Bilim insanları ikiye bölündü: Çocuklar için gerçekten zararlı mı? Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
Ebeveynlerin çocuklarının ekran başında geçirdiği süreyle ilgili endişeleri giderek artarken, bilim dünyasında ekran süresinin beyin gelişimine etkisi konusunda fikir birliği bulunmuyor. Bir yanda ekran süresini kısıtlamayı savunan uzmanlar, diğer yanda ise somut bilimsel kanıtların yetersizliğine dikkat çeken araştırmacılar yer alıyor.
Ekran Süresi: Korkulacak Bir Şey mi?BBC Türkçe'de yer alan habere göre; ebeveynlerin çoğu, uzun süreli ekran maruziyetinin çocukların davranışlarına, uykusuna ve ruh sağlığına olumsuz etkileri olduğunu düşünüyor. Apple’ın kurucusu Steve Jobs ve Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in bile çocuklarına teknoloji sınırlaması getirdiği biliniyor. Ünlü nörobilimci Susan Greenfield, internet ve oyunların ergen beyni üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini dile getirmişti.
Ancak bu uyarıların arkasında sağlam bilimsel veriler olmayabileceği de tartışılıyor. British Medical Journal'daki bir başyazı, Greenfield’in iddialarının bilimsel açıdan yeterli kanıta dayanmadığını savunuyor.
“Gerçek Bilim” Ne Diyor?Bath Spa Üniversitesi’nden Prof. Pete Etchells, ekran süresinin psikolojik etkilerini irdeleyen “Ekran Süresinin Gerçek Bilimi” adlı kitabında, mevcut araştırmaların çoğunun kusurlu olduğunu ve ekran süresi ile ruh sağlığı arasında doğrudan bir bağlantı kurulamadığını söylüyor.

Amerikan Psikoloji Derneği’nin 2021’de yayınladığı bir çalışmaya göre de ekran kullanımının depresyon ya da kaygı gibi ruh sağlığı sorunlarında sınırlı bir etkisi bulunuyor.
Uyumaya Engel mi, Değil mi?Bazı araştırmalar, mavi ışığın melatonin üretimini baskılayarak uykuyu etkilediğini öne sürse de, 2024’te yapılan 11 çalışmanın incelemesinde bu sav desteklenmedi. Elde edilen sonuçlar ekran ışığının uykuya etkisi konusunda genel bir kanıt ortaya koymadı.
Prof. Etchells’a göre asıl önemli olan ekran başında geçirilen sürenin içeriği. Eğitim amaçlı mı kullanılıyor, sosyalleşme mi sağlanıyor, yoksa yalnızca haber akışı mı tüketiliyor? ABD ve İngiltere’de yapılan bir araştırma, ekran süresi ile zihinsel ya da bilişsel sorunlar arasında anlamlı bir bağ bulamadı.

Oxford Üniversitesi’nden Prof. Andrew Przybylski de sosyal medya ve video oyunlarının sağlığa zarar değil, hatta fayda sağlayabileceğini savunuyor.
Eleştirilere Rağmen Uyarılar Devam EdiyorSan Diego Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Jean Twenge ise ekran süresinin özellikle gençlerde depresyonla bağlantılı olduğunu öne sürüyor. Ona göre ekranlar, daha az uyku, daha az yüz yüze etkileşim ve yalnızlıkla birleşince ruh sağlığı için “felaket bir formül” oluşturuyor.
Danimarka’da 2024’te yapılan bir çalışmada ekran süresi sınırlanan çocukların daha az psikolojik belirti gösterdiği görüldü. İngiltere’de yapılan başka bir araştırma ise sosyal medya kullanımıyla depresyon arasında bir ilişki buldu.
Net Rehberlik YokŞu anda ABD ve Birleşik Krallık’taki sağlık kuruluşları çocuklar için net bir ekran süresi sınırı önermiyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü, bir yaş altı çocuklara hiç ekran önermezken, dört yaş altı için günde bir saatten fazla önerilmiyor.

Çocukları ekranlardan uzak tutmanın teknolojik eşitsizlik yaratma riski de göz ardı edilemiyor. Çünkü teknoloji, yapay zekâdan sanal gerçekliğe kadar hayatın her alanına hızla yayılıyor. Çocuklar bu gelişmelere hazırlanmalı mı, yoksa onlardan korunmalı mı? Bilim henüz net bir yanıt veremiyor.


