Eksiklerimiz neler? Eski alışkanlıklar söndürmüyor!
Haber Global sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Yaz başından itibaren orman yangınlarıyla yasa boğan Türkiye'de tartışmalar da alevleniyor. Eleştirilerin odağında, yangınla mücadelede ekipman ve personel yetersizliğiyle ilgili iddialar yer alıyor. Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadeleyi Orman Genel Müdürlüğü (OGM) yürütüyor. Bu yılki hazırlıklar kapsamında yangın sezonuna 27 söndürme uçağı, 105 helikopter ve 14 insansız hava aracı ile girildi. Müdürlüğün 2024 yılı faaliyet raporunda, yangınla mücadelede 15'i uçak, 60'ı helikopter olmak üzere toplam 75 hava aracının kiralandığı ve bu araçların 2022-2024 dönemindeki maliyetinin 3 milyar 784 milyon TL’ye ulaştığı belirtildi.

Son verilere göre, bu yaz toplam 25 bin personel ile yangınlara müdahale ediyor. Bunun yanında bin 786 arazöz ve su ikmal aracı, 2 bin 742 adet ilk müdahale aracı, 831 iş makinesi ve 4 bin 796 yangın havuzu ile kara destek sistemleri de devrede. Ayrıca ülke genelinde 130 bini aşkın gönüllü, farklı eğitim programlarıyla yangınla mücadeleye destek sağlıyor. Orman yangınlarının erken tespiti ve yönlendirilmesi için 776 gözetleme kulesi de aktif olarak kullanılırken, bunlardan 184’ü yapay zeka donanımlı sistemlerden oluşuyor. İHA’lar ise sürekli olarak havada kalarak ısı farklılıklarını tespit ederken, potansiyel yangın bölgelerini anında merkeze bildiriyor.
EKSİKLER NELER?Ancak tüm bu önemli envanter ve ekip sayısına rağmen Orman Genel Müdürlüğü’nün norm kadrosunun yarısının dolu olduğu iddia ediliyor. Yangına giden bir arazözün en az beş kişilik bir ekiple çalışması gerektiği, birçok olayda yalnızca 2, 3 personelin görev yaptığı öne sürülüyor. Bu durumun, yangınla etkin mücadeleyi sekteye uğrattığı ifade edilirken, birçok orman işçisinin sezonluk sözleşmeyle çalıştığı, yangın eğitim ve deneyim eksikliği gibi yapısal sorunların olduğu vurgulanıyor.
CİDDİ RİSK DURUMUYaşanan yangın felaketleri ve afetle mücadeleye ilişkin sorularımızı yanıtlayan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ise, yangın sezonunun geçmişteki gibi yalnızca üç ayla değil, Mayıs’tan Ekim’e kadar süren altı aylık bir dönemi kapsadığını söyledi. Konuya bilimsel bir perspektiften yaklaşan Prof. Dr. Kadıoğlu haberglobal.com.tr'ye yaptığı açıklamada önemli uyarılarda bulunurken, mevcut afet politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini de söyledi. Prof. Dr. Kadıoğlu, şunları anlattı: "Türkiye’de yaşanan hava olayları ve yangınlar artık sıradan bir yaz sıcaklığı değil, iklim değişikliğinin etkileriyle iç içe geçmiş bir dizi risk durumu."
"Türkiye’de henüz sistematik biçimde uygulanmayan bir ekipman olan 'yangın barınağına'nın kullanımı çok önemli. Bu barınaklar, özellikle kısa süreli alev kuşatmalarında hayatta kalma şansını artırıyor. Yangın barınağı ateşin tam ortasında, son çare olarak kullanılan taşınabilir bir çadır. Sözünü ettiğim ekipman, ince alüminyum folyoyla kaplı, dokuma silika ve cam elyafı katmanları sayesinde, ısıyı azaltıp, zehirli gazları engelliyor. Yangın barınağı, ekiplerimizde mutlak olmalı."
EN ACI DERS ESKİŞEHİR"Peki Türkiye’de bu barınaklar neden yok?" sorusunu da yanıtlayan, Kadıoğlu, sebepleri üç başlıkta açıklıyor: “En büyük nedenler, resmi düzenleme eksikliği, eğitim ve lojistik sorunlar ile 15 bin liralık maliyet... Barınak, riskli bölgede hayatta kalma oranını dramatik biçimde artırıyor. Yerli üretimle ithal maliyeti düşürmek mümkün. Eskişehir faciası acı bir ders oldu. Son çare ekipmanlar olmadan, sadece doğa şartlarına odaklanarak kayıplar önlenemez.”
PROAKTİF ÖNLEM ŞART“Eksiklerimiz olduğu kesin. Stratejiyi değiştirmemiz lazım. Basında en çok uçak tartışması var. Bin tane uçak alsak da aynı anda küçük bir noktada uçuramazsınız. Yangın belli bir boyuta ulaşınca uçaktan attığımız su havada buharlaşıyor. Müdahalen yalnızca teknolojiye değil, yasal düzenlemelere de bağlı. Dolayısıyla proaktif önlemler almamız lazım. Yangının çıkmaması için önlemler alınmalı. Bilimsel yaklaşmak lazım. Mesela neden bizim orman yapı yönetmeliğimiz yok?"

“Ormanlara ev yapamazsınız. Amerika’daki gibi bunun kuralları olması lazım. Evin dışının yanmaması, bacasında filtre olması, çevresinde yakıt bulunmaması gerekir. Bizde böyle bir şey yok. Bunu konuşmuyoruz. Ayrıca ormanla mücadele eden ekipleri görüyorsunuz. Şehitler verdik. Amerika’daki orman yangınlarına müdahale edenlere bakın, bir de bizdekilere bakın. Bizimkiler tişörtle müdahale ediyor, Amerika’dakiler astronot gibi."
Kaynak: Web Özel


