Birleşik Kamu İş ten toplu sözleşme açıklaması: Artık bıçak kemiğe dayandı!
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sürerken kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkati çekmek ve taleplerini duyurmak amacıyla bugün Kadıköy İskele Meydanı’nda toplandı.
“8’inci dönemde masanızın değil emekçinin dediği olacak” pankartı açan kamu emekçileri, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “TÜİK elini cebimizden çek” sloganları attı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan Yıldırım, yaptığı açıklamada Türkiye’de son dönemde art arda yaşanan hukuk dışı ve antidemokratik uygulamaların yalnızca bireysel hak ve özgürlüklerin değil, ekonomik dengeleri de altüst ettiğini belirterek şöyle konuştu:
“BU HUKUKSUZ UYGULAMALAR BİR AN ÖNCE SONA ERDİRİLMELİ”“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, belediye başkanlarına, yerel yönetimlere ve belediye çalışanlarına yönelik son dönemde artan baskı, masumiyet karinesi çiğnenerek yapılan gözaltı ve tutuklama uygulamalarını ülkemiz adına endişeyle takip ediyoruz. Hukukun üstünlüğünün, demokrasinin ve seçme-seçilme hakkının hiçe sayıldığı bu girişimler halk iradesine açık bir müdahaledir. Bu hukuksuz uygulamalar bir an önce sona erdirilmeli, demokratik teamüllere geri dönülmelidir.”
Enflasyon açıklandı, fark belli oldu: Öğretmen, doktor, polis... Kim ne kadar maaş alacak?
Memur-Sen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yapıyor!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Temmuz 2025 enflasyon verilerinin ekonomik krizin halk üzerindeki yıkıcı etkilerini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyleyen Yıldırım, “TÜİK'e göre Temmuz ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık bazda %2,06, yıllık bazda ise %33,52 oranında artmıştır. Ancak bağımsız araştırma kuruluşu Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) verileri, gerçek enflasyonun halkın yaşadığı ekonomik tabloyla çok daha uyumlu olduğunu ortaya koymaktadır. ENAG'a göre Temmuz ayında enflasyon %3,75 artarken, yıllık enflasyon oranı %65,15’e ulaşmıştır. TÜİK’in açıkladığı veriler gerçeği yansıtmaktan uzaktır. Çarşıda, pazarda yaşanan hayat pahalılığı; gıda, ulaşım, kira ve temel ihtiyaçlardaki fahiş artışlar TÜİK’in rakamlarının halkın yaşadığı gerçeklikle bağdaşmadığını göstermektedir. Gıdaya ulaşmak her geçen gün daha da zorlaşırken, resmi veriler halkı kandırmanın bir aracı haline gelmiştir.” dedi.
Yıldırım, ekonomik kriz nedeniyle yurttaşların zorunlu gıda ihtiyaçlarını dahi alamayacak kadar kritik bir sürecin eşiğine geldiğine dikkat çekerek, “TÜİK’in masa başında ürettiği, halkın yaşadığı gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan aylık ve yıllık sahte enflasyon rakamları; siyasi iktidarın halkın ekmeğini elinden almanın bir başka aracı haline gelmiştir. TÜİK, güvenilir bir istatistik kurumu değil, Saray’ın muhasebe dairesi gibi çalışan kamu kurumuna dönüşmüştür. Açıklanan sahte verilerle milyonlarca kamu emekçisinin, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin cebinden çalınan alın teri; milyonlarca emekçiyi yoksulluğa, borç batağına ve açlığa sürüklemiştir” şeklinde konuştu.
Memura Ocak ayında verilen altı aylık yüzde 6’lık zammın, Şubat ayında enflasyonun altında kaldığını söyleyen Yıldırım, şöyle devam etti :
“Açlık sınırının altında kalan asgari ücret ve emekli maaşları nedeniyle milyonlarca insanımız sadece aç kalmama mücadelesi vermektedir. Bu düzen böyle gitmez! Bu kez hükümetin değil alandaki emekçinin dediği olacak!
7 dönemdir sürdürülen toplu sözleşme masası ezilen emekçiler için gerçek bir müzakere alanı olmamış, yıllarca çalışma bakanlığı ile yetkili konfederasyonlarının tiyatro sahnesine dönüştürülmüştür. Masada hükümetin belirlediği çerçevenin dışına çıkamayan sözde yetkili konfederasyonlar, emekçinin haklı taleplerini kabul ettirmek yerine iktidarın taleplerini kabul etmişlerdir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak emekçilerin yok sayıldığı masada oynanan bu oyunu bozmakta kararlıyız. Ağustos ayında başlayacak olan 8. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde artık biz varız!
“MASADA TÜİK'İN RAKAMLARI DEĞİL, HALKIN SOFRASI KONUŞULACAK”Masada TÜİK'in rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak! Sadaka gibi verilen zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak! Sessiz kalan sendikal anlayışa karşı, kararlı bir mücadele yükselecek! Yalnız bırakılan tüm kamu emekçilerinin sesi olacağız!”
“Artık bıçak kemiğe dayandı” diyen Yıldırım, “Bu ülkenin öğretmeni, sağlıkçısı, teknisyeni, mühendisi, güvenlik görevlisi ve memuru; daha fazla yoksulluğa mahkûm edilemez! Grev hakkının tanınmadığı, milyonlarca kamu emekçisinin temsil edilmediği bu yapay sözleşme düzeninin bu haliyle işletilmesine razı olmayacağız. Kamu emekçisi güçsüz ve kimsesiz değildir; birleşik kamu-iş var!” şeklinde konuştu.
Yıldırım taleplerini şöyle sıralardı:
- Adil bir gelir dağılımı istiyoruz.
- Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz
- Ekonomik krizin faturasını emekçilere değil, faizden milyarlarına milyar katanlara kesilmesini istiyoruz:
- Grevli toplu sözleşmeli sendika yasası istiyoruz!
- Yoksulluk sınırı üzerinde maaş istiyoruz!
- Enflasyon farkları aylık ödenmelidir. 4. Ek ödemeler ve seyyanen ödemeler taban aylığa ve emekli maaşına yansıtılmalıdır
- %15 vergi dilimi sabitlenmeli.
- Mülakatla değil, liyakatle atama istiyoruz
- Ücretli ve sözleşmeli değil kadrolu ve güvenceli atama istiyoruz!
- Eşit işe eşit ücret istiyoruz!
- Kamu çalışanlarına ücretsiz kreş hakkı istiyoruz!
- Tüm memurlara çalıştıkları illerde kira desteği istiyoruz!
- Birinci dereceye giren tüm memurlara 3600 ek gösterge hakkı verilmelidir!
- Aile, yılında eş ve çocuk yardımı arttırılmalıdır.


