Cevdet Yılmaz dan enflasyon yorumu! Yıl sonunda 20 li rakamlar bekleniyor
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir canlı yayında ekonomi gündemini değerlendirerek "Türkiye, çatışmaların yoğunlaştığı bir dünyada istikrarı, çözümü, barışı sağlayan bir güç konumunda" ifadelerini kullandı.
ENFLASYONDA YIL SONUNDA 20'Lİ RAKAMLAR BEKLENİYOR
"Ekonomideki tablo sizi rahatsız ediyor mu?" sorusu üzerine Yılmaz, enflasyon meselesinin şu anda vatandaşın birinci sorunu olduğunu, dolayısıyla bu meseleye yoğunlaştıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, geçen yıl mayıs ayından itibaren düşüş sürecinin başladığını, 11 aydır kesintisiz yıllık enflasyon oranının azaldığını anlatarak, "Bizim beklentimiz bu 12 ay üst üste düşüşün devam etmesi yönünde. Bu da yıl sonunda bizi 20'li rakamlara taşıyacak." dedi.
Enflasyonda iyiye gidildiği değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, kararlı bir şekilde Orta Vadeli Program'ı hayata geçirdiklerini, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini vurguladı.
Yılmaz, "Faizler yükseldi. Merkez Bankası tekrar faiz düşürme trendine girecek mi?" sorusu üzerine ise mart ve nisan ayında yaşanan süreçleri iki farklı kategoride değerlendirmek gerektiğini belirtti.
Yolsuzluk soruşturmasında tutuklanarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile ilgili yaşananların vesile kılınarak ve kutuplaştırıcı siyaset izlenerek sokakların karıştığı yönünde görüşünü bildiren Yılmaz, "Marjinal birtakım grupların sokaklara inmesi, Türkiye'de Gezi benzeri uzun süreli güvenlik problemi olacak algısının oluşturulması, yabancıları ürküten mesele oldu. Ama onun da geçerli olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Esas etki güvenlik meselesi." diye konuştu.
Yılmaz, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da diğer ülkelere yönelik açıkladığı gümrük tarifelerinin ardından yaşanan belirsizliğin, tüm dünyayı etkilediğini vurgulayarak, bunun, gelişmekte olan ülkelerin risk primini yükselttiğini ve Türkiye'de de bu etkinin görüldüğünü anımsattı.
Finansal piyasaların normalleşme trendine girdiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:
"Finansal piyasalar açısından 1-2 ay içinde daha normal şartlara dönüleceğine inanıyorum. Bu müzakere sürecindeki belirsizliklerin azalmasıyla özellikle Çin ve Avrupa Birliği'nin, Trump tarifeleri ve yeni korumacılık karşısında alacakları pozisyonlar netleştikçe risk primlerinin de belirsizliklerin de azalacağına inanıyorum. Şu anda küresel düzeyde korumacılık savaşlarının yükseldiği, belirsizliğin arttığı, büyüme perspektifinin maalesef zayıfladığı bir ortamda istikrar ve büyüme programımızı uyguluyoruz. Kolay bir dönem değil."
Bu dönemde Türkiye'nin 6 Şubat depremlerinin yaralarını da sarmaya devam ettiğini vurgulayan Yılmaz, "Ciddi bütçeler ayırıyoruz. Yılda ortalama 35 milyar dolar civarında para harcıyoruz. Deprem bitince her şey bitti gibi bir algı oluşuyor. Bu sene sonuna geldiğimizde 100 milyar doları geçmiş olacak ama 450 bin konutu da teslim etmiş olacağız." diye konuştu.
GELECEK SENE YÜKÜMÜZ HAFİFLEYECEK
Yılmaz, altyapı ve üstyapılarıyla birlikte 11 şehri geleceğe çok daha dirençli şekilde hazırladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Gelecek sene, bu yükümüz oldukça hafiflemiş olacak. Son üç yıldır gerçekten çok ağır bir yük. 'En gelişmiş' diyeceğimiz ekonomiler için bile çok ağır bir faturayı hep birlikte ödüyoruz. Bunu nasıl başarıyoruz? Siyasi istikrarla, güçlü liderlikle, doğru politikalarla bütçemizi 20 yıldır iyi yönetmenin sağladığı zeminle, güçlü temellerle bunu başarıyoruz. Türkiye Allah korusun, bu depreme siyasi istikrarsızlıklarla, zayıf yönetimlerle yakalanmış olsaydı bugün çok daha farklı bir manzarayla karşı karşıya olurduk.
