Adalet Bakanı Tunç: Gazze’de yaşanan soykırım, hukukun işlevsiz kaldığını gözler önüne sermektedir
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Malta’da Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Konferansı kapsamında düzenlenen "1959'dan Dijital Çağa: Dijital Yollarla Adli İş Birliğinin Modernleştirilmesi" konulu oturuma katıldı. Tunç oturumda yaptığı konuşmada, "Ülkemiz, kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin rolü ve etkinliğinin artırılmasına büyük önem vermektedir. Geçmişten bugüne Avrupa Konseyi müktesebatı, ülkemizde demokrasinin ve insan haklarının güçlendirilmesi yönündeki çabalarımız için önemli bir referans kaynağı olmuştur. Aynı zamanda demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkeleri doğrultusunda Avrupa Konseyinin değerlerinin geliştirilmesine aktif katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Bu çerçevede başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmak üzere Konseyin denetim ve insan hakları mekanizmalarıyla yakın iş birliği içindeyiz" dedi.
Avrupa Konseyi çatısı altında cezai konularda karşılıklı adli yardımlaşma hususunda temel sözleşme olan Ceza İşlerinde Karşılıklı Adlî Yardım Avrupa Sözleşmesi’ne Ek 3 No’lu Protokol'ün imzaya açılışını memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Bakan Tunç, "Söz konusu Protokol’ün en önemli hedeflerinden biri de adli yardımlaşma evraklarının iletilmesinde elektronik haberleşme kanallarının kullanımıdır. Suçla mücadelede teknolojinin ve dijitalleşmenin tüm imkanlarını kullanmak gerekiyor. Dijitalleşme, artık sadece teknolojik bir gelişme değil aynı zamanda toplumsal yapının her alanında köklü değişimlere yol açan bir dönüşüm sürecidir" diye konuştu.
"UYAP İLE DAVALARA İLİŞKİN DOSYA VE BELGELER DİJİTAL ORTAMDA GÖRÜNTÜLENİP DAVA AÇILABİLMEKTE"Hukuk ve yargı sistemlerinin de dijital çağın gerekliliklerine uyum sağlama çabası içinde olduğunu belirten Tunç, "Bu itibarla adli yardımlaşma süreçleri dahil yargısal işlemlerde dijitalleşmeyi destekliyoruz. Türkiye, son yıllarda bu alanda önemli adımlar atmıştır. Bunların başında Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP Bilişim Sistemi) gelmektedir. UYAP, adli işlemlerin elektronik ortamda yürütülmesini sağlayan bir bilişim sistemidir. 24’ü uluslararası olmak üzere 47 ödüle layık görülmüştür" ifadelerini kullandı.
UYAP sayesinde tüm adli birimler ile Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatının birbirine bağlandığını söyleyen Bakan Tunç, "UYAP ile davalara ilişkin dosya ve belgeler dijital ortamda görüntülenip dava açılabilmekte ve bu sayede fiziken mahkemeye gitmek zorunlu olmaktan çıkmaktadır. 25 milyon 29 bin kullanıcıya ulaşan ve günlük ziyaretçi sayısı 51 bin olan UYAP sayesinde savcılıklar ve mahkemeler tarafından bilgi ve belgeler artık saniyeler içerisinde temin edilebilmektedir" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin teknolojiyi yargının hizmetine sunduğu bir diğer sistemin de Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) olduğunu kaydeden Tunç, "Bu sistemle ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ile hükümlülerin duruşma salonlarına getirilmesine gerek kalmaksızın, görüntülü ve sesli olarak yüz yüzelik ilkesine uygun olarak görüşme yapılmasına imkan tanıyoruz. SEGBİS uygulamasıyla bugüne kadar toplam 4 bin 807 SEGBİS cihazıyla 6 milyon 859 bin duruşma gerçekleştirilmiştir" dedi.
Bir diğer uygulamanın ise elektronik duruşma sistemi olduğunu belirten Bakan Tunç, "Elektronik duruşmayla hukuk davalarında avukatlarımız, bulundukları yerlerden mahkemelere, duruşmalara katılabilmektedirler. Bugüne kadar e-Duruşma sisteminin kurulu olduğu 2 bin 973 hukuk mahkemesinde toplam 3 milyon 752 bin e-Duruşma yapılmıştır" diye konuştu.
