Bahçeli’nin bilgeliği… Bu savaş neyin savaşı… Mehmet Metiner
SonTurkHaber.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Bilgelik, dağın arkasını görebilmektir.
Gelmekte olan tehlikeyi gören gözlere ve o tehlikeyi bertaraf edecek akla sahip olana bilge lider denir.
MHP lideri Sn. Bahçeli işte böyle bir lider olduğunu herkese göstermiş oldu.
Hem Türkiye’ye adım adım yaklaşan tehlikeyi gördü, hem de yeni bir gelecek için o tehlikeyi ortadan kaldıracak güçlü bir siyasal akla yaslanan hamleyi yaptı.
Hem oyun bozdu hem oyun kurdu.
Öcalan’a yaptığı tarihi çağrının anlam ve önemini kavramayanlar, yani bırakınız dağın ardını görmeyi bir adım ötesini görmekten yoksun gözlere ve kıt akla sahip olanlar Bahçeli’ye ateş püskürdüler.
Öcalan’ı meclise çağırmanın oyun kurucu bilgeliğini algılamaktan fersah fersah uzakta olan cüce siyasiler Öcalan’ın o tarihi çağrıya uyarak yaptığı fesih ve silah bırakma çağrısına teşekkürle karşılık veren Bahçeli’nin o Türkiye için güçlü bir gelecek inşa etmeyi amaçlayan derin bilgeliğini “kurucu önder” gibi ucuz ve pespaye polemiklere kurban etmeye kalkıştılar.
Bahçeli’nin milliyetçiliğini tartışma konusu yapacak kadar ileri giden şaşı gözlü ve cüce akıllı zevat keşke İsrail üzerinden gelen dalganın asıl Türkiye’yi tehdit eden dalga olduğunu görebilselerdi.
Hala olayı İsrail-İran savaşı olarak görüyorlar.
Türkiye’nin bu savaşın dışında durması gerektiğini söyleyip duruyorlar.
Arkasında ABD-Batı aklının olduğu İsrail saldırganlığının asıl amacının Erdoğan liderliğindeki Türkiye’yi son kertede küçültmek olduğunu görmeden konuşuyorlar.
İran bu amaca ulaşmak için ortadan kaldırılması gereken bir bariyer sadece.
Yeni Suriye bu süreçte ABD-Batı aklına ve oyun planına göre şekillenmezse Suriye’nin içine yapılacak hamleler doğrudan Türkiye’nin geleceğiyle alakalı olacak.
İran üzerinden Şara yönetimine verilmek istenen mesaj doğru okunmazsa Türkiye’yi bekleyen oyun senaryolarını boşa çıkartmak mümkün olmaz.
Bu bir askeri oyun değil.
İsrail-İran savaşının arkasındaki asıl siyasal aklı görmek gerek.
İsrail bu siyasal aklın yalnızca askeri bir aparatı.
İran diz çökmezse iç isyanlar kapıda bekliyor.
İran’ın askeri gücü ve kapasitesi çökertilmek isteniyor.
Güçlü İran algısı yok edilmek isteniyor.
İran moral çöküntüye uğratıldıktan ve askeri gücü de yok edildikten sonra iç isyanlarla başka bir aşamaya geçilecek.
“Rejim değişikliği”ne odaklanmış bir operasyon değil bu sadece; özünde güçlü askeri ve siyasi gücü olmayan, bölünmüş bir İran yaratmaya dönük bir saldırı bu.
Bu bugün gerçekleşmezse yarın mutlaka gerçekleştirilecek bir ABD-Batı projesi.
İsrail’in güvenliği için bu şart.
Suriye’nin dizaynını tek başına Türkiye’ye asla bırakmak istemezler.
İsrail hasmı bir Türkiye ABD-Batı aklının kabul edebileceği bir olgu değil.
Trump ABD’si Türkiye’yi karşısına almadan ama Türkiye’nin tek başına kurucu aktör olmayacağı yeni bir bölgesel denklem oluşturmak istiyor.
İsrail-İran savaşının evrileceği yön henüz belirsiz.
Askeri olarak durma noktasına gelse bile İran’a yönelik bu oyun planı rafa kaldırılmaz.
Suriye’nin ABD aklına göre dizaynı o yüzden elzem.
İsrail bölgede İran’ı, Türkiye’yi ve Suriye’yi zayıflatacak örgütlerle ilişkilerini bu yüzden derinleştirerek sürdürmek ister.
Vekâlet savaşları bu süreçte farklı bir sürete bürünebilir.
