Dünyada nükleer silaha sahip olan ülkeler Erdal Tanas Karagöl
Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
İran ve İsrail arasında devam eden çatışma ve ABD’nin İran’a ait nükleer tesislere yaptığı saldırılar sonrasında gözler nükleer silahlara sahip olan ülkelere çevrildi.
NÜKLEER SİLAHLARA SAHİP OLAN ÜLKELER
Nükleer silahlara sahip olduğu bilinen ülkeler iki gruba ayrılmaktadır.
Birinci grup ülkeler, 1968 yılında imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) tarafından resmen tanınan ülkeler, ikinci grup ülkeler ise NPT’ye taraf olmayan veya nükleer silah geliştirdiği tahmin edilen ülkeler.
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) tarafından resmen tanınan ülkeler
ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa’dır.
Bu ülkeler, aynı zamanda
BM Güvenlik Konseyi
ülkeleridir.
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına (NPT) taraf olmayan veya nükleer silah geliştirdiği tahmin edilen ülkeler ise
Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail’dir.
Dünyada en fazla nükleer savaş başlığına sahip olan ülke sırasıyla
Rusya ve ABD’dir.
Bu iki ülkenin sahip olduğu toplam nükleer savaş başlıkları dünyadaki nükleer silahların yaklaşık yüzde 90’ını oluşturmaktadır.
İRAN VE İSRAİL EKONOMİLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI
İran ve İsrail, Orta Doğu’da birçok belirgin farklılıkları olan iki önemli ülkedir.
Nüfus olarak İran (86 milyon), İsrail’in (10 milyon) yaklaşık dokuz katı olmasına rağmen, İsrail’in ekonomisi İran’dan daha büyüktür.
2024 verilerine göre İsrail’in Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) yaklaşık 565 milyar dolar iken, İran’ın GSYH’si 401 milyar dolar seviyesindedir.
Nüfus ve GSYH arasındaki bu fark iki ülkenin kişi başı gelirinin farklı olmasını beraberinde getirmektedir.
İsrail’de kişi başı gelir yaklaşık 54.000 dolar iken, İran’da bu rakam yaklaşık 4.600 dolar seviyesindedir.
İsrail ekonomisi,
özellikle teknoloji ve startup ekosistemiyle, ihracat odaklı bir yapıya sahip iken İran ekonomisi ise temel olarak petrol ve doğalgaz
üretimine dayanmaktadır.
Diğer yandan, İran ekonomisi yıllarca ABD tarafından uygulanan ekonomik ambargo nedeniyle ekonominin belkemiği olan petrol ve doğal gaz ihracatının azalmasına, uluslararası finans sisteminden izole edilmesine, ticaretin azalmasına, teknolojiye erişimin zorlaşmasına ve dolayısıyla birçok ekonomik zorluklar ile boğuşmasına neden olmuştur.


