Boykot Yeni Başlıyor!
SonTurkHaber.com, Sonhaberler kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Bu manşeti ilginizi çekebilir diye böyle yazdım. Barış oldu, yardımlar Gazze’ye girmeye başladı, İsrail çekilmeye başladı ve en önemlisi garantör ülkelerin askerleri Gazze’ye gelecek. “Daha ne olsun?” dediğiniz kulaklarımda çınlıyor gibi.
Aslında baktığımızda, atalarımız boşuna dememiş: “Su uyur, düşman uyumaz.” Ne demek istiyorsunuz diyeceksiniz? Cevap: Düşmanın ayağa kalkamayacak kadar beslenme kaynaklarını keseceğiz. BOYKOT’u genişleterek yaymamız gerekiyor.
Bir önceki “İŞTE EN DOĞRU BOYKOT” yazımda, İsrail ve Amerika’nın can damarı olan dolar para birimini kullanmamak, ayrıca yatırım aracı olarak kullanmamayı tavsiye etmiştim. Ancak önceki yazımda eksik gördüğüm bir noktadan başlamak istiyorum.
100 doların basım maliyeti 8.6 cent, yani bugünkü dolar kuru 41,85 TL üzerinden hesap edecek olursak 100 doların basım maliyeti 359 TL yapar. 100 dolar ise 4.185 TL yapar. Zihnimizi zorlayıp milyon dolarları düşünecek olursak, hiçbir karşılığı olmadan basılan bu kâğıt parçası ile ülkemizde ne kadar stratejik gayrimenkul veya ülkemiz aleyhine çalışıp istihbarat yapabilecek ne kadar insan satın alınabilir. FETÖ mü diyeceksiniz? Yaaa, o geldi geçti, onu boş verin.
Ne demişti atalarımız: “Su uyur, düşman uyumaz.”
Zulmün can damarı olan ve dünyada yaygın dolaşımda bulunan dolar para birimini minimize etmek, tüm Müslümanların üzerinde haktır.
Bu yazıda bahsedeceğim esas konumuza gelecek olursak;
Bugün Yahudi sermayesinin kontrolündeki, dünyanın en büyük finans kurumları arasında yer alan Visa ve Mastercard kart şirketleridir. Bu şirketlerin kartlarıyla yapılan tüm harcamalardan “telif ücreti” adı altında söz konusu şirketlere komisyon ödeniyor.
85 milyon nüfuslu ülkemizde, çocukları ve yaşlıları çıkarıp kalan nüfus üzerinden hesap yapacak olursak; ağustos ayı sonu itibarıyla Türkiye’deki kredi kartı sayısı 138 milyon, banka kartı sayısı 216,6 milyon seviyesinde kaydedildi. Ön ödemeli kart sayısı ise 105,5 milyon adet oldu.
Bu kart şirketlerinin komisyon tahsilat oranları dünyada bölgeler arası değişim göstermektedir. Avrupa bölgesi ülkeleri ile yapılan anlaşmalara göre Kasım 2029’a kadar; mağaza alışverişlerinde banka kartlarından işlemin yüzde 0,2’si, kredi kartlarından da yüzde 0,3’ü oranında tahsil edileceği, çevrim içi işlemlerde üst limitlerin banka kartları için yüzde 1,15, kredi kartları için yüzde 1,5 şeklindedir.
Uluslararası geçerliliği yaygın olan bu kartların, İsrail ve Amerika sermayesine ne kadar gelir getirdiği düşünülemeyecek kadar büyüktür.
Bir Müslüman olarak bu yazıyı kaleme almadan önce Allah’ın Saff Suresi 3. ayetinde “Ey iman edenler! Yapmadığınız şeyleri neden söylersiniz? Yapmadığınız şeyleri söylemeniz sizin için büyük bir günah olarak yazıldı.” ayeti gereğince bu hafta gidip tüm Visa ve Mastercard kartlarımı iptal etmek ve değiştirmek için, yerli ve millî olarak tanıtılan TROY kart talebinde bulundum.
Yaptım! Amma içimi kemiren bir kurt düştü. Karşılığı olmadığı hâlde basılan ve ülkemizde yukarıda bahsettiğim gibi bugünkü kurla 41,85 olan dolar para birimi ile Türkiye’de boykot kapsamında kendi ürünlerine alternatif olarak büyüyen ürünlerin şirketlerini, kendileri veya satın aldıkları adamlar üzerinden satın alan; dünyayı kan gölüne çevirmek isteyen, katil İsrail ve Amerika tarafından TROY kartın satın alınması durumunda ülkemizde ne kadar milliyetçi ve İslami değerlere sahip, anında reaksiyon gösterebilecek insanların datası ellerinde olacak.
Ne olursa olsun korkmayalım. “İnsanları kendine ibadet etmeleri için yaratan” (Zâriyât Suresi, 56. ayet) Rabbimize iman etmek böyle bir şey. “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder. Göstereceğiniz mücadelede sizin kalbinize sakinlik ve itikadınızı dirençli kılar.” (Muhammed Suresi, 7. ayet)
Allah’a yardım etmek ne demek, nasıl olur diyeceksiniz? Kısaca, her şeye rağmen akıntıya karşı kürek sallamak. Bugün bu mega sömürü düzenini kurarak insanlara yapılan zulümleri sonlandırmak için BOYKOT hareketini genişleterek adaleti sağlama amacında olmak. O zaman Allah bize yardım edecek, kalbimize sakinlik ve zalimlere karşı itikadımızı dirençli kılacak. Yapılan katliam ve zulümleri görüp karşısında ayağa kalkan samimi dünya halkları, bu konuda da tespih taneleri gibi ipe dizilecek.
İnsan olarak o zaman, ibadet etme amacıyla yaratılmış olmanın bir adımını yerine getirmiş oluruz.
Ayrıca Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz; ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” (M6543 Müslim, Birr, 34)
Hayat dolu yaşayalım, birbirimizi sevelim, en önemlisi Allah’a güvenelim!


