SonTurkHaber.com
close
up
Menu

Hasta kocası artık konuşmayı bile bıraktı… İçi ağlıyor, kalbini sevgisiyle ısıtıyor: Bazen aşkın kelimelere ihtiyacı yoktur

TV YAYIN AKIŞI 6 EYLÜL 2025: Bugün hangi kanalda ne var, günün filmleri ve dizileri neler? Show TV, ATV, Kanal D, Star TV, TV8, TRT 1, Now TV yayın akışı

CHP lideri Özel, ilk kez bu kadar net konuştu: Kılıçdaroğlu nu tanımayacağız

Bu ürünün satışına yasak getirildi! Avrupa da artık raflardan toplatılıyor

AA Finans ın PPK Beklenti Anketi sonuçlandı

Yer: Arnavutköy! Kayıp olarak aranıyordu, asansör boşluğunda ölü bulundu

ÖZEL Kerem Aktürkoğlu destek almalı yaptığı iletişim cehaleti Fenerbahçe nin yeni teknik direktörü Barış Alper NEOM a gidecek Fanatik Gazetesi Fenerbahçe (FB) Haberleri Spor

CHP deki ayak oyunlarını CHP li gazeteci Yılmaz Özdil örnekleriyle açıkladı

Damla Kent Projesi’ne mahkeme freni: Bakanlık yeniden devrede

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün soruyor: Niçin Silivri Zindanındayım?.. Sözcü Gazetesi

KPSS 2025 A Grubu Genel Yetenek Genel Kültür soru ve cevapları ne zaman açıklanacak? ÖSYM KPSS 2025 cevap anahtarı ve soru kitapçığı PDF indirme ekranı Son Dakika Haberleri

Tahliye edilen Beykoz Belediye Başkanı Köseler, Beykozlularla buluştu: Ön yargılı yaklaşmayın, dedikodulara inanmayın; tutukluyken oynanan konuyu ezberledim

Güçlü ve ışıltılı saçlar için...

İstanbulspor da Mustafa Alper Avcı dan Ederson ve İlkay Gündoğan açıklaması! Bunun sonu yok Fanatik Gazetesi Futbol Haberleri Spor

Putin, Ukrayna da konuşlanacak olası yabancı birlikleri meşru hedef sayacaklarını söyledi

İliç te halk Başkan Erdoğan a çağrı yapacak: Maden açılsın, göç dursun

Adalet Bakanı ndan yeni yargı paketi açıklaması: Uzun süren boşanma davasları kadınları mağduriyetine yol açıyor, nafaka davaların da ayrı şekilde yürütülmeli

Otomobilin yakıt deposundaki maddeden etkilenen 9 polisin tamamı taburcu oldu

Saliha, kaldığı apartta ölü bulundu

Yeşil ışık yandı! Real Madrid den Beşiktaş a transfer

Maneviyat dili evrenseldir Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

Maneviyat dili evrenseldir Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri

SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.

Ateist bir baba ve Yahudi bir annenin Müslüman olmasıyla beraber dokuz yaşında İslam ile tanışan Denis Grill, Sorbonne’da aldığı Arapça eğitiminin ardından Medine, Şam, Cezayir, Kahire ve Marsilya gibi pek çok coğrafyada hem eğitim aldı hem de dersler verdi. Gittiği her ülkenin farklı bir manevî tadı olduğunu ifade eden Grill, “Her ülke, orada tanıdığımız insanlarla birlikte her defasında yeni bir şey sundu. Ve bu sadece bilimsel açıdan değil insani açıdan da deneyimimi gerçekten zenginleştirdi” diyor.

