DEM Parti den İmralı çıkışı! Komisyona çağrı: Bir an önce Ada ya gidilmeli
Mynet sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Koçyiğit, TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına ilişkin, "Öncelikle bu komisyonun hızlı bir şekilde İmralı'ya gitmesi ve Öcalan ile görüşmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda biliyorsunuz kamuoyuna yapılan açıklamalar da var. Bizim ilk günden beri talebimiz budur" dedi.

Koçyiğit açıklamalarının devamında, "Sayın Babacan'ın yine açıklaması oldu. 'Hızlı bir şekilde komisyon gitmelidir, bu sürecin gerekliliğidir' diye. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız'ın kamuoyuna bir açıklaması oldu, 'Komisyonun gitmesi gerek' diye. Biz de aynı fikirdeyiz. Komisyon bir an önce Ada’ya gitmeli. Sürecin ilerlemesi, önemli bir eşiğin aşılması açısından da Öcalan'ın görüş, düşünce ve önerilerini de dinlemeli" diye konuştu.

Komisyonda şu ana kadar dinlenen kesimlerin önerilerine değinen Koçyiğit, "Eski Meclis başkanlarını dinledik, çok önemli önerileri oldu. Bugün sürecin ihtiyacı olan bir kanunun yapılmasının gerekliliği ortada. Ortada bir hakikat var. Öcalan, 27 Şubat'ta bir çağrı yaptı. PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde örgütünü feshetme kararı aldı ve silah bırakma kararı aldı. 11 Temmuz'da da silahlar yakıldı. Şimdi buna karşılık bu Meclis'in, gerçek anlamda silah bırakanların eve dönüşünü, ülkeye dönüşünü, siyasal ve sosyal yaşama katılımını sağlayacak hukuksal düzenlemeler yapması, onların nasıl bir hukuksal yaklaşımla karşılanacağını da belirlemesi gerekiyor" dedi.
"SÜREÇTEKİ BÜTÜN ENGELLERİN VE BARİYERLERİN ORTADAN KALDIRILMASI GEREKİYOR"DHA'da yer alan habere göre parti olarak, infaz düzenlemesine, Terörle Mücadele Kanunu'na ve Türk Ceza Kanunu'na yönelik hazırlıklar yaptıklarını ifade eden Koçyiğit, "Hukuk komisyonumuz bu konuda hazırlıklarını devam ettiriyor. Şu anda infaz hukukuyla ilgili hazırlığımız bitti. Diğer hazırlıklar da önemli bir şekilde ilerledi, bitiyor. Umut hakkı evrensel bir hak. Avrupa Konseyi'nin 2014'ten beri söylediği bir hak. Türkiye ne yazık ki bu hakkı tanımaktan ve bu konuda yasal düzenleme yapmaktan imtina ediyor. Ama yeni bir dönemdeyiz, yeni bir eşikteyiz. Halihazırda umut hakkını kriminal hale getirmek, umut hakkını konuşmamak, umut hakkı konusunda bir düzenleme yapmamanın kabul edilemez olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi yeniden eylül ayında toplanacak ve bu konuda bir gözden geçirme kararı da yapacak. Çünkü Türkiye'ye süre vermişti ve Türkiye bu süre içerisinde halihazırda hiçbir hazırlık yapmadı. Bizim bu konuda da hazırlığımız net, çok açık ve net söylüyoruz. Artık süreçteki bütün engellerin ve bariyerlerin ortadan kaldırılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" sekizinci toplantısına başkanlık etti.
Burada açıklamalarda bulunan Kurtulmuş şu ifadelere yer verdi:
"İsrail'in saldırgan tutumuna karşı biz de bölge halkları olarak bir ve beraber olduğumuzu ifade etmek, ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Tam da bu komisyonun varlık sebebi bu gerekçelerden kaynaklanmıştır.
Adından da anlaşılaşılabileceği gibi milli dayanışmayı ortaya koymak, aramızda Türküyle Kürdüyle farklı etnik ve mezhebi farklılıklarıyla kardeşliği ortaya koymak ve ayrıca Türkiye'de demokrasinin standartlarını artırarak herkesin özgür ve güvenlik içerisinde yaşadığı bir ülkeyi kurmak ve buna destek olmak bu komisyonun başlıca hedefidir.
Bu çerçevede ümit ediyoruz ki büyük mesafe alındı bu komisyon gerçekten gayretli bir çalışmaya ev sahipliği yapıyor. Burada önemli görüşmeler yapıyoruz. Şimdiye kadar toplumun farklı kesimlerini temsil eden arkadaşlarımız bireysel olarak veya kendi temsil ettikleri sivil toplum kuruluşları adına burada söz aldılar. Herkes kendi farklı görüşlerini ifade etmekle birlikte herkesin ortak meramı 'evet, biz kardeşlik istiyoruz, barış istiyoruz, huzur istiyoruz, esenlik istiyoruz ve hep beraber Türkiye'nin güvenlik içerisinde yaşayabileceği bir ülke olmasını istiyoruz' kanaatini ortaya koydular"


