CHP den Hacıbektaş ta huzurevinin kapatılmak istenmesine tepki: Tadilat yapılacak bahanesiyle boşaltıyorlar ama bütçe bile yok!
T24 sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Nevşehir'in Hacıbektaş İlçesinde bulunan Rıfat Kartal Huzurevi'nin kapatılmak istenmesine tepki göstererek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve iktidara seslendi. Nazlıaka, "Kurum personeli ve kamuoyuna resmi bir açıklama falan yapılmamış ama il müdürlüğüne gönderilen bir yazı var. Onunla acele işlem yapılmış. Bu yazı kurum dahil resmi olarak tebliğ edilmeden kurum boşaltılmaya çalışılıyor. Personel, Nevşehir'e gönderilmeye çalışılıyor. Ve buradaki malzemeler dağıtılmaya çalışılıyor. Üstelik, ‘burada tadilat yapılacak, onun için boşaltıyoruz’ diyorlar. ‘Deprem’ diyorlar, ‘yangın’ diyorlar, çeşitli bahaneler ileri sürüyorlar. Ama tadilatla ilgili olarak hiçbir iş ve işlem yapılmamış. Bakanlığa bir resmi başvuru bile yapılmamış. Kaldı ki bütçe yok ortada, bütçe. Tadilat yaptıracaksan önce bir bütçen olur" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Nevşehir'in Hacıbektaş İlçesinde bulunan Rıfat Kartal Huzurevi'nin kapatılmak istenmesine tepki gösterdi. Hacıbektaş kent meydanında konuya ilişkin açıklama yapan Nazlıaka, şunları kaydetti:
"Hacıbektaş'ta büyük bir halk tepkisi var. Bu tepki burada yıllardır hizmet vermekte olan Rıfat Kartal Huzurevi'nin kapatılma çabasına yönelik bir tepkidir. Biz bu çabadan haberdar olduk. Her ne kadar şu anda üzerini kapatmaya çalışsalar da, bir takım mazeretler üretmeye çalışsalar da böyle bir durum olduğunu çok net bir şekilde öğrenmiş bulunuyoruz. Ve buradan hep birlikte, başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş olmak üzere iktidara seslenelim: Biz bu huzurevinin kapatılmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz.
Değerli arkadaşlar bu huzurevi uzun yıllardır burada faaliyet gösteriyor demiştim. Aynı zamanda Rıfat Kartal Huzurevi'nin yanı sıra hayırsever vatandaşımız Nermin Erdemir tarafından kazandırılan ek binalarla birlikte sadece bir konaklama hizmeti sunmuyor. Aynı zamanda bir takım sağlık hizmetleri de sunuyor. Burada hemşire hizmetleri var, fizyoterapi desteği var, sosyal hizmet uzmanları desteği var, kuaför var, terzi var. Kısacası hayatının ikinci baharında olan yaşlılarımızı rahat ettirmek için birçok donanımlı hizmetin bir arada olduğu bir bakım evinden bahsediyoruz. Bu merkeze 2015 ve 2023 yıllarında iki yeni bina daha eklenmiş ve bu sayede Hacıbektaş ilçesi yaşlı hizmetleri açısından örnek bir yapıya sahip olmuştur. Ancak son günlerde kamuoyuna yansıyan gelişmelerle öğrendik ki bu üç binada kalan Yaklaşık üç yaşlı bireyin ve çalışan yetmiş personelin Nevşehir merkezde yeni açılacak olan bir kuruma taşınması söz konusu. Daha geçtiğimiz günlerde bakan orayı ziyaret etmiş fakat orası, ‘hazır değil’ denilmiş. Şimdi hazır olmayan bir kuruma taşımaktan bahsediyorlar. Üstelik bu yerleşkenin kapatılacağından bahsediyorlar. Siz oraya yeni bir yer açın, biz bundan memnuniyet duyarız. Daha fazla yaşlımıza hizmet götürün. Bundan mutluluk duyarız. Ülkemiz adına gurur duyarız. Ama var olan bir bakım evini kapatmak neden? Neden yaşlılarımızı , neden yaşlarımızın yakınlarını ,neden Hacıbektaşlılarımızı üzüyorsunuz? Burası hayırsever yurttaşlarımız sayesinde açılmış. Ve o yurttaşlarımız buraya destek olurken, hibe yaparken Hacıbektaş olduğu için hibe yapmış. O yaşlılarımız burada kalırken, Hacı Bektaş-ı Veli’nin gölgesinde kalmak istedikleri için burada kalmışlar. Dolayısıyla insanların inançlarına, tercihlerine müdahale etmeyin. Ve bu yanlış işlemi bir an önce durdurun.