1981 yılından beri Fransa’da Provence Üniversitesi’nde Arapça ve İslam araştırmaları üzerine dersler veren, Aix-Marseille Üniversitesi’nde Emeritus Profesör olarak çalışan 76 yaşındaki Denis Grill, 9 yaşında iken ailesinin Müslüman olmasıyla İslam’la tanışmış. Lise sonrasında Sorbonne’da Arapça eğitimi alan Grill, kendisini İbn Arabi’nin eserlerini incelemeye ve aynı zamanda İslam’da velayet konusunu araştırmaya adamış. Arap ve Müslüman Dünyası Araştırma Enstitüsü (IREMAM) üyesi olan Grill’in yayımlanmış eserleri arasında İbn Arabi’nin eserlerinin kendisi tarafından şerh edilmiş çevirileri de bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde Vakıfbank Yayınları aracılığıyla okuyucuyla buluşan Allah’ın Kulu İslam Maneviyatında Hz Muhammed ise Grill’in Türkçeye çevrili tek eseri. İlk kez bu kitap vesilesiyle Türk okuyucusuyla buluşan Grill, bu akşam çevrimiçi düzenlenecek olan 22. “Dost” İslam’a Hizmet Ödülleri’nde de Hüseyin Vassaf ile birlikte ödüle layık görüldü.

Çocukluk ve gençlik yıllarınızdan bahsederek başlamak isterim. Ailenizin ve sizin İslam’a yöneliş yolculuğunuza dair neler anlatabilirsiniz?

Bu yola girmemde en büyük etken ailemdi. Babam tamamen ateist, başka bir deyişle dinsiz bir ailede doğmuş. Ancak yirmili yaşlarının başında bir dine inanma ve o dini yaşama ihtiyacını hissetmeye başlamış. Ona iman bir anda gelmiş; tıpkı her imanın gelişi gibi, yani Allah’tan gelen bir lütuf olarak. Annem ise Yahudi kökenliydi ama ailesi dinî pratiği olmayan bir aileydi. Dolayısıyla çocukluğumuzda ebeveynlerimiz, özellikle evliliklerinin ilk döneminde manevî bir arayış içerisindeydiler. Babam René Guénon’un eserlerini okuyarak İslâm’ı seçen bazı Fransız Müslümanlarla tanıştı. Bu kişiler Rumen asıllı manevî bir mürşid olan Michel Valsan’ın (İslâm’daki ismiyle Şeyh Mustafa) etrafında toplanmışlardı. Babam o dönem seramikle uğraşıyordu; bir sanatçı ve aynı zamanda zanaatkârdı diyebiliriz. Bir süre bu zatla birlikte çalıştı ve onunla Guénon’un eserleri, İslâm ve manevî meseleler üzerine derin sohbetler yaptı. Bu süreçte uzun uzadıya düşündü ama nihayetinde 1958 yılında İslâm’a girdi. O sırada ben dokuz yaşındaydım. O dönemde yaşım küçük olmasına rağmen ailemizin hayatında büyük bir dönüşüm yaşandığının tamamen farkındaydım. Annem ve babamın birlikte İslâm’a girmesinin hemen ardından biz de ibadet etmeye başladık; namaz, oruç gibi temel ibadetlerle İslâm’ı yaşamaya koyulduk. Fakat benim şahsî yolculuğum, sadece anne babam vasıtasıyla aldığım dinî kimliğin ötesinde kendi irademe ve kalbî seçimine dayanan şekilde gerçek anlamda on altı yaşımda başladı. Lise eğitimimin sonlarına doğru René Guénon’un eserlerini kendim okumaya başladım. Şeyhimizin zikr meclislerine ve ilmî sohbetlerine katıldım. İşte o vakit içimde gerçek bir iman derinliği arayışı doğdu. Hem inancımı derinleştirme hem de Kur’ân, hadis ve tarikat yoluna dair ilmi öğrenme arzusu bende o zaman filizlendi.

Denis Grill

Arapça okumak başta beni zorladı

Sorbonne’da Arapça ve İslamoloji okumayı nasıl seçtiniz?

