CHP heyeti Eskişehir de: İktidara hazırız, geçim yoksa seçim olsun!

T24 Haber Merkezi 

CHP heyeti, saha çalışmaları kapsamında Eskişehir'e gitti. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, "Biz inatla, umutla ve inançla belediye başkanlarımızla örgütümüzle sahada çalışmaya devam edeceğiz. Politikalarımız hazır, biz iktidara hazırız. Geçim yoksa seçim olsun diyoruz. Bir an önce erken seçim olsun istiyoruz. Biliyoruz ki iktidarın karanlığı CHP’nin aydınlığına yenilecek, onların despotluğu bizim adaletimizde son bulacak" dedi. 

Cumhuriyet Halk Partisi heyetleri saha çalışmalarına Eskişehir’de devam ediyor. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, CHP Parti Meclisi Üyeleri Berkay Gezgin ve Burcu Mazıcıoğlu ile CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Deniz Çakır’dan oluşan Heyet, bugün Eskişehir’de çalışmalara başladı. Heyet, iki gün sürecek olan saha çalışmaları kapsamında Eskişehir’de mahalle, esnaf ve vatandaş ziyaretleri yapacak, sivil toplum örgütleri ve odalarla görüşecek.

CHP Heyeti’nin Eskişehir saha çalışmaları ilk gün Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ziyareti ile başladı. CHP Heyeti, Ünlüce’yi makamında ziyaret ederek, gündeme ilişkin gelişmeleri ve kentte yapılacak çalışmaları değerlendirdi. Heyet, daha sonra Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı makamlarında ziyaret ederek görüş alışverişinde bulundu.

Sorunlar dinlenip rapor olarak Genel Merkez'e sunulacak 

Heyet, kentteki temasların ardından Eskişehir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında konuşan CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, şunları söyledi:

“19 Mart darbesine karşı partimizin öncülüğünde yürüttüğümüz mücadele yaz boyu hayatın her alanında, ülkemizin dört bir yanında sürüyor. Bugün saha çalışmalarımız kapsamında, benim de memleketim olan Eskişehir’e gelmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. İstanbul Milletvekilimiz Nimet Özdemir, Parti Meclisi Üyelerimiz Berkay Gezgin ve Burcu Mazıcıoğlu ve YDK üyemiz Deniz Çakır ile birlikte buradayız. Eskişehir örgütümüzle birlikte sahada olacağız. Çalışmaya Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımızı ziyaretle başladık. Odunpazarı Belediye Başkanımızı ve Tepebaşı Belediye Başkanımızı ziyaret ettik. Basın toplantımızın ardından da sahaya çıkacağız. Sokak sokak kapı kapı mahalle mahalle Eskişehirlileri dinleyeceğiz. Sorunları ve çözüm önerilerini dinleyeceğiz. Bunları da bir rapor halinde Genel Merkezimize sunacağız. Parti politikalarımıza ışık tutsun diye.

Orman yangınlarında hayatını kaybeden 10 işçi anıldı 

Bugüne kadar Eskişehir’e sayısız kez geldik. Ama bugün biraz daha acılıyız, biraz daha eksiğiz. Çünkü geçtiğimiz ay yaşadığımız büyük orman yangınında, ormanlarımız yandı. Binlerce canımızı yitirdik, ekolojik sistem çöktü. En acısı ormanlarımızı savunmak için mücadele eden 10 emekçiyi kaybettik. Başsağlığı ve sabırlar diliyorum. O gün oraya gerekli önlemler alınmadan gönderildikleri söylendi. Teçhizatları eksikti. 10 kişi gözlerimizin önünde diri diri yandı. Bir tek sorumlu bulunmadı, bir tek yetkili hala istifa etmedi. Aradan bir ay geçti, ortada hala bir iddianame bile yok! Sonra çıkıp bunun adına ‘küresel ısınma’ diyorlar. Peki 10 canımızın yanarak ölümü de mi küresel ısınma? Eskişehir topraklarının yüzde 81’inin madenlere peşkeş çekilmesi de mi küresel ısınma? Biz biliyoruz ki bu ölümler kader değil; liyakatsiz atamaların, partizan kadrolaşmanın, kamu yönetimindeki çürümenin ve rant hırsının sonucudur.

