ABD’nin bir şeyhten hibe uçak almasına CHP ne der?
Haber7 sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
Türkiye, Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanistan ile olan mücadelesini bir ölçüde Ruslardan aldığı silah yardımı ile kazandı.
Sovyetler Birliği bize hem altın hem silah yardımı yaparak, düşmanı topraklarımızdan temizlememizde büyük destek sağladı.
Bu manzara savaşın ardından da değişmedi.
Ülkemiz, ikinci dünya savaşından yakın zamana kadar maalesef ordusunu Batı’nın “hibe” diye verdiği “envanter fazlası” hurdalarla teçhiz ediyordu.
Örneğin Washington yönetimi, “Size 100 adet M1A1 Abrams tankı hibe edelim” dediğinde, o dönem Türkiye’yi yönetenler, Amerikan hurdaları için mutluluktan uçuyordu.
Hediyeler sadece askeri alanla sınırlı kalmıyordu.
Yabancı devletlerin, bizim liderlerimize de bazı armağanları oluyordu.
Kayıtlara göre 1 Mercedes, 1 Cadillac ve 2 tane Lincoln olmak üzere dört adet gösterişli otomobili olan Gazi Mustafa Kemal’e bu araçlardan 3’ü yabancı devletler, biri ise İş Bankası tarafından hediye edildi.
Tabii Türkiye de boş durmuyor, imkânlar dâhilinde dost ülkelerle hediyeleşiyordu.
Mesela!
Atatürk de 1934 yılında İran Şahı Pehlevi'ye, Kayseri’de üretilen bir eğitim uçağını hediye etmişti.
Hazır “uçak” demişken…
1926 yılında Kayseri ve Eskişehir’de ilk uçak fabrikalarını açan ve İran’a uçak hediye edebilen Türkiye, 1947 yılında yürürlüğe konulan “Marshall Planı” çerçevesinde sözde yardıma başlayan ABD hükümetinin talebi doğrultusunda önce uçak üretimine son verdi.
Hatta eldeki bu uçaklardan 50’sinin de Kayseri’de toprağa gömüldüğü öne sürüldü.
Her alanda zayıf olduğu için yardım peşinde koşan ve hatta Kıbrıs Barış Harekâtı’nı bile hibe silahlarla yapan Türkiye, sürekli başkalarının eline bakarken…
Yöneticileri de sık sık zor durumda kalıyordu.
Cumhurbaşkanlığı'na ait Gulfstream 4 tipi 17 kişilik “GAP” uçağı sürekli arıza yaparak halkın yüreğini ağzına getiriyordu.
Süleyman Demirel'in Van ziyaretinde camı kırılan GAP uçağı, D-8 Zirvesi için gittiği Bangladeş'ten dönerken de İran hava sahasında arızalanmıştı.
Kritik anlarda yaptığı arızalarla tanınan GAP uçağı, bir sürpriz de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e yapmış, Amerika ziyareti öncesinde kabin hava basıncı bozulmuştu…
GAP'la uçamayan Sezer de Genelkurmay Başkanının kullandığı aynı model başka bir uçakla ABD'ye hareket etmek zorunda kalmıştı.
*
Başta savunma olmak üzere ulaşımdan alt yapıya, sağlıktan daha pek çok alana kadar Türkiye’ye çağ atlatan Başkan Erdoğan ise benzer bir acziyetin yaşanmaması için 2018 yılında, yabancı devletlerin filolarında kullanılanlara benzer uzun menzilli bir uçak alımı için harekete geçti.
O sıra Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani de Boeing 747-8 tipi uçağını satıyordu.
Bunu öğrenen Türkiye, Katar şeyhinin sattığı uçağa talip oldu.
Sadece bir sene önce, yani Haziran 2017’de, Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn, Katar ile diplomatik ilişkilerini sonlandırmış; hava sahalarını kapatmış ve kendi vatandaşlarının Katar'ı terk etmelerini, Katarlıların da ülkelerinden ayrılmalarını istemişti.
Yıllarca Batı’nın hurda silahlarına muhtaç iken Türkiye’yi kendi kendine yetebilen bir ülke haline getiren Başkan Erdoğan da bu ablukayı kırarak Katar'ın yanında yer almıştı.
