Cevdet Yılmaz’dan Hande Fırat’a teşekkür: O tarihi röportaj nasıl unutulabilir
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
MEDYAMIZA ŞÜKRAN DUYUYORUZ
Program kapsamında düzenlenen ‘Demokrasiye Sahip Çıkmak: Sivil Direnişin Gücü’ panelinde ise TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Başkanı Salih Tanrıkulu, SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş panelist olarak yer aldı.
15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı canlı yayına bağlayan Hande Fırat’a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız ile o tarihi röportaj nasıl unutulabilir? Nasıl hafızalardan silinebilir” dedi. 15 Temmuz konusunda uluslararası medyayı eleştiren Yılmaz, “Uluslararası medya adil davranmamıştır. Bizim medyamıza şükran duyuyoruz. O istisnaları, tabii ki FETÖ’cü zihniyetleri bir kenara bırakacak olursak, ulusal ve yerel medyamızın büyük bir kısmı çok onurlu, çok doğru bir tavır göstermiştir. Demokrasiden, vatandan, milletten, milli iradeden yana bir tavır göstermiştir” diye konuştu.
DURAN: DÜN GİBİ AKLIMIZDA
Programın açılış konuşmasını yapan İletişim Başkanı Burhanettin Duran şunları söyledi: “O gece millet iradesine dayanan yepyeni bir siyasal kültür ve zihniyet doğmuştur. Türkiye Yüzyılı vizyonu işte bu toplumsal bilincin üzerine inşa edilmektedir. Üzerinden 9 yıl geçti ama o gece yaşadıklarımızın hepsi dün gibi aklımızda. Biliyorsunuz hafıza geleceğin teminatı demektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla, ülkemizin her köşesinden milyonlar meydanlara, sokaklara, havalimanlarına akın ettiler. FETÖ ihanet şebekesinin hain darbe girişimini çıplak elleriyle paramparça ettiler. Bizler de o gece, sokaklara dökülenler arasındaydık.”
FIRAT: GAZETECİNİN TARAF OLDUĞU BAZI NOKTALAR VARDIR
Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat ise panelde özetle şunları söyledi:
“Gazeteci, tarafsızdır ama taraf olduğu bazı noktalar vardır. Yaşadığı ülkenin milli güvenliği, sınırları, vatanı, milleti; o gazeteci bir anne, bir evlat, bir baba, bir vatandaş ve her şeyden önce bir insan olduğu için... İşte bu saydığım alanlara taraftır. FETÖ’nün yapısını incelediğinizde orada bir cemaat, yardım kuruluşu göremezsiniz. Bu yapı tamamen istihbarat kuruluşu tarafından hazırlanmış terörist örgütüdür.
Gazeteci anne, vatandaş, ülkesini çok ama çok seven, gidecek başka hiçbir yeri olmayan bir insan olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ekrana taşımak aslında en önemli noktaydı. Bu bir darbe girişiminin yanı sıra aynı zamanda terör saldırısıdır. Ve o gece sosyal medyayı kullandılar biliyor musunuz? Sosyal medyada ‘Erdoğan kaçtı’ dediler. Erdoğan, Marmaris’te açıklamasını yaptı ama engelledikleri için televizyon merkezlerine o görüntüler ulaşmadı. Ben ve muhabirlerim görev yerlerimizde, görevimizin başındaydık. Eğer bir darbe varsa, bir saldırı varsa ben bir gazeteciyim; MİT’in basın danışmanını da ararım, Genelkurmay’a da ulaşmaya çalışırım, Cumhurbaşkanını da ararım. Düzenli olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan Marmaris’te bulunduğu, yanındaki Özel Kalemi Sayın Hasan Doğan’dan bilgileri alarak zaten ekrana çıkıp anlatıyordum. ‘Bana bağlanın’ dedim. Görüntülü aramayı 9 yıl önce kızımdan öğrenmiştim. Çünkü arkadaşlarıyla öyle ders yapıyordu.
GERÇEK GAZETECİLER
31 bin FETÖ mensubu firari. Halen ülkeyi karıştırmaya çalışan firariler... Madem suçunuz yok gelsenize buraya. Bir de gücün arkasından koşmamak lazım. O gün bunlar güçlü diye peşinde koşan gazeteler, patronlar ya şantaja uğradılar ya da gazetelerine sızdılar. Sonuç itibarıyla FETÖ sadece devlete girmedi, özel sektörün de içine girdi. Lütfen bırakın gazeteciliği, gazeteciler yapsın. Merdivende bekleyenler, mikrofon uzatanlar okuyanlar yapsın. Trolleri ve firarileri değil, gerçek gazetecilerin haberini okuyun.”