Bunu Türkiye başarıyor. Bütün bu dünyanın zor şartlarına, bölgemizin zor şartlarına rağmen çok büyük yeniden yapılanmayı gerçekleştiriyoruz. Dünyanın şu anda en büyük şantiyesi bizim deprem bölgemiz. Sadece evler değil, şehir altyapıları, hastaneler, okullar, enerji hatları, her şeyiyle yepyeni bir ortam oluşturuyoruz. Bütün bunlarla birlikte deprem bölgesini ihya ediyoruz."
19 ÇEYREKTİR KESİNTİSİZ BÜYÜME
İşsizlik verileriyle ilgili soruya Yılmaz, "Önümüzdeki perspektifte Türkiye fiyat istikrarını sağlamış bir ülke olarak sürdürülebilir, sağlıklı büyümede yoluna devam edecektir. İhracatımız 265 milyar dolara geldi. Büyümede, 19 çeyrektir kesintisiz büyüyoruz. İşsizlik oranında ise 20 aydır aşağı yukarı tek taneli rakamlardayız. İşsizlik biraz arttı, doğrudur. Mevsimsel koşulların da etkisi var. Sanayiden belli oranlarda kaynaklanan etkiler de var." yanıtını verdi.
Türkiye'nin istihdamı artırıcı politikalar izlediğini vurgulayan Yılmaz, aile odaklı sosyal desteklerin kapsamının da genişletileceğini belirtti.
İŞKUR'un sunduğu yeni programlar ile işsizlikte önemli mesafeler katedildiğini bildiren Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı işbirliğinde meslek okullarının yeniden yapılandırıldığını söyledi.
Kadın istihdamına da değinen Yılmaz, yeni çalışma modellerinin özellikle kadınların hem aile hem iş hayatını dengelemesini sağlayacak biçimde dizayn edildiğini belirtti.
Yılmaz, "Kadınlar ev hayatı ile iş hayatı arasında tercih yapmaya zorlanmamalı. İkisini aynı anda yapmak istiyorlarsa yapabilmelerine imkan sağlayacak çalışma modelleri olmalı. Çok kapsamlı bir alan, üzerinde detaylı çalışılmalı." ifadelerini kullandı.
Yeni kurulan Nüfus Politikaları Kurulu hakkında da bilgi veren Yılmaz, haziran ayında kurulun yeniden toplanacağını bildirdi.
TÜRKİYE İSTİKRARI SAĞLAYAN BİR GÜÇ KONUMUNDA
Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuğuna da değinen Yılmaz, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı'mızın Ukrayna-Rusya savaşında ne kadar isabetli bir tutum belirlendiğini bir kez daha görmüş olduk. İlk başlarda bizi taraf tutmaya zorlayan içeriden ve dışarıdan epeyce çevre vardı. Ukrayna'nın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını destekledik. Diğer taraftan iki ülkeyle de liderler düzeyinde tüm iletişim kanalları açık tutuldu. Türkiye, bunun faydasını görüyor."
Dünyanın önünde iki yol olduğunu, birinin savaşmak, diğerinin de diplomasiyle sorunları çözmek olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Türkiye, çatışmaların yoğunlaştığı bir dünyada istikrarı, çözümü, barışı sağlayan bir güç konumunda." dedi.
Orta Doğu'daki gelişmeler ve Gazze'deki insani krize de dikkati çeken Yılmaz, "İsrail'in yürüttüğü soykırım politikasına karşı uluslararası baskının artması gerekiyor. Türkiye, mazlum Filistin halkının yanında durmaya devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Suriye ve Orta Doğu konusunda ABD ile anlaşma sağlayıp sağlamadığına yönelik de konuşan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Türkiye kendi gündemine hakim bir ülke. Bölgesinin huzuru neyi gerektiriyorsa onu yapan bir ülke. ABD, Rusya ve diğer ülkelerde iletişim kanalları açık bir ülkeyiz. ABD ile NATO'da müttefik iki ülke konumundayız. Sayın Trump ile Sayın Cumhurbaşkanı'mızın çok olumlu bir diyaloğa sahip olduğunu biliyoruz. Türkiye milli menfaatleri çerçevesinde her türlü işbirliğini masasında tutan ülke konumunda. Netanyahu hükümeti ise istikrarı bozucu bir çaba içerisinde. İstikrar arayanlarla istikrarsızlıktan, kavgadan medet umanlar arasında mücadele var. Dileğimiz Gazze'deki savaşın bir an önce sona ermesi."


