Demokrasi ayıbı haftayı doldurdu! SÖZCÜ TV 7 gündür kapalı Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
RADYO Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) Sözcü TV için verdiği 10 günlük kapatma kararı 7’nci gününe ulaştı. Geçen hafta Salı günü gece yarısından itibaren kapatılan SÖZCÜ TV, tam 7 gündür yayın yapamıyor. Halkın haber alma hakkını engelleyen ve SÖZCÜ TV’nin ilkeli yayıncılığını önleyen yasak hala sürüyor.
SÖZCÜ TV karartıldığı için, Türkiye’de ve dünyada yaşanan pek çok önemli ve kritik olayı yansıtamıyor, milyonlarca insanımız bu gerçekleri öğrenmekten mahrum kalıyor. SÖZCÜ TV’nin yayınlarına ulaşamayan vatandaşlar, tepkilerini sosyal medyadan dile getirirken, siyasilerin de destek mesajlar da devam ediyor.

MİLYONLARIN SESİ
Meclis Başkanvekili CHP Milletvekili Tekin Bingöl’ün mesajı şöyle;
“Bir ekranın kararması, milyonların sesinin duyulmaz hale gelmesidir. Bu sadece bir yayın kesintisi değil; halkın iradesine yönelik ciddi bir müdahaledir. Seçilmiş insanların tutuklanması, toplumun sesinin kısılması ve haber alma hakkının engellenmesi, kamu vicdanında derin yaralar açar ve uzun süre unutulmaz. Bu ülkenin insanı, adaletsizliğe sessiz kalmaz; suskunluğu kabul etmez. Basın özgürlüğü, demokrasinin temelidir; bu temele zarar veren her müdahale, toplumun bütününe zarar verir. SÖZCÜ ailesine geçmiş olsun diyor, halkın haber alma hakkını savunan tüm basın emekçilerine dayanışma duygularımızı iletiyoruz.”

RTÜK, Sözcü TV’ye 10 gün yayın durdurma cezası verirken gerekçe uydurmakta hayli zorlanmış. Karartılan ekranda belirtilen RTÜK kararında açıklanan gerekçe ile Sözcü TV’nin yayınının alakası yok.
Şöyle ki, RTÜK güya Sözcü TV’ye yasadaki “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz” ilkesine aykırılık gerekçesiyle ceza vermiş.
RTÜK’e göre, Sözcü TV, 23 Mart’taki “Nokta Atışı” programında konuk Berk Esen’in, polisin Saraçhane’deki CHP mitingindeki tavrını eleştiren şu sözlerini yayımlayarak işlemiş bu “suçu”:
“...her ne kadar RTÜK baskısı nedeniyle polisin şiddet görüntülerini biz bu kanallarda artık izleyemiyorsak da sokakta da görüyoruz sosyal medyada da görüyoruz. Çok ağır polis şiddeti altında, sadece Saraçhane’de değil, Türkiye’nin birçok bölgesinde öğrencim olacak yaşta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, genç arkadaşlarım ağır bir şiddet altındalar ve direniyorlar.”
Bu sözlerin 10 günlük ceza için yeterli ve anlamlı bir gerekçe oluşturmayacağının da farkında olsalar gerek ki, Sözcü TV’nin 21 Mart’ta yayımlanan “Öncesi Sonrası Gece” programında da konuk Uğur Poyraz’ın, “Emniyet güçleri hukuka aykırı davranıp biber gazıyla, copla, kalkanla müdahale ediyorlar” sözlerini de örnek göstermişler kararda.
Polisi eleştirmek ile “toplumu kin ve düşmanlığa tahrik” arasında bağ kurarken mantık hatası da yapılıyor.
ASLINDA HEDEF ÖZEL
Polis şiddeti ile ilgili sözlere “ihlal” deniyor ama öbür yandan “müdahale görüntüleri eşliğinde sunulan olumsuz haber kalıpları” da “yaygın ve gelenekselleşmiş medya pratiği” olarak nitelendiriliyor. Madem “gelenekselleşmiş medya pratiği”, o pratiği savunmak da ihlal olamaz!
Gerekçe bulmakta bu kadar zorlanmalarının asıl nedeni, kararın satır aralarında saklı. Kararda, CHP Genel Başkanı Özel’in 24 Mart’taki Saraçhane mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başsavcı Akın Gürlek’e ilişkin sözleri ve alandakilerin Erdoğan aleyhine sloganlarının yayımlanması “hakarete varan, ayrıştırıcı nitelikte, suçlayıcı, zan altında bırakıcı, saygı içermeyen türden ifadeler” olarak değerlendiriliyor. Arkasından da “haberciliğin hassas dengeleri”, “sorumlu yayıncılık” gibi ifadeler sıralanıyor.
