Duruşmada otel sahibi ve damadına tepki: ‘Katiller ses çıkarsa bizim canlarımız yanmazdı’
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
21 Ocak’ta çıkan yangında 36’sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişi yaralandığı Bolu’daki Grand Kartal Oteli faciasının 2’nci duruşması, mahkeme salonu haline getirilen Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda dün sabah başladı. Davaya eklenen 4 yeni müştekiye ilişkin birleştirilmiş iddianameye dair sanıkların savunmalarının alındığı duruşmada, Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül’ün damadı ve yönetim kurulu üyesi Emir Aras’ın savunması kurban yakınlarından tepki aldı. Aras’ın “Ben yangının hızla yayılacağını bilseydim kendi çocuğumu, eşimi otelde bırakır mıydım? Ben kendim kalır mıydım? Ben çıkarken ‘yangın var’ diye bağırdım. Hatta konuşma kayıtlarında, ‘Alarmı açın’ demişim. Bunu hatırlamadığım için mahkeme huzurunda söylememiştim ama kayıtlarda çıktı” sözlerine müştekiler, “Ses çıkarsanız bizim canlarımız yaşayacaktı. Katiller” diyerek bağırdı.
PATRONA DA BÜYÜK TEPKİ
Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül’ün eşi ve otelin yönetim kurulu üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül, savunmasında önceki savunmalarına katıldığını söyledi. Halit Ergül ise savunmasına “Vahim olayda önceki beyanlarımı tekrar ederim. Olayın olacağını bilsem kendim, eşim ve çocuklarımı otelde yatırmam, kendim kapatırdım” diye başlayınca mağdur avukatları, ‘Katil’ diye bağırdı. Ergül, yangının büyüme nedeninin LNG olduğunu söylerken otelde kendisinin, eşinin, çocuklarının ve misafirlerinin kaldığını yineledi. Ergül’ün avukatının savunma yaptığı sırada da mağdur yakınları tepki gösterdi.
‘AVUKATLARA TEHDİT’ İDDİASI
Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, Halit Ergül’e Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı’nı tanıyıp tanımadığını sordu. Ergül, üyesi olduğu ajansın yönetim kurulu üyesi olduğu için tanıdığını söyledi. Ergül, avukat Gültekin’in kentte bulunan avukatları tehdit ettiğini ve avukatının bu duruşmaya gelemediğini öne sürdü. Halit Ergül, “Otelinizde kalan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden hesap alınmaması yönünde talimatınız var mı?” sorusuna ise “Hatırlamıyorum” yanıtını verdi.
1998’ER YIL HAPİSLERİ İSTENİYOR
- 19’u tutuklu, 32 sanığın yargılandığı faciayla ilgili Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78’er kez ‘olası kastla öldürme’ suçu ile ‘olası kastla kasten yaralama’ suçlarından toplam 1998’er yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca Bolu İl Özel İdaresi yetkililerinin de aralarında olduğu sanıklar için 22 yıl 6’şar aya kadar hapis talep ediliyor.
MAHKEME ÖNÜNDE BEYAZ ÇARŞAFLAR
Yangından kaçmaya çalışanların camlardan sarkıttığı beyaz çarşaflar, mahkeme salonunun dışındaki stantlara asıldı.
78 BALON UÇURULDU...
Ölenlerin anısına gökyüzüne balonlar bırakıldı.
OTEL SAHİBİNİN KIZI: BEN YETKİLİ DEĞİLİM
- Otel sahibi Halit Ergül’ün kızı ve yönetim kurulu üyesi Ceyda Hacıbekiroğlu, otelde yetkisinin olmadığını iddia ederek “Depremden sonra her binanın sağlamlığı kontrol ediliyorsa, tüm Türkiye’de yangın kontrolleri yapıldı. Birçok otelin kapatıldığını duyduk. Babam da olmadığı için WhatsApp grubu oluşturduk ve orada bulundum. Onun dışında benim otelde yetkim ve sorumluluğum yoktur” dedi. Hacıbekiroğlu’nun savunması sırasında mağdurlar ve avukatları, kendisinin yalan söylediğini iddia ederek tepki gösterdi.
İL ÖZEL İDARESİ YETKİLİSİ: BİZİM DENETLEME GÖREVİMİZ YOK
- Bolu İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, mahkemedeki savunmasında denetimlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldığının somut örneklerle belli olduğunu belirterek şöyle dedi: “İl Özel İdare’nin denetleme sorumluluğu yok. Otelin işlemlerinde hiçbir imzam bile yoktur. Yapılan denetimlerin hiçbirinde de bulunmadım. Denetim yapma gibi bir görevim de yok. Haberim olmayan bir işten sorumlu olmam düşünülemez. Yangınla ilgili illiyet bağı kurulacak hiçbir görevim yoktur. Personel alma konusunda bir yetkim yoktur. Sıfır illiyet anlamında bir insanım. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.”