"Eğitimi cemaat ve tarikatlara terk ederken çocukları koruyan yerel yönetimlerimizden korkuyorlar"

Bugün Türkiye’de devletin boş bıraktığı alanı yıllardır özellikle de Eskişehir’de yerel yönetimler dolduruyor. Eskişehir’de başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere ilçe belediyelerimizle birlikte gerçekleştirilen sosyal belediyecilik anlayışı bunun en güzel örneğidir. Sadece Türkiye’ye değil, dünyaya da örnek oluyor. Kadın odaklı politikalar, sivil katılım, atık yönetimi, raylı sistemler ve daha sayamayacağımız örnekler. En önemlisi de emeklinin çayı, öğrencinin yurdu, çocuğun kreşi, kadının emeği, yoksulun sofrası yerel yönetimlerimiz sayesinde var.

İşte korktukları tam da bu:

– Halkı açlığa mahkûm ederken halkın yanında olan yerel yönetimlerimizden korkuyorlar.

– Eğitimi cemaat ve tarikatlara terk ederken çocukları koruyan yerel yönetimlerimizden korkuyorlar.

– Emekliyi sefalet ücretine mahkûm ederken sofraları büyüten yerel yönetimlerimizden korkuyorlar

– Kadını yok sayarken, kadının emeğini ayağa kaldıran yerel yönetimlerimizden ve belediye başkanlarımızdan korkuyorlar.

O yüzden 19 Mart darbesi yapıldı. O yüzden darbe hız kesmeden devam ediyor. Ama biz yılmayacağız! Çiftçinin ürününün değerinde satılması için, ormanı yanan köylünün hakkı için, gençlerin barınma sorunu çözülene kadar, kadınların özgürlüğü, emekçilerin hakkı için, Eskişehir’in ölüm yolları Seyitgazi ve Alpu’da canlar yitirilmesin diye, kentsel dönüşümde halkın talepleri duyulsun diye mücadele etmeye hem Ekişehir’de hem de Türkiye’nin her yerinde devam edeceğiz.

Öğrencilerin barınma sorunu 

Bugün üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı. Eskişehir’e yaklaşık 100 bin yeni öğrenci daha gelecek. Ama bu kentin yurt kapasitesi sadece 16 bin. Öğrencilerimiz yıllardır nasıl barınıyorlar? Eskişehirlilerin onlara açtığı imkanlar sayesinde. Yani on binlerce öğrencimiz daha eğitim hayatına yine bir barınma kaygısıyla başlayacak. Aileler kara kara düşünüyor; gençler daha üniversiteye adım atmadan umutsuzlukla karşı karşıya kalıyorlar. Bir üniversite kentinde gençleri barınma sorunuyla baş başa bırakmak, yalnızca bir ihmal değil; aynı zamanda gençliğe karşı bir haksızlıktır.

Biz diyoruz ki: Öğrencilerin geleceği tarikat yurtlarına teslim edilemez. Devlet, gençlere güvenli, sağlıklı ve ücretsiz barınma imkânı sunmak zorundadır. Gençler bu ülkenin umududur. Biz onların yanında, haklarının takipçisi olmaya devam edeceğiz. Eskişehir’in gururu Eskişehirspor’a da selam olsun. Eskişehirspor’a sahip çıkmak bu kentin kültürüne, hafızasına ve gençlerine sahip çıkmaktır. Eskişehirspora’a yeni sezonda başarılar diliyorum.

"Biliyoruz ki iktidarın karanlığı CHP’nin aydınlığına yenilecek"

Cumhuriyet Halk Partisi demek umut demektir, demokrasi demektir, özgürlük demektir. Cumhuriyet Halk Partisi demek bereket, refah ve huzur demektir. Darbenin, baskının, karanlığın karşısında halkın aydınlığıdır. Bu aydınlığı devam ettireceğiz. Biz inatla, umutla ve inançla belediye başkanlarımızla örgütümüzle sahada çalışmaya devam edeceğiz. Politikalarımız hazır, biz iktidara hazırız. Geçim yoksa seçim olsun diyoruz. Bir an önce erken seçim olsun istiyoruz. Biliyoruz ki iktidarın karanlığı CHP’nin aydınlığına yenilecek, onların despotluğu bizim adaletimizde son bulacak.”