Düzce de tarih ortaya çıkıyor! 3 bin yıllık hikaye

Düzce’nin kuzeyinde, nispeten daha engebeli bir arazi üzerine kurulan Konuralp’in tarihi, Kieros ismiyle anıldığı M.Ö. 1200-700 yıllarına kadar dayanıyor. M.Ö. 183 yılında Bithynia Kralı I. Prusias’ın himayesi altına giren şehir, o günkü adı Hypium olan Melen Çayı kenarında yer alması nedeniyle “Prusias Ad Hypium” adıyla anılmış, tarihin en canlı şehirlerinden biri olarak kayıtlara geçmişti.

Verimli topraklara cephe bir yamaçta oyma tekniği ile inşa edilmiş, devasa büyüklükteki Antik Tiyatro İstanbul ve Ankara’ya en yakın Antik Kent olma özelliğine sahipti. Ova kısımdaki verimli toprakları işleyen halk, yamaçların temiz havası ve sağlam zemininde binlerce yıl yaşamını sürdürdü, kiliselerin, suyun ve kültürel yaşamın merkezi; Konuralp’in önemi her yeni medeniyet döneminde artarak korundu.

Antik Tiyatro’nun muhteşem korunan kısımlarının yanı sıra, şehir yer altı suyu ve kanalizasyon hatlarının bütün halinde gün yüzüne çıkarılması, yine aynı yerde klasik dönemden kaldığı değerlendirilen bir kilisenin ortaya çıkarılması Arkeoloji ve bilim dünyasında dikkatleri üzerine çekti.

Bu gelişmelerle birlikte Konuralp’in binlerce yıllık hikayesi sosyal sorumluluk projelerine ilham, turizmin gelişmesine öncü, şehrin büyümesine model oldu.

Kısa bir süre önce bulunan Kilise’de yapıldığı dönemin izleri net bir şekilde görülürken, yeni doğanların vaftiz merkezi olduğu ihtimali kabul edildi ve kutsal mekan en orijinal hali ile yıllarca sağlam kalmayı başardı.

Medeniyetler inşasının yaşayan bir örneği diyebileceğimiz Konuralp, bugünkü adını 1323 yılında şehri fetheden Orhan Gazi’nin komutanlarından Konur Alp Bey’den aldı. Fetih ile birlikte bölge 21. Yüzyıldaki haline kadar uzandı.

Düzce Belediyesi de kazılara destek vererek tarihe ışık tutmaya yardımcı oluyor.