Abdülmecid Efendi Köşkü’nde Büyülü bahçe Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Abdülmecid Efendi Köşkü sanatseverler tarafından ilgiyle karşılanan yeni bir sergiye daha ev sahipliği yapıyor. Koç Holding himayesinde hazırlanan ve küratörlüğünü Selen Ansen ve Eda Berkmen’in üstlendiği “Folia” sergisi, doğadaki süreçleri farklı malzemeler ve mecralar aracılığıyla yorumlayarak, bitkiler, hayvanlar ve insanlar arasındaki karşılıklı etkileşimleri yeniden ele almayı hedefliyor. Latince “folia” kelimesinin doğaya ve aşırılığa yaptığı göndermeden yola çıkılarak hazırlanan sergi, mekânıyla birlikte ziyaretçileri hayalle gerçeğin kesiştiği bir alana davet etmeyi amaçlıyor. Sergide, Tamar Kasparian, Odine Lang, Alix Marie, Anne Wenzel, Mehtap Baydu, Fatoş İrwen, Nathalie Latour, Necla Rüzgar, Camila Rocha, James Webb, Douglas White, Rebecca Louise Law ve Paloma Varga Weisz gibi farklı coğrafyalardan yaklaşık yüz sanatçının çalışmaları yer alıyor. Abdülmecid Efendi Köşkü’nün tarihi atmosferinde sanatseverlere sunulan sergi 1 Mart 2026’ya kadar ziyarete açık olacak.

Bir bahçenin tüm dönüşümlerini kapsıyor
Küratör Ansen sergiyi, “Folia’yı oluşturan eserlerin kimisi serpiliyor kimisi kıvrılarak mekânı istila ediyor kimisi yerden göğe tırmanıyor kimisi süzülüyor kimisi çözülüyor kimisi uçuşuyor kimisi şekil değiştiriyor. Tıpkı bir bahçenin kapsadığı döngüler ve süreçler gibi burada her şey dönüşüyor ve karşılıklı olarak etkileşiyor” sözleriyle anlatıyor. Ansen, serginin doğanın bereketini, insanın üretkenliği ve hayal gücüyle buluşturduğunu dile getirerek, “Bu sergi, tarih boyunca insanların insan olmayan varlıklarla kurguladıkları alemlere atıfta bulunarak, şehir hayatının sıkışıklığında unuttuğumuz büyüyü yeniden hatırlatıyor” diyor. Folia’yı oluştururken doğanın sınırsız yaratma gücünü çağırmanın yanı sıra ziyaretçilerin genişleyebilen bir topluluğun parçası olduklarını da hissedebilmelerini arzuladıklarını vurgulayan Ansen, “Nitekim bir bahçenin belki de en büyük mucizesi, farklı yaşamların ve varlıkların yan yana filizlenmesine alan açabilmesidir” değerlendirmesini yapıyor.
Sıkışık şehirler ötesi diyarlara açıldık
Küratör Berkmen de sergide bir bahçeyi büyüleyici kılanın ne olduğunu merak eden bir yolculuğa çıktıklarına işaret ederek, “Her boşluğun hızla dolduğu sıkışık şehirlerin ötesine geçerek, toprağa oyuk açanlar, kök salanlar, dolanıp yayılanlar, sürünenler, tırmananlar ve tüneyenlerle dolu diyarlara açıldık. Yalnızca bitkilerin ya da canlıların değil, jestlerin, dokuların, seslerin ve kokuların da bir araya geldiği kapsayıcı bir alan hayal ettik” diyor. Abdülmecid Efendi Köşkü’nün iç ve dış mekânlarında sergilenen eserlerin, doğanın çürüme, yeniden doğma, çoğalma ve dönüşme döngülerini hatırlattığını savunan Berkmen, aynı zamanda hayal ile gerçeğin, alışıldık ile olağandışının buluştuğu bir ortam sunduğunu kaydediyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç’un “büyülü bahçe” fikrinden yola çıkarak hazırlanan sergide, Türkiye ve yurt dışındaki kurum, sanatçı ve koleksiyonerlerden alınan eserlerin yanı sıra sergi için hazırlanan çalışmalar da izleyiciye sunuluyor.