Belli ki, RTÜK’ün asıl hedefi Özel’in mitingi ve söylediklerinin yayımlanması. Polisle ilgili yayın göstermelik gerekçe. İyi de canlı yayın sırasında muhalefet liderinin konuşmasını kesmek, sansürlemek; halkın bilme hakkını engellemek olur.
Halk TV’yi de, savcılık, sahibi Cafer Mahiroğlu’na soruşturma açarak, RTÜK 10 günlük yayın durdurma cezası vererek, Sabah ise “Rant tezgahı Halk TV’de kuruldu” yazarak sıkıştırıyor. Halk TV de ne yapsın, Özgür Özel’in mitinglerinde haykırılan sloganları kesmek için çaba harcamak zorunda kalıyor. Tabii Tele 1 de. Zaten başkası da vermiyor mitingleri. Eleştiriden mahrum iktidar da karanlığa gömülür, bağımsız kanallardan haber alamayan halk da.
https://m.t24.com.tr/yazarlar/faruk-bildirici/ocalan-yerine-imrali-goruntusu,50718
KARARTMAYA KARŞI SÖZCÜ ŞARKISISÖZCÜ TV’nin karartılmasına tepki olarak bir şarkı yapan müzisyen okuyucumuz, “Bu yolda beraberiz” dedi. Rap tarzındaki şarkının sözleri şöyle:
Karartılan ekran artık sessiz kalamaz
Gerçeği arayan halkın isteği susamaz
Sözcü susarsa Türkiye susar dedik ya
Toprakta her tohum bir ışık olarak parlar
Boyunca ekranlar siyaha boyandı
Gerçeği göstermek suç oldu, susturmak istendi
RTÜK sopasıyla bastırdılar
halkı kine sevk etmiş dediler
Hiçbir gerekçesi net değil
Gerçekleri öğreneceğiz, diyen sesler şimdi karanlıkta
İmamoğlu protestoları, yayınlandı diye vuruldular
Sınır tanımayan yasaklarla susturmaya çalıştılar
Ama bu milletin kalemi asla kırılmaz, unutmayın
Karartılan ekran artık sessiz kalamaz
Gerçeği arayan halkın isteği susamaz
Sözcü susarsa Türkiye susar dedik ya
Bu toprakta her tohum bir ışık olarak parlar
Medya vicdanı kapana
Hatıralar silinemez
Atatürk söylemişti
Basın milletin ortak sesi her daim
İnsanlar meydanlara indi, bu karanlığa karşı durun
Kim susturursa bu halkı susturamaz, olur sorun
Farklı sesler olmadan demokrasi mi kalır
Dediler Özel Yavaş, Dervişoğlu aynı, haykırdı bu yanlıştır
Avrupa bile, Orwell bile hayal edemez ki bunu dedi
Ama biz buradayız, bu karanlıkta daha da güçlüyüz
Mikrofonu alsan da elimizden kalemimiz
durmaz, vicdan hiç durmaz
Kamera kapatsa da bu ses silinmez
Bu ülke aydınlığa yürür, karanlık çekilmez
Karartılan ekran artık sessiz kalamaz
Gerçeği arayan halkın isteği susamaz
Sözcü susarsa Türkiye susar dedik ya
Bu toprakta her tohum bir ışık olarak parlar
Karartılan ekran artık sessiz kalamaz
Gerçeği arayan halkın isteği susamaz
Sözcü susarsa Türkiye susar dedik ya
Bu toprakta her tohum bir ışık olarak parlar
-Her freni boşalmış gidişin sonu; genellikle yaman bir duvara çarpma olur. Hiç kuşku yok ki; o yaman duvarın adı demokrasidir; yani halkın gücü, kudreti! Sözcü Televizyonumuzun muktedirler eliyle 10 gün karartılması; aziz ülkemize reva görülen şu baskıcı koşulları çarpıcı biçimde anlatıyor! (Sezer-Ayşe Gökhan)
-SÖZCÜ TV’nin kapanmasından sonra, destek olmak adına her gün 10 tane Sözcü gazetesi alıyorum. (Yasin Kerimoğlu)
- SÖZCÜ’ye desteğimizi devam ettireceğiz. Herkese selamlar. (Şenol Bilgin-Almanya)


