Depremde 26 kişiye mezar olan Yağmur Apartmanı nda imzası olan kamu görevlileri yargılanacak
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde bulunan Yağmur Apartmanı yıkıldı ve enkaz altında kalan 26 kişi yaşamını yitirdi. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, binanın yapı sahibi ve müteahhidi Ahmet Kefsiz, yapı ruhsatlarında imzası bulunan mimarlar Muhammet Kariptaş ve Mustafa Dedeoğulları, inşaat mühendisleri Mehmet Yunus, Gökhan Saydam, Mehmet Köse ve Ayşegül Ezgi Yılmaz ile müteahhidin oğlu inşaat mühendisi Emre Kefsiz hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan dava açıldı.
Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı, binanın inşasında ve ruhsatlandırma sürecinde sorumluluğu bulunan kamu görevlileriyle ilgili de soruşturma izni talep etti. Adana Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, 10 kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verdi. Bu kararın ardından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame ortaya çıktı.
10 KAMU GÖREVLİSİNE DAVA AÇILDIİddianamede, Kırıkhan Belediye Başkanlığı tarafından Yağmur Apartmanı için beş kez yapı ruhsatı düzenlendiği, belediye görevlilerinin denetim görevini yerine getirmedikleri ve bilirkişi raporunda "asli kusurlu" olarak değerlendirildikleri belirtildi.
Yapı ruhsatlarında imzası bulunan eski belediye başkan yardımcıları Ali Kurter ve Mustafa Sakman, eski imar işleri müdürü Nuri Yalçın, eski imar işleri müdür vekilleri Hasan Göğebakan ve Mehmet Yakup Koçuk, inşaat teknikerleri Beyhan Birinci, Kemal Koçuk ve Mustafa Haluk Kıvrak, mimar Murat Arslan ile harita kadastro teknikeri Nilüfer Başar hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçlamasıyla dava açıldı.
BİRİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİ VURGUSUİddianamede, kamu görevlilerinin bina inşaatı sürecinde deprem yönetmeliğine aykırı uygulamaları fiilen denetlemedikleri, Hatay'ın birinci derece deprem kuşağında bulunduğu ve olası bir yıkım ile can kayıplarının öngörülebilir olmasına rağmen gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal ettikleri vurgulandı.
"BİLİNÇLİ TAKSİR" KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLDİYargıtay'ın emsal kararlarına atıfta bulunulan iddianamede, kamu görevlilerinin kusur durumunun "bilinçli taksir" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunun yasal unsurlarının oluştuğu belirtildi.
Sanıklar hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. Ayrıca ceza almaları halinde Türk Ceza Kanunu'nun 53/6 maddesi uyarınca sanıkların mesleklerini icra etmekten yasaklanmaları istendi.
"ATMIŞ OLDUĞUM İMZA BELEDİYE BAŞKANININ YERİNE ÜST DÜZEY YÖNETİCİ OLARAK EVRAK TASDİK İMZASIDIR"Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede sanıkların soruşturma sırasında verdikleri ifadelere de yer verildi.
Sanık Mustafa Sakman, belediye başkan yardımcısı olarak imzaladığı 28 Kasım 2011 tarihli inşaat ruhsatının kurum içi işleyiş gereği hazırlandığını belirtti. İmar işlerinde görevli mimar, mühendis ve teknik personelin ruhsat talebindeki projeyi mevzuata uygunluk açısından incelediğini, uygun bulunması halinde ruhsatın imar müdürünün onayına sunulduğunu aktardı. Onaylanan ruhsatların ise en son makamına tasdik için geldiğini ifade eden Sakman, "Kurumumuzda işleyişimiz geçmişte de bu zamanda da bu şekilde devam etmektedir. Biz Belediye Başkan Yardımcısı olarak devam eden herhangi bir inşaata gitme gibi bir şansımız olmamaktadır" dedi.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 11. maddesine atıfta bulunan Sakman, işleyişte kanun ve yönetmeliklere aykırılık konusunda kendisine herhangi bir bildirim yapılmadığını, bu kapsamda kendisine emir veya talimat verilmediğini ifade etti. Sakman, "Söz konusu binanın plana, projeye uygun olup olmadığını veya depreme dayanıklı olup olmadığını şahsımın tespit etmesi veyahut bilmesi mümkün değildir. Atmış olduğum imza belediye başkanının yerine üst düzey yönetici olarak evrak tasdik imzasıdır" diye konuştu.
"İHMAL VE KUSURUM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"Sanık Ali Kurter, savunmasında 6 Şubat 2023 tarihindeki depremin şiddeti, süresi ve ivmesinin dikkate alınmadığını belirtti. Yapı Kullanma İzin Belgesi'nin, mal sahibinin talebi üzerine fenni mesuliyet sahibi uzmanlarca denetlendiğini ve belediyenin personelince yapının ruhsat ve eklerine uygunluğu tespit edildikten sonra 7 Ağustos 2015'te imzalandığını ifade eden Kurter, bu nedenle ihmal ve kusurunun bulunmadığını savundu.
"25-30 YIL BOYUNCA GÖREVİMİ LAYIKIYLA YERİNE GETİRDİM"Sanık Nuri Yalçın, savunmasında Kırıkhan Belediyesinde harita mühendisi olarak uzun yıllar görev yaptığını, imar işleri müdürlüğünü ise görev süresi boyunca boşluk nedeniyle üstlendiğini belirtti. Yaklaşık 25-30 yıl boyunca görevini layıkıyla yerine getirdiğini ve hakkında hiçbir şikayet, disiplin cezası ya da soruşturma bulunmadığını ifade eden Yalçın, dosyaya konu parseldeki ilk yapı ruhsatının belediyede olmadığı döneme ait olduğunu, görev süresince bazı yenileme ruhsatlarında imzasının bulunabileceğini ancak 2011 sonrası verilen ilave ruhsatlarda imzasının olmadığını belirtti ve suçlamaları reddetti.
Edinilen bilgilere göre, Yağmur Apartmanı'nın yıkılarak 26 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin ana dosya ile kamu görevlilerine açılan dosyanın birleştirilmesine karar verildi. Sanıklar, 19 Eylül'de hakim karşısına çıkacak.
DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLMESİYağmur Apartmanı'nın yıkılması sonucu 26 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin ana dava ile kamu görevlilerine yönelik açılan dava birleştirildi. Sanıklar, 19 Eylül tarihinde Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak.


