Bana Nasıl Yaklaşıyorsun? : Jilet Sebahat’ın Beyoğlu’su Agos
SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Jilet Sebahat, fotoğraf sanatçısı Üzüm Derin Solak’ın kamerasında bir Beyoğlu gecesini kuir hafızaya dönüştürüyor. ‘Bana Nasıl Yaklaşıyorsun?’ adlı kısa film yok edilmek istenen sokakları ve hikâyeleri bir arşive, isyana ve davete çeviriyor.
Kuir eğlence dünyasından, sahnelerden, yazılardan tanıdığımız Jilet Sebahat’ın cümleleri bir kez daha yankılanıyor. Bu kez bir arşiv kaydında, karanlık bir Beyoğlu gecesinde, belki de hepimizin her gün geçtiği ve her seferinde hikayeler yaşadığı, bir sokağın tam ortasında.
Jilet, yıllarca LGBTİ+ mücadelesine omuz vermiş hatta omzunda taşımış bir isim. 2003’teki ilk Onur Yürüyüşü’nde, Taksim’deki Terkos Çıkmazı’ndan Mis Sokak’a yürüyen o 25-30 kişiden biriydi. O günkü yürüyüşün ayak seslerini bugünün LGBTİ+ mücadelesinde hâlâ duyabilirsiniz. 2024’te Ebru E. Dedeoğlu’na verdiği bir röportajda da “Sokak hayatımın gerçeğidir, kendisidir. Sokaklar feministtir. Agresif bir tavırdır, isyandır, başkaldırır. Aynı geceler gibi. İstediğiniz gibi sokakların ismini değiştirin. İster Tatavla ister Kurtuluş deyin farketmez, o sokakların bir dili, bir anlamı, bir hikâyesi var” diyordu Jilet.
Yıllardır faşizme, ırkçılığa, transfobiye karşı tekrar tekrar söylediği bu sözler, şimdi fotoğraf sanatçısı Üzüm Derin Solak’ın "Bana Nasıl Yaklaşıyorsun?" adlı kısa filminde bir kez daha duyuluyor.
Beyoğlu'nda bir geceye davetliyiz. 15 dakikalık bu kısa film, Kadıköy’den Beyoğlu’na uzanan bir gece yolculuğu: Jilet Sebahat’in gözünden İstanbul’u, Beyoğlu’nu, bu şehrin bitmeyen karanlığını dinliyoruz. Lubunyaların sokakla, geceyle, kent hafızasıyla ve birbirleriyle kurduğu ilişkilere odaklanan film, sıradan bir Beyoğlu gecesini sıra dışı bir anlatıya dönüştürüyor.
Bir arşiv çalışmasıSolak, İstanbul gece hayatının, lubunya dayanışmasının, kuir hafızanın tanığı bir fotoğrafçı. Aynı zamanda bir arşivci. Ve belki de en çok, bir hatırlatıcı. Bu kısa filmde izlediklerimiz her ne kadar çok tanıdık olsa da insan yine de isyanını durduramıyor. Solak ise o geceyi ve filmin ortaya çıkış sürecini şu sözlerle anlatıyor:
“Bu film tamamen bir arşiv çalışması. Arkadaşlarımızla Kadıköy’e gittiğimiz, Jilet'i güvenli bir şekilde Beyoğlu’ndaki evine götürmek için yola çıktığımız bir gece. Tamamen doğaçlama olan bu görüntülerde Jilet’i evine bırakmaya çalışırken onun bütün hafızasının canlandığını gördük. İsimler, sokaklar, artık yerinde olmayan mekanlar... Jilet'in bir yandan kendini korumaya çalışarak yürüdüğü o gecede, hepimizin hayatında birçok açıdan önemi olan bu semti ve sokaklarını, kuir dayanışmayı ve şehrin hafızasını da görüyoruz.”
Jilet Sebahat ise kendi hikâyesini, "cehennemim" dediği Beyoğlu'nu ve mücadeleyi şöyle anlatıyor:
“Bu filmde izlediklerimiz aslında her gün yaşadığımız şeyler. Bugün buraya gelirken bile aynısını yaşadım. İstanbul'a geldiğimden beri Beyoğlu’ndayım. 26 yıl oldu. Aslında şunu fark ediyorum. Ben ne yaşıyorsam Beyoğlu da onu yaşıyor. Beni yok etmek isteyenler, Beyoğlu’nu da Beyoğlu'nun diğer renklerini de yok etmek istiyor. Bana nasıl davranıyorlarsa ona da öyle davranıyorlar. Ben de birbirimize yapışık ikiz kardeşler gibi hissetmeye başladım bu semtle."
"Kızım" dediği Üzüm Derin Solak'la çalışmanın da kendisi için özel olduğunu söyleyen Jilet'in Beyoğlu ile gelgitli bir ilişkisi var. "Atsan atılmaz, satsan satılmaz" misali:
"Sokak isimleri değişiyor, tabelalar sökülüyor ama hikâyeler kalıyor. Duvarlarda, apartman boşluklarında, sabaha karşı köşe başlarında. Bazen küsüp gitmek istiyorum, ama burası benim cehennemim. Beni yakan, ama ateşiyle de hayatta kaldığım yer. Gitmek isteyip gidemediklerim… Çünkü burası sadece beton değil. Burada anlatılmamış hikâyeler var, bizim hikâyemiz. İnsan kendi cehennemini de seviyor bazen. Benim en sevdiğim cehennem Beyoğlu. Başka bir cehenneme ihtiyacım yok."
"Bana Nasıl Yaklaşıyorsun?" ilk gösterimini kapalı küçük bir grupla yaptı. Yönetmen Üzüm Derin Solak, Jilet Sebahat ve filmin festival yolculuğunu yürüten oyuncu Nazlı Bulum, Asena Hayal moderatörlüğünde bir araya geldi. İlk kez izleyiciyle buluşan film için sırada festival yolculuğu var. Gösterim tarihleri henüz net değil.


