Bir zamanlar eczanelerde ilaç olarak satılan sos, şimdi sofraların vazgeçilmezi... Her şey, 1830 lu yıllarda başladı Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
Bugün sofraların vazgeçilmez sosu olan ketçap, 19. yüzyılda bambaşka bir kimliğe sahipti: her derde deva bir ilaç.
Amerikalı bir doktorun, domatesteki "likopen" adlı antioksidanı keşfetmesiyle başlayan bu tuhaf akım, ketçabın bir dönem eczanelerde hap formunda bile satılmasına yol açtı. Peki, kellikten romatizmaya kadar birçok hastalığı tedavi ettiği iddia edilen bu "domates ilacı"nın hikayesi nasıl son buldu?
Her şey, 1830'lu yıllarda Ohiolu doktor John Cook Bennett'in, domatesin mide rahatsızlıkları, ishal, kellik ve romatizma gibi bir dizi hastalığı tedavi edebileceğini iddia etmesiyle başladı.
Dr. Bennett, bu gücün domatesteki likopen adlı antioksidandan geldiğini ve işlenmiş domateslerde (ketçap gibi) bu maddenin daha yoğun ve faydalı olduğunu bilimsel olarak savunuyordu.
Bu iddiaların ardından ketçap, kısa sürede popüler bir "ilaç" haline geldi ve eczanelerde hem sıvı halde hem de tablet formunda satılmaya başlandı.
Sahtekarların yükselişi ve çöküşAncak bu popülerlik, sahtekarların da iştahını kabarttı. Kısa sürede piyasa, "iskorbütü tedavi ettiği" veya "kemikleri büyüttüğü" gibi daha da abartılı ve asılsız iddialarla satılan sahte ketçap ilaçlarıyla doldu.
Bu durum, 1850'li yıllarda Amerikalı yetkililerin duruma müdahale etmesine yol açtı. Yapılan incelemeler sonucunda ketçabın bu özelliklere sahip olmadığı kanıtlandı ve ilaç olarak satılması yasaklandı.
20. yüzyıldan itibaren ketçap, ait olduğu yere, yani lezzetli bir sos olarak sofralara geri döndü. Bilimsel gerçek ise şu: Likopen gerçekten de sağlık için faydalı bir antioksidandır, ancak bahsedilen hastalıkları tedavi edici bir gücü yoktur.
Hatta ironik bir şekilde, günümüz doktorları, asidik yapısı nedeniyle ishal durumunda ketçap tüketilmemesini, çünkü bağırsakları tahriş ederek durumu daha da kötüleştirebileceğini belirtiyor.


