyeceği uyarısında bulunulmuştu.
Gelinen noktada bu uyarıların gerçekleşmeye başladığını söyleyebiliriz. 2023 yılı ortasından beri uygulanan program, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrı nedeniyle, sıkı biçimde uygulanamadı. 2025 yılında enflasyonun tek haneye ineceği sözü verilmiş, sonradan sürekli revize edilmişti ama hiçbir hedef gerçekleşmedi.
Enflasyonla mücadelenin iktidar tarafından sulandırıldığı zaten görülüyordu ama eylül enflasyon rakamı umutların kaybolmasında etkili oldu. Artık herkes bu yıl sonunda, enflasyonda yüzde 30’un altına inilemeyeceğini gördü. Ekonomi yöneticileri de yüzde 29’luk hedefin gerçekleşeceğini söylemekten artık vazgeçtiler.
Sadece bu yıla değil, önümüzdeki yıllara ilişkin olarak da mücadele tavrının görülmemesi, tek hane umutlarının kaybolmasında etkili oluyor. Siyasi krizin devam etmesi, iş kesiminden gelen “faiz indir baskısının büyümesi” etkili. AKP tabanından gelen şikayetler, parti yöneticilerinin “enflasyonu o kadar indirmeye gerek yok” anlamına gelen taleplerini açıkça dile getirmeleri umutların kaybolmasında önemli oluyor.
MERKEZ HAVLU ATACAK MI?
Bu aşamada 23 Ekim’de Merkez Bankası yönetiminin vereceği faiz kararı, kritik bir öneme sahip olacak. Eylül ayında teknik gerekliliklerin çok üzerinde, 2.5 puanlık indirim yapılması, Merkez Bankası yönetiminin de artık tek haneye inanmadığı algısını yarattı. Merkez Bankası bu ay da “piyasalar istiyor” diye 2.5 puanlık indirim yaparsa, umutların tümüyle biteceği söylenebilir.
Eylül enflasyonu, düşmeyen beklentiler Merkez Bankası yönetiminin yeni bir faiz indirim kararı vermesini, aslında engelliyor. Ancak “faizde 40’ın altına inilmesi için en azından 1.5 puanlık indirim yapılıp, faizin yüzde 39’a indirilmesi” beklentisinin hakim olduğunu görüyoruz. Merkez Bankası yönetimi böyle bir karar alırsa, belki siyasetin ve piyasanın istediğini yapmış olacak. Ancak böyle bir kararın, “enflasyonla mücadelede Merkez’in de havlu attığının bir göstergesi” olarak görüleceği, gözden uzak tutulmamalı.
Türkiye 1970’li yıllarla birlikte yüksek enflasyon dönemine girmişti. 1970-2003 yılları arasında enflasyon yılda ortalama yüzde 47.8 olarak gerçekleşti. 1990’lı yıllarda ise enflasyonun ortalaması yüzde 76.7 olarak hesaplanıyor.
Cumhurbaşkanı “biz indirdik, yine yaparız” diyor ama enflasyonun tek haneye inmesinin, Kemal Derviş politikalarıyla gerçekleştirildiği, AKP’nin sadece “mevcut programı devam ettirme” başarısı gösterdiği unutulmamalı.
Tekrar böyle bir sürece girilirse, 1990’lı yıllardaki yüksek ve dalgalı enflasyon geri gelecek. Bu kez yüzde 25-30 ile 50-60 arasında gidip gelen, uzun bir süreç tehlikesi var.
Yüksek ve dalgalı enflasyon vatandaşından en büyük yatırımcısına kadar önünü görmeyi engelliyor, yatırımlar gerçekleşmiyor. Küresel dönüşümün hızlandığı süreçte, enflasyonda böyle bir dönemin yeniden yaşaması, Türkiye’nin onlarca yıl geriye gitmesi anlamına gelecektir.