İran’ın içerden bölünmesi senaryosu ve Suriye istenilen çizgiye gelmezse Suriye’nin içine yönelik hamlelerin devreye alınması için türlü oyunlar sahneye konulacaktır.
Bunun görünürde bir İsrail-İran savaşı olduğunu ama asıl Türkiye’yi içine alan komplike bir oyun planı olduğunu görmeyenlerin Sn. Bahçeli’nin son uyarılarını anlamalarını beklemek elbette beyhudedir.
Bilge liderin asıl hedefin Türkiye ve Türkiye’nin başlattığı “Terörsüz Türkiye” projesi olduğunu belirten sözlerine nasıl dudak büktüklerini de görmüyor değiliz.
Bu bağlamda bizim barış süreci üzerinden güven arttırıcı adımlarla elimizi hızlı tutmamız gerektiğine, özellikle Suriye’nin kuzeyindeki sorunu Kürtleri topyekûn kazanımcı cesur adımlarla çözmemiz gerektiğine dair yaptığımız uyarıları nasıl o eski Türkiye’ye ait inkarcı ve beylik sözlerle itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını elbette üzülerek görüyoruz.
Sayın Bahçeli’nin sorunu temelli çözmeye odaklı bakış açısının sadece Türkiye’nin içiyle alakalı olmadığını, asıl bölgeyle alakalı olduğunu, önerdiği Türk-Kürt ittifakının sınırımızın ötesinde tezgahlanıp içimize taşınmak isteyen o bölünme oyununu bozmaya yönelik olmakla beraber gerçekte Türkiye’yi tarihteki rolüne benzer kurucu bir aktör kılmaya yönelik olduğunu görmek lazım.
Önerdiği komisyon önerisinin anlamı ve önemi ne yazık ki anlaşılmadı.
Bahçeli’nin meclis için önerdiği komisyonun çerçevesi doğru anlaşılmazsa, o komisyon amacından kopartılırsa korkarım ki faydadan çok zarar getirir.
Devlet aklı, sadece güvenlik eksenli olmaz.
Devlet aklı, özünde siyasal bir akıldır.
Güvenlik ve askeri hamleler bu siyasal aklın bir ürünüdür sadece.
Geçmişteki çözüm süreci Suriye üzerinden bozuldu.
Bugünkü süreç de Suriye ve İran üzerinden bozulursa bunun Türkiye’ye yansımaları bu kez daha yıkıcı olur.
İran’ın ve Suriye’nin bölünme senaryolarında İran’ın ve Suriye’nin Kürtlerine yönelik sinsi oyun planları Öcalan’ın da artık engellemeye güç yetiremeyeceği, hatta tamamen devre dışı kalacağı enfekte bir süreci beraberinde getirebilir.
İsrail-İran savaşının tehlikeli boyutlara taşınmadan önlenmesine yönelik çabalar şayet başlattığımız barış sürecini kökten kalıcılaştırılacak bir yeni zeminde oturtulmazsa kendi geleceğimizi asıl biz riske atmış olacağız.
Kürtlere yönelik İsrail üzerinden sergilenecek ABD-Batı siyasal aklını bozacak güçlü bir yeni denklemi acilen biz oluşturmalıyız.
Meclis komisyonunun yanısıra süreci her boyutuyla başarıya ulaştıracak ve her oyunu bozma bilgeliğine sahip kudrette bir siyasi heyete de ihtiyaç olduğunu unutmamalıyız.
Cumhur ittifakının siyasal aklını ortaklaştıran ve meclisteki komisyon faaliyetleriyle beraber devlet adına atılacak adımları da belirleyen bir siyasi heyet bu süreçte olmazsa olmaz bir öneme sahip.
Pek tabii bu süreçte İsrail üzerinden tezgahlanan oyunları bozmak için İmralı/Öcalan aklının ve gücünün gerekli olduğunu unutmamak gerek.
Öcalan’ın israil üzerinden yapılmak istenen bölgesel dizayn planında devre dışı bırakılması gereken bir aktör olarak görüldüğü asla unutulmaması gereken bir husustur.
Bilge lider Bahçeli’nin Öcalan’a niçin teşekkür ettiğini bilmeyen gafiller umarım bir gün bu gerçeği görürler.
Bunun öylesine söylenmiş bir söz olmadığını, devletimizin bekası ve milletimizin birliği için ne kadar elzem bir davranış olduğunu anlarlar.
Bizden hatırlatması.