Katar’da askeri üs kurup, zırhlı araç ve gıda malzemeleri göndermişti.
Türkiye’ye minnet ve biraz da özgürlük borcu olan Katar Emiri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgisi ve Türkiye’ye olan güveni sayesinde bu uçağı ülkemize hediye etti.
Kendi iktidarlarında Batı’dan silah, para hatta süt tozu dilenen CHP’liler, Müslüman Katar’ın uçak hediye etmesinden oldukça rahatsız oldu.
O dönem “CHP Genel Başkanı” olan devrik lider Kemal Kılıçdaroğlu,
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir şeyhten hibe uçak alacak kadar küçülmemeli. Bu, benim onuruma dokunuyor” dedi.
Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak de “Katar, Türkiye’ye bir uçan saray hibe etmiş. Bu ülkenin Katar’ın hibesine ihtiyacı yok. Herhangi bir ülke 500 milyonluk bir uçak hibe etse bizim onurumuza dokunur, gururumuzu zedeler. Nerede kaldı bu iktidarın ağzından düşürmediği yerlilik ve millilik” ifadelerini kullandı.
O dönem “CHP Grup Başkanvekili” olan Özgür Özel ise “ülkemiz için küçük düşürücü” diyerek, hediye uçağın Katar’a iadesi için Meclis’e yasa teklifi verdi.
Her fırsatta Osmanlı’ya küfreden bazı kalemşörler de “Osmanlı İmparatorluğu’nun bir ilçesi olan Katar’ın ülkemize uçak hediye etmesini sindiremediklerini” yazdı.
Tüm bu tezvirat karşısında açıklama yapmak zorunda kalan Başkan Erdoğan ise;
“Katar bu uçağı satıyordu, hatta rakam bildiğim kadarıyla 500 civarındaydı. O esnada biz de ilgilendik. Katar Emiri, bundan haberdar olunca uçağı Türkiye’ye hibe etti; ‘Ben Türkiye’den para almam; bunu Türkiye’ye hediye ediyorum, hibe ediyorum’ dedi. O uçak benim şahsımın değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nindir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne verilecek böyle bir uçak, CHP’yi niye rahatsız ediyor?” diyerek işin aslını anlattı.
Buna rağmen malum kesim aradan geçen 7 yılda hemen her fırsatta bu hediye uçağı diline doluyor ve Katar'a derhal iade edilmesi gerektiğini söylüyordu.
Derken…
Dün de Katar’ın, bu defa Ortadoğu gezisine hazırlanan ABD Başkanı Trump'a lüks bir jumbo jeti hediye edeceği ileri sürüldü.
Amerikan basını, Trump’ın kuvvetle muhtemel Katar kraliyet ailesince hediye edilecek “Boeing 747-8” tipi lüks uçağı hediye olarak kabul edeceğini ve bunun yabancı bir hükümetten kabul edilen “en değerli” hediye olacağını duyurdu.
Üstelik Trump, şubat ayında Florida’da bulunan Katar’a ait uçağı ziyaret etmiş ve incelemiş bile…
ABD devlet yetkilileri de “başkanlık kütüphanesine devredilmesi” halinde bu bağışın “hukuken kabul edilebilir” olacağını belirterek, hediye uçağa yeşil yaktı.
Bu durumda dünyanın süper gücü Amerika, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir ilçesi olan Katar’ın hediyesini kabul edecek ve muhtemelen de onu “Air Force One” yani Trump’ın başkanlık uçağı olarak kullanacak.
Amerikan halkı, kendi ülkesine ait bir firma olan Boeing’in ürettiği bir uçağın Katar tarafından yine kendi devlet başkanına hediye edilmesine gocunmuş görünmüyor.
Zira hala hiçbir ABD’li çıkıp; “Koskoca Amerikan Devleti bir şeyhten hibe uçak alacak kadar küçülmemeli” demedi…
Bakalım!..
Sırf Amerika istedi diye kendi uçak fabrikalarını kapatan ve yıllarca ABD’nin “hibe” diye verdiği hurdalardan mutlu olan CHP’liler, Katar’ın bu hediyesinden sonra Amerikalı efendilerine ne diyecek?
Zekeriya Say / Haber7