Lise bitirme sınavı olan “bakalorya”yı kazandığımda ne yapmak istediğimi hiç bilmiyordum. Hayal ettiğim bir şey de yoktu. Fen derslerinde oldukça kötüydüm. zaten söz Daha çok edebiyata ya da dillere ilgi duyuyordum. Lisenin sonlarına doğru Paris’teki bir lisede haftada bir ya da iki saatlik seçmeli Arapça derslerine katılma imkânım olmuştu. Dersi veren hocayı çok seviyordum, çok sempatik bir insandı. Bakaloryamı geçtiğimi söylemek için onu görmeye gittim ve bana ne yapmak istediğimi sordu. Ne yapmak istediğimi bilmiyordum. O da “Neden üniversitede Arapça eğitimi almayı düşünmüyorsunuz?” dedi. Açıkçası hiç aklıma gelmemişti. Çünkü bana göre “Arapça bilmek” bir meslek değildi. Ben Arapçayı birazcık İslâm için öğrenmiştim o kadar. Sorbonne’a da bu şekilde Arapça olarak kayıt oldum. Başta oldukça zordu. Çünkü birinci sınıfta benimle birlikte Arapçayı anadili olarak konuşan öğrenciler vardı. Ben ise neredeyse hiçbir şey bilmiyordum. Arapça öğrenmeye yeni başlayan öğrenciler genelde Doğu Dilleri Enstitüsü’ne giderdi. Ama ben Doğu Dilleri Enstitüsü’ne kayıt olmadım. Doğrudan Arapça bölümüne kaydoldum. Ama bu aslında çok iyi oldu. Lisede eğitim beni sıkıyordu, heyecan vermiyordu. Ama üniversitede gerçekten ne aradığımı bulduğumu hissettim. Yani özgürce öğrenmek, kendi isteğimle derinleşmek… Ailem bu kararıma tamamen olumlu baktı.

Her ülke ayrı bir deneyimdi

Medine, Şam, Cezayir, Kahire ve Marsilya; bu farklı coğrafyalarda edindiğiniz ilmî ve manevî tecrübeler sizi nasıl besledi?

Medine’ye gidişim lisans eğitimimden hemen sonraydı. Medine İslam Üniversitesi’nden bir burs kazandım, Allah nasip etti. Mekke ve Medine’yi tanıma şansım oldu. Yolda yürürken Peygamber’in yürüdüğü toprakta yürüyormuşum gibi hissediyordum. Gerçekten unutulmaz bir deneyimdi. Medine’de biraz zorlandım çünkü Medine İslam Üniversitesi tamamen Vahhabi’ydi. Bu benim için biraz şaşırtıcıydı. Ama Mescid-i Nebevi’deki derslerden faydalanma şansım oldu. Hz. Peygamber’in mescidinin yanında oturuyordum. Gerçekten olağanüstü bir yıldı. Ancak Arapça eğitimimi Sorbonne’da tamamlamam gerektiği için Fransa’ya döndüm. Ayrıca şeyhime yeniden kavuşmak istiyordum. Daha sonra eğitimimi tamamladım.

