Arjantin in kaderi değişmiyor: Siyasette aynı kokuşmuşluk, bitmeyen yozlaşma

Geçtiğimiz hafta sonuna doğru Karina Milei’ye ait iki ses kaydının ifşa edilmesinin ardından, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki en üst düzey stratejistlerden biri şöyle yorum yaptı:
“Bunu yayanlar hata yaptı. Fazlasını yaptılar. Konuyu doğrudan siyasi bir operasyona çevirdiler.”

Bu sözler, hükümetin atacağı adımları işaret ediyordu: tartışmanın yönünü değiştirmek, oyunu kendi sahasına çekmek ve yargıya yaptığı suç duyurusu üzerinden, yürütmenin “kurumsal olmayan bir istihbarat operasyonunun” ve bir “darbe girişiminin” kurbanı olduğunu anlatmaya başlamak.

Hükümetin Suç Duyurusu

Güvenlik Bakanı Patricia Bullrich’in yasal temsilcisi Fernando Soto aracılığıyla yapılan şikâyet, Federal 10. Mahkeme’ye düştü. Bu mahkeme hâlihazırda eski başkan Alberto Fernández’i sigorta davasında soruşturuyor.

Şikâyetin duyurulduğu dakikalarda, Sivil ve Ticari Yargıç Alejandro Marianello da Karina Milei’ye ait kayıtların yayılmasını durdurma kararı verdi. Bu karar, geçen cuma günü Karina’nın talep ettiği ihtiyati tedbir doğrultusunda geldi. Hakim, bu kararın “ön sansür” anlamına gelmediğini, devletin hassas çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu vurguladı.

Belgede, “yeni yasa dışı sızıntıların yayılmasını engellemek için acil ihtiyati tedbirler” talep edildi. Ayrıca, kayıtları ifşa eden Carnaval adlı yayın platformunun ofislerinin aranması, sahibi ve gazeteciler hakkında işlem yapılması istendi. Hükümet, bu operasyonun merkezinde milletvekili Marcela Pagano’nun eşi ile birlikte, Diego Spagnuolo ve Karina Milei’ye yönelik dinlemeleri yapan bir ağın olduğunu öne sürdü.

“Siyasi Şantaj” Vurgusu

Şikâyette, son günlerde yaşananların “kamuoyunu gayrimeşru şekilde etkilemeyi, toplumu yanlış bilgilendirmeyi, ekonomik göstergeleri sarsmayı ve yaklaşan seçim sürecine müdahale etmeyi” amaçladığı belirtildi. “Bu tür uygulamaları olağanlaştırmak, basın özgürlüğü kılıfı altında siyasi ve gazetecilik şantajını yasallaştırmak demektir,” denildi.

Belgeye göre, Karina Milei’nin özel konuşmalarının yasa dışı şekilde elde edilmesi, 25.520 sayılı yasa tarafından yasaklanan kurumsal olmayan bir istihbarat operasyonu anlamına geliyor ve ülkenin siyasi yaşamına eşi benzeri görülmemiş bir müdahale teşkil ediyor.

Siyasi Kriz Derinleşiyor

Casa Rosada’daki bazı yetkililer, bu olayın hükümetin yönetim kapasitesini olumsuz etkilemesinden endişe ediyor. Bir hükümet üyesi şöyle itiraf etti:

“Ekim’e kadar boks torbası olacağız gibi görünüyor. Eğer pazar günü işler istediğimiz gibi gitmezse, kriz daha da derinleşir. Kasım bize çok uzak geliyor.”

Hükümetin elinde, bu hafta başında iki önemli yönetici hakkında programlar yayınlanacağı bilgisi vardı. Bu nedenle yasal süreç hızlandırıldı ve Marianello’nun kararı devreye sokuldu. Ancak Marianello’nun da Yargı Konseyi’nde yetki aşımı, taciz, kamu kaynaklarını kötüye kullanma gibi suçlamalarla karşı karşıya olduğu biliniyor.

Ekonomi ve Siyasi Çekişmeler

Muhalefet Kongre’de güç kazanırken, ekonomik program da piyasalarda güven kaybetmeye başladı. Bu durum faiz oranlarına, döviz kuruna ve bankacılık önlemlerine yansıdı.

Hükümet içindeki koordinasyon sorunları sürüyor. Karina Milei çevresi ile Santiago Caputo’nun grubu arasındaki gerginlikler yapısal boyutlara ulaşmış durumda. Ses kayıtlarının ifşası, geçici olarak ortak bir hukuki ve iletişim stratejisi geliştirilmesine yol açtı.

Seçim Öncesi Endişe

Libertaryen çevreler, Buenos Aires eyaletinde alınacak kötü bir sonucun ulusal seçimlere yansıyabileceğinden kaygılı. Skandal, adayların ve teşkilatın motivasyonunu da sarstı. İsmini vermek istemeyen bir yetkili “Ne dersen de, hepimizi lekeledi" diyerek durumu özetliyor.

Marcela Pagano’ya Tehdit

Ayrıca, hükümetin şikâyetinden birkaç saat önce, milletvekili Marcela Pagano da savcılığa suç duyurusunda bulundu. 31 Ağustos gecesi Telegram üzerinden “Delirious-boy” takma adıyla tehdit mesajları aldığını belirtti. Pagano, faillerin kimliğinin tespiti ve güvenlik önlemleri talebinde bulundu.