Bitki reçetesi geliyor! Bakanlıktan pestisitleri önlemek için yeni uygulama

Tarım ve Orman Bakanlığı, ‘sofralardaki zehir’ olarak da tabir edilen pestisit sorunu için yeni bir adım attı. Buna göre, bitkileri zararlılardan korumak ve daha verimli olmasını sağlamak adına kullanılan zirai ilaçlar da artık farmakolojik ürünler gibi reçete ile satılacak. Yeni modelin detaylarını Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı verdi. Televizyon kanallarının Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Yumaklı, zirai ilaç kullanımını değiştirecek yeni bir uygulamayı hayata geçireceklerini açıkladı. Bitki Reçetesi isimli bu uygulamayla üretici artık, zirai ilacı gidip bayiden istediği kadar alamayacak.

Türkiye genelinde pestisitle mücadele uygulamaları hakkında genel bilgiler veren Yumaklı, Bitki Reçetesi hakkında şunları söyledi:

TIPKI ECZANELERDEKİ UYGULAMA GİBİ

“Pestisit kullanımının azalması için çalışmalarımız sürüyor. 27 AB ülkesinde yılda 100 bin denetim yapılmış. Sadece Türkiye olarak biz yılda 100 bin denetim yapıyoruz.

Buradaki son çalışmamızdan bahsedeyim. Zirai ilaç kullanımında yeni bir modele geçiyoruz. B-REÇETE, yani Bitki Reçetesi isimli bu uygulamayla üretici, zirai ilacı gidip bayiden istediği kadar alamayacak.

Ne kadar alanda hangi bitkiye ilaç uygulanacağını önceden reçetesine yazacağız.

Üreticimiz bayiye gidip bu reçeteye göre ilacı alacak. Tıpkı eczanelerde ilaç alımında olduğu gibi. Eğer tarlanızın ihtiyacı 10 birimse siz 15 birimlik ilaç alamayacaksınız.

O ürüne uygun ilacı, uygun dozda alacaksınız. Bu uygulamaya bu sene belirlenen pilot bölgelerde başlayacağız. Önümüzdeki sene bütün illerimizde uygulayacağız.”

6 ADIMDA PESTİSİTTEN ARINMANIN YOLLARI

Prof. Dr. Vedat Turhan, mutfakta pestisiti azaltma yöntemlerini öyle sıraladı:

1-Yıkama yöntemini geliştirin

Sebze ve meyveleri sirkeli (1 yemek kaşığı sirke/litre su) ya da karbonatlı suda bekletin. Fırçalanabilir ürünleri (elma, salatalık) sebze fırçasıyla ovun. Tuz ve sirkeli su da etkili olabilir.

2-Gıda seçiminde stratejik olun

‘Kirli 12 / Temiz 15’ listelerini takip edin. Kirli listedeki ürünleri mümkünse organik alın. Yerel üretici pazarlarından alınan ürünleri iyi yıkayın.

3-Saklama koşulları önemli

Yıkanmamış ürünleri buzdolabına koymayın. Uzun süre plastik poşetlerde bekletmeyin.

4-Isı işlemi ve pişirme teknikleri

Sebzeleri haşlayarak ya da buharda pişirerek kalıntıları azaltın. Haşlama suyunu dökün, kalıntılar bu suda toplanabilir

5-Mikro tarım (evde üretim)

Balkon veya pencere önünde pestisitsiz ürün yetiştirin (domates, roka, maydanoz vb).

6-Organik ve güvenilir kaynakları tercih edebilirsiniz

Sertifikalı organik ya da ‘iyi tarım’ uygulamalı ürünleri tercih edilebilirsiniz. İyi araştırarak kooperatif veya doğrudan üreticilerden alışveriş yapılabilir.

TÜRKİYE AVRUPA’DA İKİNCİ SIRADA

AVRUPA Birliği verilerine göre, Avrupa’da en fazla pestisit satın alan ülke 65 bin ton ile Fransa, ardından 57 bin ton ile Türkiye geliyor. Fransa geçtiğimiz günlerde arı ölümlerine neden olduğu gerekçesiyle acetamiprid etken maddeli bir pestisit ilacın kullanımını yasakladı.

ALTERNATİFİ VAR MI?

Soruyu Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selim Çetiner yanıtladı:

“Pestisitlere birtakım alternatifler elbette ki var. Örneğin organik tarımda sentetik pestisitler yerine bazı zehirli bitkilerden edilen toksik kimyasallar yanında zararlı böcekleri yiyen böcekler, bakteriler, mantarlar ve hatta virüsler kullanılabiliyor. Feromon tuzakları ile de zararlı böcek popülasyonları kontrol altında tutulabiliyor ancak, bunların temini ve uygulaması oldukça zor ve pahalı.”

SAĞLIĞI NASIL ETKİLİYOR?

Pestisitler insan sağlığını nasıl etkiliyor? Medicana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan, bu etkinin pestisit türüne göre değiştiğini söyledi. Turhan, “Bazı pestisitler kanserojen olabileceği gibi bazıları da sinir sistemini etkileyebiliyor. Özellikle non-Hodgkin lenfoma, lösemi, meme kanseri gibi türlerle ilişkilendirilen pestisitler var. Pestisitlerin Parkinson, Alzheimer gibi hastalıklarla bağlantısı hâlâ inceleniyor. Araştırmalara göre otizm vb nörogelişimsel ciddi hastalıkları tetikleyebiliyor. Organ hasarlarına neden olabildiği de belirtiliyor” diye konuştu.