Ardından Şam’da eğitim görmek üzere için burs kazandınız…

Şam, bambaşka bir deneyimdi. Orası şeyhlerin, ulemanın ve çoğu aynı zamanda sûfî olan âlimlerin bulunduğu bir ortamdı. Daha sonra Cezayir’e gittim, çünkü askerlik görevimi yapmam gerekiyordu. O dönemde askerlik hizmetini “işbirliği” denilen bir uygulamayla yapmak mümkündü. Yani iki yıl boyunca Cezayir’deki bir Fransız lisesinde öğretmenlik yaparak askerlik yapmış sayılabiliyordum. Bu da yine büyük bir deneyim oldu. Çünkü şeyhimiz René Guénon’un ve İbn Arabî’nin eserleriyle ilgilenen bazı Cezayirli gençleri tanıyordu. Cezayir’e vardığımda hemen çok ilginç bir çevrenin içine girdim. Ve o dönemde evlendim. Eşimle birlikte her yere gittik, birçok insanın yaşadığı yerleri ziyaret ettik. Sonra rotamız Kahire oldu. Fransız Doğu Arkeolojisi Enstitüsü’nde araştırmacı olarak bir pozisyon bulma şansım oldu. Akademik, üniversite düzeyinde bir araştırma yönü vardı ama aynı zamanda çok sayıda mübarek ziyareti yapma imkânı da vardı. Çünkü Kahire’de büyük evliyalar, Ehl-i Beyt’in kabirleri bulunuyordu. Bu yüzden hem benim için hem de eşim ve çocuklarımız için çok özel bir dönemdi. Bir oğlumuz vardı, Cezayir’deki kalışımızın sonunda doğmuştu. Kızımız ise Mısır’daki kalışımızın ilk yılında Nil kıyısında dünyaya geldi, tıpkı Sina’da doğan Musa (aleyhisselâm) gibi. Daha sonra çalıştığım enstitüde Aix-en-Provence Üniversitesi’nden profesörler vardı. Onlarla tanıştım ve Mısır’daki görev sürem sona erdiğinde bana Aix-en-Provence’ta ders vermemi istediler. Böylece Mısır’da geçirdiğim beş yılın ardından üniversitede öğretim üyeliği kariyerime başladım ve emekliliğime kadar bu mesleği sürdürdüm. Her an, her dönem, her ülke, her bir insanla kurulan ilişkiler kendi içinde bambaşka birer deneyimdi. Her ülke, orada tanıdığımız insanlarla birlikte her defasında yeni bir şey sundu. Ve bu sadece bilimsel açıdan değil insani açıdan da deneyimimi gerçekten zenginleştirdi.

Kalbimiz her zaman maneviyata ihtiyaç duyar

Tasavvufun hakiki mesajını günümüzde insanlara aktarmak için hangi yöntemler kullanılabilir ve İbn Arabî’nin düşüncesi bu süreçte ne tür çözümler sunabilir?

İsterseniz bu konuyu ‘tasavvuf’ ve daha genel anlamda ‘maneviyat’ olarak ele alalım: Kalbimizin maneviyata ihtiyacı, tıpkı bedenimizin havaya ya da suya ihtiyacı gibidir. Sürekli. Her zaman. Ben Arap dünyasında uzun yıllar yaşadım. Ama İbn Arabî oralarda genellikle okunması çok zor, sadece manevî yolda çok ileri derecede olanlara mahsus dar bir çevreye hitap eden biri olarak algılanıyor. Oysa gerçek şu ki: İbn Arabî’nin eserlerinin başka Batı dillerine çevrilmesi çok geniş bir insan kitlesi üzerinde büyük bir etki bıraktı. Peki, neden ana dilinde (Arapça) zor anlaşılır ve dar bir çevreye hitap ederken, onun dilini bilmeyen, hatta İslamî geleneği bile tanımayan bazı insanlar çeviriler üzerinden derinden etkilenebiliyor? İslam hakkında hiçbir şey bilmeyen insanların bile İbn Arabi’nin çevirilerinden etkilendiğini gördüm. Çünkü bu metinler onların içsel bilincine doğrudan hitap ediyor. Anlamdan çok daha fazlasını bir seziş, bir yakîn, bir kalbî temas doğuruyor. İbn Arabî çok evrensel bir dil kullanıyor. Ve bu dilin evrenselliği kendisinden önceki tasavvuf üstatlarına kıyasla daha önce tasavvuf içinde pek işlenmemiş meseleleri gündeme getirmesinden kaynaklanıyor. Örneğin: Varlık (el-vücûd) meselesi, kâinat tasavvuru, kozmoloji. Bu tür konular ondan önce daha çok felsefecilerin veya kelam âlimlerinin alanına giriyordu. O bunları derin bir mânevî anlamla yeniden yorumladı. Bu metafizik sorularla içsel yolculuk, seyrü sülûk, manevî terbiye arasında sürekli bir bağ kurdu. Ve böylece farklı düzlemler onun düşüncesinde birleşmiş oldu. Bu da bence insanlara hitap ediyor, çünkü bunlar hepimizin içinde var olan varoluşsal sorular. Ve bu sorular evrenseldir. Evet, hem evrenseldir hem de kişisel olarak derinlemesine yaşanır.

