Bu gidişle mülakatın kaldırılacağını kimse beklemesin Sözcü Gazetesi
SonTurkHaber.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Bir hukukçuya, “Bu kadar ısrara rağmen mülakat niçin kaldırılmıyor?” diye sordum. Kaldırılması konusunda hiç umudunun olmadığını gerekçeleriyle anlattı. Bunları dinleyince, yazılı sınavda 100 tam puan alan adayın, mülakatta neden elendiğini tartışmaya bile gerek olmadığını anladım.
Miting meydanlarında AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, mülakatın kaldırılacağını “müjde” olarak duyurmuştu. Seçim oldu, yeniden cumhurbaşkanı seçildi ancak mülakat yine de kaldırılmadı. Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda yüksek puan alanlar, mülakatta eleniyor, yerlerine “torpilli” olanların alındığını bilmeyenimiz yoktur.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonları tarafından yapılan zabıt katipliği sözlü sınavları öncesinde, sınav komisyonlarınca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin, tutanakta ayrı ayrı gösterilmesinin dışında adayların verdiği cevapların da kayıt altına alınmasının gerekli olup olmadığı, adaylarca verilen cevapların kayda alınmamasının yapılan sözlü sınavı hukuka aykırı hale getirip getirmeyeceği soruldu. Danıştay Dava Daireleri Kurulu şu kararı verdi:
“Sözlü sınavları öncesinde, sınav komisyonlarınca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesinin dışında, adayların verdiği cevapların da kayıt altına alınmasının gerekmediği, adayların sorulara verdikleri cevapların kayda alınmamasının, yapılan sözlü sınav işlemini hukuken sakatlamayacağı sonucuna varılmıştır.
KARŞI OY: YARGISAL DENETİM OLMALI
Bu karara karşı çıkan üyeler de oldu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 2. maddesinde belirtilen ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel niteliklerinden olan “hukuk devleti” ilkesi; vatandaşların hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlardan biri.
Hukuk devleti ilkesi karşısında idarenin yargısal denetim yapılmasını ortadan kaldıracak ya da bu denetimin yapılmasını olanaksız kılacak işlem ve eylemlerde bulunması mümkün değildir. Bu kapsamda yapılacak olan bir sözlü sınavın nesnel olduğundan söz edilebilmesi için kamu hizmetinin önem ve özelliğine göre bütün kriterlerin ne şekilde uygulanacağına ilişkin hususların, kriterlerin ağırlıklarını ve buna göre değerlendirme esaslarını içeren nesnel bir yöntemin düzenlenmesi gerekiyor. Peki bunun için ne yapılması gerekiyor? Karşı görüşte şunlar belirtildi:
“Sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince hangi notun takdir edildiğinin ve özellikle düşük not takdirinin gerekçesinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, gerekirse teknolojik olanaklardan yararlanılarak sınavların sesli ve görüntülü olarak kaydedilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetiminin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.”
İDARENİN GÖREVİ
Nitekim, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi gereğince iptal davalarında, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç unsurları yönünden yargısal denetime tabi tutulması zorunlu.
O yüzden, karşı görüşte, “Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin yargısal denetimini sağlayacak altyapının tüm unsurlarıyla oluşturulmasını sağlamak hukuka bağlı idarenin görevidir. Hukuk devleti ilkesinin, idarenin yargısal denetim yapmasını ortadan kaldıracak, olanaksız kılacak ya da güçleştirecek şekilde bir idari işlem tesis etmesine izin vermesi mümkün değildir” deniliyor.
NEDEN BAŞARISIZ?
Sözlü sınava ilişkin kriterler çerçevesinde bir bütün olarak yapılan değerlendirme sonucunda adayın başarılı ya da başarısız olduğunun belirlendiği dikkate alındığında yapılması gerekenler de karşı oy yazısında şöyle belirtiliyor:
“Sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak sorular önceden hazırlanmalı ve tutanağa bağlanmalı. Her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi, sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiği tutanakta ayrı ayrı gösterilmeli. Bunun yanında adaylara komisyon başkan ve üyelerince verilen notların gerekçesi de ortaya konulmalı. Aksi halde, sözlü sınavın yargısal denetiminin tüm unsurlarıyla yapılabilmesi mümkün olmayacaktır.”
AYRI AYRI ORTAYA KONULMALI
Bu durumda yapılması gerekende “karşı oy” yazısında şöye belirtiliyor:
“Sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca, sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesinin yanında adayların verdiği cevaplar da kayıt altına alınmalı.”
Mülakatın kaldırılacağını kimse beklemesin. Torpilin kaldırılması için “karşı oy” kullananların sayısının hayli artması gerekecek. Başka çözüm yok.


