Deniz Parkları gerilimi! Parsel parsel krize doğru

Biri İyon Denizi'nde diğeri Ege Denizi'ndeki Güney Kiklad Adaları'nda olmak üzere iki yeni ulusal deniz parkı oluşturmak için yasal süreç başladı. Yunanistan'ın deniz parkı girişimi, Ege'deki egemenlik tartışması nedeniyle Ankara tarafından şüpheyle karşılanıyor. Buna karşılık olarak Türkiye de Ege'de kendi deniz parklarını oluşturmak için adım atmış durumda. Bu adımlar da Atina'da endişelere neden oluyor. İki ülkenin de itirazlarının temelinde Ege'de egemenlik tartışması bulunuyor. Ankara'nın girişimi Yunan medyasında mercek altına alındı.

Miçotakis'in Eylül ayında New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu toplantıları kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi planlanıyor. DERİN KUŞKU!

"Yunanistan, Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz'de deniz parkları kurma kararını çevre koruma kisvesi altında siyasi amaçlı bir manevra olarak değerlendirerek, derin kuşkuyla yaklaştı" ifadeleriyle verilen haberlerde "Türk yetkililer Cumartesi günü, münhasır ekonomik bölge (MEB) konusunda herhangi bir anlaşmanın bulunmadığı uluslararası sularda bulunan alanlar da dahil olmak üzere mutlak çevre koruma bölgelerinin sınırlarını açıkladı. Türkiye'nin deniz parkları haritalamasında, özellikle de pratikte uygulanamaz buldukları Limni ve Semadirek arasında kuzeydoğu Ege'deki bölge var" görüşleri dikkat çekiyor. 

TÜRKİYE'NİN İTİRAZI

Yunan basınında verilen bilgilere göre Milos Adası’nın batısından Nisiros Adası’na kadar uzanan ve 11 adayı kapsayan bölüm Batı Anadolu’da Datça yarımadasının karşısına kadar uzanan bir mevkii kapsıyor. Türkiye, Atina’nın ilan ettiği deniz parkları aracılığıyla bölgede bir "oldubitti" durumuna geçilmesi riski nedeniyle girişime şüpheyle bakıyor. Türk Dışişleri Bakanlığı uluslararası anlaşmalarla egemenliği Yunanistan’a devredilmemiş ada, adacık ve kayalıkların statüsünü değiştirmeye çalışıldığını ve yaratılmak istenen fiili durumun kabul edilmeyeceğini bildirmişti. Yunan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise “Türk Dışişleri Bakanlığı'na "çevresel bir konuyu siyasallaştırma” itirazında bulunulmuştu.

AÇIK GERİLİM YOK

Yapılan yorumlarda Deniz Parkları ile ilgili son adımların ikili ilişkileri temelden etkilemeyeceği belirtilerek şunlara işaret ediliyor: "Bu gelişme, belirsizlik ortamındaki Yunan-Türk ilişkilerinin genel dengesini değiştirecek gibi görünmüyor. İki taraf arasındaki temaslar, önemli bir ilerleme kaydedilmeden tekrar tekrar başladı. Son iki buçuk yıldır tek değişmeyen nokta, açık bir gerginliğin olmaması oldu."

Siyasi diyalog, güven artırıcı önlemler ve "olumlu gündem" çabaları da dahil olmak üzere alt düzey temaslar devam ediyor. 8 BİN KİLOMETRE

Güney Ege'deki parkın 8 bin kilometrekareye yayıldığı belirtilirken, İyon Denizi park alanının ise 14 bin kilometrekare olacağı kaydediliyor. Güney Ege'de 3 deniz miline ulaşan koruma alanlarını kapsayan deniz parklarının deniz kuşları ve diğer koruma altındaki deniz canlılarının beslendiği, yuvaladığı alanları korumayı amaçladığı belirtilse de konu iki ülke arasında tartışılıyor.

DİKKATLE İZLENİYOR

Yunan deniz parklarının, Türkiye'nin Ege'de hak sahibi olduğu alanlarla örtüşüp örtüşmeyeceği merakla bekleniyor. Ankara, Yunanistan'ın olası tek taraflı adımlarına karşı tedbirlerin yanı sıra Ege, Akdeniz, Karadeniz ve Marmara Denizi'nde uygulamaya koyacağı çevre korumaya yönelik diğer tedbirleri de inceliyor.
[email protected] 

Kaynak: Web Özel