"Aklınızda hep Hacıbektaş'ın içini boşaltmak, buradaki hizmetleri azaltmak var"Öğrendik ki kurum personeli ve kamuoyuna resmi bir açıklama falan yapılmamış ama il müdürlüğüne gönderilen bir yazı var. Onunla alel acele işlem yapılmış. Bu yazı kurum dahil resmi olarak tebliğ edilmeden kurum boşaltılmaya çalışılıyor. Personel, Nevşehir'e gönderilmeye çalışılıyor. Ve buradaki malzemeler dağıtılmaya çalışılıyor. Üstelik, ‘burada tadilat yapılacak, onun için boşaltıyoruz’ diyorlar. ‘Deprem’ diyorlar, ‘yangın’ diyorlar, çeşitli bahaneler ileri sürüyorlar. Ama tadilatla ilgili olarak hiçbir iş ve işlem yapılmamış. Bakanlığa bir resmi başvuru bile yapılmamış. Kaldı ki bütçe yok ortada, bütçe. Tadilat yaptıracaksan önce bir bütçen olur. O bütçeyi onaylatırsın. Nerede? Onaylı bütçe de yok. İhale süreci var mı? Hayır. Bir ihale de açılmamış. Bütçe belirlenmemiş, ihale başlatılmamış. Tamamen bir belirsizlik var. Yani aslında yangından mal kaçırır gibi bir hava içerisindeler. Üstelik hayırsever yurttaşlarımızla yaptıkları bir protokol var. Onların onayı olmadan herhangi bir şekilde taşıma işlemi yapamazlar. Siz ne istiyorsunuz Hacıbektaşlılardan? Ne istiyorsunuz yaşlılarımızdan? Nedir bu zulmünüz? Zaten Hacıbektaş'ı sürekli cezalandırıyorsunuz. Buranın askerlik şubesini kapattınız. Buranın kamu bankaları tek tek kapandı. Buranın pancar şefliğini kapattınız. Tapu Kadastro Şefliği’ni kapattınız. Mal Müdürlüğü’nü Cumhuriyet Halk Partisi ilçe örgütümüz ve il örgütümüz müdahale etti de şimdilik taşımamış oldunuz. Biliyoruz ki aklınızda hep Hacıbektaş'ın içini boşaltmak, buradaki hizmetleri azaltmak var."
Nazlıaka, 65 yaş üstü nüfusa Hazine'nin yüzde 1.5'i kadar bütçe ayrılmasına tepki göstererek, şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemizde 65 yaş üstü nüfus 9 milyonu aşmış durumda. Ama buna rağmen 168'i kamuya ait olmak üzere sadece 435 huzur evi var. Huzurevlerinin büyük bölümü özel sektöre ait veya erişilebilir değil. Çok yüksek rakamlar ödemek gerekiyor. Geçtiğimiz yıl bu hizmetlere yüzde 300'e varan zamlar yapıldı. Tepkiler verildi. Bizler de bunu dile getirdik. Onun üzerine zamlar bir parça olsun geri çekildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi 407 milyar TL'dir. Ancak bu devasa bütçeden yaşlı hizmetlerine ayrılan pay sadece 6.1 milyar TL'dir. Yani bu oran aslında bütçenin yalnızca yüzde 1.5’e denk geliyor. Yani koskoca 9 milyon nüfusa sadece bütçede yüzde 1.5 ayırıyorlar değerli arkadaşlar. 65 yaş aylığı hepimizin malumu. En düşük emekli maaşı hepimizin malumu. 16 bin 881 TL. Açlık sınırının 27 bin lirayı geçtiği bu koşullarda ülkemizde yaşlılara verilen değeri açıkça görüyoruz zaten. Yaşlılarımız sosyal politikaların kenarına itilmiş ve yalnız bırakılmış durumdadır. Şimdi ise ömrünü bu ülkeye adamış insanlarımızın bir de huzurevinden çıkarılması söz konusu. Bizler buradan bir kez daha haykırıyoruz: Biz buna asla ve asla izin vermeyeceğiz. Yaşlarımızın sonuna kadar yanındayız."
"Asla ve asla buradaki huzurevine dokunmayın"Nazlıaka, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'a seslenerek, "Buradan bakana bir kez daha sesleniyorum: Eğer bütçe sorunu yaşıyorsa bizler bu sorunu da hallederiz. Bizler gene hayırsever vatandaşlarımızı buluruz. Tadilatı kendimiz de yaptırırız. Ama asla ve asla buradaki huzurevine dokunmayın" dedi.
"Ben burada yaşıyorsam Hacıbektaş için yaşıyorum"Nazlıaka'dan sonra kapatılmak istenen huzurevinde yaşayan bir yurttaş da, "Ben Hacıbektaş'tan gitmek istemiyorum Nevşehir'e. Ben buradan gidersem benim pilim bitmiştir. Ben burada yaşıyorsam Hacıbektaş için yaşıyorum, Atatürk için yaşıyorum, halkım için yaşıyorum. Ne olursun, huzurevleri kapanmasın. Herkesin yardımına ihtiyacımız var" dedi.
Nazlıaka, kent meydanında yaptığı konuşma sonrası sırasıyla CHP Hacıbektaş İlçe Başkanlığı'nı ve kapatılmak istenen Rıfat Kartal Huzurevi'ni ziyaret etti. Nazlıaka, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Kaim'i de makamında ziyaret ederek Hacıbektaş'tan ayrıldı. (ANKA)