Peygamberin ve ashabıyla ilişkisi bir model

Allah’ın Kulu: İslam Maneviyatında Hz. Muhammed başlıklı kitabınız yakın zamanda tercüme edilerek Türkçe olarak yayımlandı. Bu çalışmanızda Hz. Peygamber’i hangi yönleriyle öne çıkarmak istediniz?

Allah’ın Kulu: İslam Maneviyatında Hz. Muhammed kitabım aslında yaklaşık yirmi yıllık bir süre içinde yazılmış makalelerin bir derlemesi. Makalelerin kendileri bir bütün olarak değil, çeşitli konferanslar, kolokyumlar ve kolektif çalışmalara katkı için gelen taleplere yanıtlar olarak hazırlandı. Ama temelde başlangıçta pek farkında olmasam da Müslüman maneviyatının tüm tezahürlerinin kökeninde peygamber örneğinin olduğunu gösterme arzusunun bir sonucudur. Örneğin bu kitapta yer alan İslam’da manevi mürşidin peygamberlik modeli hakkındaki makale, Geç Antik Çağ’da mürşit ve mürit arasındaki ilişkiyi inceleyen bir sempozyumun parçasıydı. İslam’ın çıkışı Geç Antik Çağ ile Orta Çağ arasındaki geçişe tekabül ettiği için ben de Peygamber’in kendisinin ve ashabıyla olan ilişkisinin temelde bir model olduğunu göstermek istedim. Her halükarda bazı sahabeler bu ilişkinin gerçekten bir modeliydi; bu ilişki muazzam bir saygıya dayanıyordu ama aynı zamanda bir mirasın manevi bir yönün aktarımını da içeriyordu. Bu yalnızca birtakım emir ve nehiyler içeren bir dinin tesisinden ibaret değildir; aynı zamanda Hakk’a vuslatı hedefleyen hakikî bir yoldur. Ve Peygamber bilhassa yakınındaki sahâbeleri bu istikamete yönlendirmiştir. Bir başka örnek, kitapta “Peygamberin Bedeni” adlı bir makale var. Bu metin, mukaddes şehirlerde bedenin kutsal boyutunun konumu üzerine bir sempozyumda kaleme alınmış bir bildiri. Hıristiyanlık ve İslâm gibi farklı dinlerde kutsal şehirlerin coğrafyasında bedenin nasıl bir anlam taşıdığına dair bir soruşturmaya dayanıyor. Ben de bu çalışmamda sahâbenin Peygamber’in mübarek bedenine olan münasebetinin aslında tasavvufta mürşide olan bağlılık biçimlerini anlamada derin izler taşıdığını göstermeye çalıştım.

Türkiye’de entelektüel ve manevi miras yakından ilişkili

Son olarak Peygamber’e dost olanlara verilmek üzere ihdas edilen ve bu sene size takdim edilecek “Dost-İslam’a Hizmet Ödülü” sizin için ne ifade ediyor?

Öncelikle bu ödül -bana bu ödülü layık gören bu kurum vasıtası ile- benim için Türkiye’nin ve Türk halkının Hz Muhammed’e olan bağlılığının bir göstergesi. Bu aynı zamanda Türkiye’de Peygamber sevgisiyle tasavvuf mirası arasında tasavvufun farklı tezahürlerinde ruhunda ve mirasında özellikle de tüm biçimleriyle var olan derin ilişkiyi ortaya koyuyor. İşte tam da bu nedenle bu ödülü büyük bir minnettarlıkla kabul ediyorum. Ve bence bu ödül aynı zamanda Türkiye’de entelektüel ve manevi miras arasındaki ilişkiye duyulan derin ilgiyi de ortaya koyuyor.