Elektronik tebligat sistemi uygulamasına da değinen Tunç, "Elektronik tebligat sistemi ile resmi yazışmaları büyük ölçüde dijital ortama taşıdık. Bu sayede hem bilgi güvenliği ve kişisel verilerin korunması hem de maliyet tasarrufu sağlanmakta, böylece yargı süreçleri daha hızlı ilerlemektedir. UYAP Yargı Ağı dijital platformu üzerinden kolluk birimleri ile bilgi paylaşımı yapılarak, suçla mücadelede daha etkili olunabilmektedir" ifadelerini kullandı.
Bakan Yılmaz Tunç, konuşmasında Gazze Şeridi’ndeki insani felakete de değinerek, "Bugün bu salonda sınırı aşan suçlarla mücadeleyi, yargıda dijitalleşmeyi, adalet hizmetlerinin çağın gereklerine uyumunu, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü konuşurken, tüm dünyanın gözleri önünde Gazze'de bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Filistin topraklarında masum sivillerin, kadınların, çocukların bombalar altında hayatlarını kaybettiği, temel yaşam haklarının yok sayıldığı bir soykırım işlenmektedir. Gazze’de masum sivillerle birlikte insanlık ölmektedir. Sadece son 2 yılda 65 binden fazla masum insanın öldürüldüğü bir ortamda insan haklarından bahsetmek, 20 bine yakın çocuğun katledildiği bir ortamda çocuk haklarından konuşmak, 10 binin üzerinde kadının öldürüldüğü bir ortamda kadın haklarına vurgu yapmak, 250’den fazla gazetecinin öldürüldüğü bir ortamda basın özgürlüğünü ele almak mümkün olabilir mi?" şeklinde konuştu.
Gazze Şeridi’ndeki çocuklara vurgu yapan Bakan Tunç, "Kim koruyacak yeni doğmuş bebekleri? Kim koruyacak açlıktan ölüme terk edilen çocukları? Kim koruyacak gözü yaşlı kadınları, anneleri? Kim koruyacak masum insanları? Onları adaletin dili olan, haksızlıklardan hesap soran uluslararası hukuk koruyacak. Harekete geçmesi gereken uluslararası kuruluşlar koruyacak. Ve en önemlisi; insanlığın sarsılmaz onuru koruyacak. Ama maalesef Gazze’de yaşanan katliamlar ve soykırım, uluslararası kurumları etkisiz kılmakta, hukukun işlevsiz kaldığını gözler önüne sermekte, bu durum uluslararası hukuka olan güveni de sarsmaktadır" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç toplantıda çağrı yaparak, "Adalete, hukuka, demokrasiye, insan haklarına inanan, burada bulunan bizler; bu hukuksuzluğa engel olmalıyız. Temel insan hakları ilkeleri, coğrafyası ve inancı ne olursa olsun her insan için geçerlidir, her zaman geçerli olmalıdır. Bu değerlerin Filistin’deki masumların çığlıkları karşısında da aynı kararlılıkla savunulması, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. Filistin halkının meşru haklarının korunması, uluslararası hukukun, bölgesel barışın, insanlığın temel gereğidir. Unutmayalım ki herhangi bir yerde adaletsizlik, her yerde adalete yönelik bir tehdittir. Adaletin ve insan onurunun korunması sınır tanımaz, tanımamalıdır" diye konuştu.
"TÜRKİYE’DE HUKUK ALANINDAKİ DİJİTALLEŞMEYİ DAHA DA GELİŞTİRMEKTE KARARLIYIZ"Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde her zaman adaletin, hakkın ve hakikatin yanında olmaya devam edeceğine vurgu yapan Tunç, "Türkiye’de hukuk alanındaki dijitalleşmeyi daha da geliştirmekte kararlıyız. Bu alanda gerçekleştirdiğimiz sistemleri ve tecrübeyi de bu ortak vizyonun parçası olarak paylaşmaya hazırız. 1959 sözleşmesinin ilkelerini koruyarak dijital çağın fırsatlarını kullanmayı ortak sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu süreci aynı zamanda hukuki, etik ve toplumsal temeller üzerine inşa etmeliyiz. Çünkü dijitalleşme, adaletin hızını artırırken adaletin özünü, yani hakkaniyet ve tarafsızlık ilkesini zedelememelidir. Bu kapsamda Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi’ne Ek 3 No’lu Protokolü'nün imzaya açılmasını memnuniyetle karşıladığımızı ifade ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı.