Gelişmeleri kaçırmamak için SonTurkHaber.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:25
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 07 Eylül 2025 04:10 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Hasta kocası artık konuşmayı bile bıraktı… İçi ağlıyor, kalbini sevgisiyle ısıtıyor: Bazen aşkın kelimelere ihtiyacı yoktur

05 Eylül 2025 12:48see191

TV YAYIN AKIŞI 6 EYLÜL 2025: Bugün hangi kanalda ne var, günün filmleri ve dizileri neler? Show TV, ATV, Kanal D, Star TV, TV8, TRT 1, Now TV yayın akışı

06 Eylül 2025 11:20see178

CHP lideri Özel, ilk kez bu kadar net konuştu: Kılıçdaroğlu nu tanımayacağız

05 Eylül 2025 11:20see168

Bu ürünün satışına yasak getirildi! Avrupa da artık raflardan toplatılıyor

05 Eylül 2025 10:36see168

AA Finans ın PPK Beklenti Anketi sonuçlandı

05 Eylül 2025 16:26see164

Yer: Arnavutköy! Kayıp olarak aranıyordu, asansör boşluğunda ölü bulundu

05 Eylül 2025 22:01see163

ÖZEL Kerem Aktürkoğlu destek almalı yaptığı iletişim cehaleti Fenerbahçe nin yeni teknik direktörü Barış Alper NEOM a gidecek Fanatik Gazetesi Fenerbahçe (FB) Haberleri Spor

06 Eylül 2025 08:44see154

CHP deki ayak oyunlarını CHP li gazeteci Yılmaz Özdil örnekleriyle açıkladı

05 Eylül 2025 16:22see122

Damla Kent Projesi’ne mahkeme freni: Bakanlık yeniden devrede

05 Eylül 2025 16:02see119

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün soruyor: Niçin Silivri Zindanındayım?.. Sözcü Gazetesi

06 Eylül 2025 05:03see118

KPSS 2025 A Grubu Genel Yetenek Genel Kültür soru ve cevapları ne zaman açıklanacak? ÖSYM KPSS 2025 cevap anahtarı ve soru kitapçığı PDF indirme ekranı Son Dakika Haberleri

07 Eylül 2025 00:10see117

Tahliye edilen Beykoz Belediye Başkanı Köseler, Beykozlularla buluştu: Ön yargılı yaklaşmayın, dedikodulara inanmayın; tutukluyken oynanan konuyu ezberledim

05 Eylül 2025 23:06see117

Güçlü ve ışıltılı saçlar için...

06 Eylül 2025 07:34see116

İstanbulspor da Mustafa Alper Avcı dan Ederson ve İlkay Gündoğan açıklaması! Bunun sonu yok Fanatik Gazetesi Futbol Haberleri Spor

05 Eylül 2025 18:13see116

Putin, Ukrayna da konuşlanacak olası yabancı birlikleri meşru hedef sayacaklarını söyledi

05 Eylül 2025 10:31see115

İliç te halk Başkan Erdoğan a çağrı yapacak: Maden açılsın, göç dursun

06 Eylül 2025 16:44see114

Adalet Bakanı ndan yeni yargı paketi açıklaması: Uzun süren boşanma davasları kadınları mağduriyetine yol açıyor, nafaka davaların da ayrı şekilde yürütülmeli

05 Eylül 2025 21:22see112

Otomobilin yakıt deposundaki maddeden etkilenen 9 polisin tamamı taburcu oldu

05 Eylül 2025 17:39see112

Saliha, kaldığı apartta ölü bulundu

05 Eylül 2025 14:21see110

Yeşil ışık yandı! Real Madrid den Beşiktaş a transfer

05 Eylül 2025 20:41see110
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları