SonTurkHaber.com
close
up
Emine Ocak’ın oğlu: Son kaybımızı buluncaya kadar mücadelesini sürdüreceğiz Agos

Emine Ocak’ın oğlu: Son kaybımızı buluncaya kadar mücadelesini sürdüreceğiz Agos

Agos sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.

1995 yılında gözaltına alındıktan sonra işkenceyle öldürülen oğlu Hasan Ocak için adalet talebiyle Cumartesi Anneleri hareketini başlatan Emine Ocak, 22 Temmuz’da yaşamını yitirdi. “Yaşamı hep mücadelenin içinde geçti” diyen oğlu Hüseyin Ocak, “Annemize ve annelere sözümüz var, onların bıraktığı yerde, son gözaltındaki kayıplarımız buluncaya kadar onun mücadelesini devam ettireceğiz. Annem hiçbir zaman vazgeçmedi bu mücadeleden, biz de vazgeçmiyoruz” şeklinde konuşuyor.


Cumartesi Anneleri’nin sembol isimlerinden biri olan Emine Ocak, 22 Temmuz’da yaşamını yitirdi. 21 Mart 1995 tarihinde gözaltına alındıktan sonra işkence edilerek öldürülen oğlu Hasan Ocak için adalet talebiyle 30 yıl önce Galatasaray Meydanı’ndaki oturma eylemini başlatan Ocak, 23 Temmuz’da binlerce kişinin katılımıyla meydandan uğurlandı. Gazi Cemevi’nde dini vecibelerinin tamamlanan Ocak, oğlu Hasan’ın Gazi Mezarlığı’ndaki mezarının yanına defnedildi.
Emine Ocak’ın oğlu Hüseyin Ocak, annesinin 30 yıldır sürdürdüğü ısrarlı mücadeleyi Agos’a anlattı.

Kardeşinizi aradığınız süreçte neler yaşadınız?

Kardeşim Hasan Ocak gözaltına alındığında, ben 32 yaşındaydım. O tarihte 30 yaşında olan Hasan da öğretmendi, atanmayı bekliyordu. Gedikpaşa'da bir çay ocağı işletiyordu. Ancak kardeşim, 21 Mart 1995 günü gözaltına alındı. Emniyet, Hasan’ın gözaltına alındığını kabul etmedi. Birçok girişimlerde bulunduk. Bu süre içerisinde gözaltına alınanlardan mahkemeye çıkanlar oldu. Kardeşimin gözaltında olduğunu ve ağır işkence gördüğüne dair beyanlarda bulundular. Daha sonra cezaevinde, “biz gözaltındayken Hasan Ocak da yanımızdaydı” diye mektup yazanlar da var. 58 gün sonra, hastane kayıtlarına ulaştık. Gözaltına alındıktan 58 gün sonra Adlî Tıp’taki cenazenin Hasan’a ait olduğunu öğrendik ve kimsesizler mezarlığından naklini gerçekleştirdik.
Emine Ocak’ın 30 yıl süren mücadelesi nasıl başladı?

O dönemde özellikle gözaltında kayıplarla ilgili kamuoyu ciddi bir mücadele vermişti, duyarlılık oluşmuştu. İnsan Hakları Derneği öncülüğünde ne yapabiliriz diye konuştuğumuzda, Plaza De Mayo annelerinin eylemleri aklımıza geldi. Her hafta Galatasaray Meydanı’nda oturarak, gözaltında kayıplarla ilgili kamuoyu oluşturmak için oturma eylemine başladık. Annem de, Hasan'ın ilk gözaltısından başlayarak hep koşturan bir anneydi. Özellikle o dönemde çokça gözaltına alındı. Hatta DGM’nin, Nusret Demiral adında ‘kudretli’ bir başsavcısı vardı. Annem, başsavcıya “10 gündür oğlumu arıyorum, oğlumu bulun” dediği için bir ay tutuklu kaldı. Yine Hasan'ın sürecini takip ederken İstanbul Valiliği önünde kendisini zincirledi annem ve ağır işkence ile gözaltına alındı.

Hasan için yapılan basın açıklamalarında defalarca gözaltına alındı. 27 Mayıs 1995’te Galatasaray'a ilk oturan anneler içerisinde yer aldı. Ondan sonra da hep gözaltına alındı. Saçlarından çekilip yerlerde sürüklendi, araba içerisinde biber gazı sıkıldı, polis köpekleri üzerine salındı. Karakollarda çok kötü davrandılar. Tam 30 hafta gözaltına alındı annem. O süreçte çok yıprandı. Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eyleminde de işkenceyle gözaltına alındı basının gözü önünde. Meydanın yasaklandığı dönemde annem, “Ben gider, meydanda otururum. Ne yaparlarsa yapsınlar” diyerek vazgeçmemişti. “Biz neden meydanda oturamıyoruz? Orası bizim mezar yerimiz, hafıza merkezimiz. Arkadaşlarımın çocuklarının bulunmayan mezar yerleri” diyordu. Aklı fikri Galatasaray Meydanı'nın açılması, gözaltında kayıplarını sormalarındaydı. Çünkü Galatasaray, gözaltı kayıpları için tam bir hafıza merkezi oldu.
Biz meydanda oturduktan sonra onlarca insanın cesedi bulundu. Ve belki de yüzlerce insan gelip gözaltı kayıplarını tanıttı orada. Annem bunu çok önemsiyordu. Polisler bırakmıyordu meydana gitmesine ama annem inatla ve ısrarla hep gitmek istiyordu. Yaşının da ilerlemesiyle artık meydana gitmesine engel olmaya çalışıyorduk. Yine de her Cumartesi günü gitmek istiyordu. Hiç kimse çocuğunun gözaltına almasını istemezdi. Ama annem, gözaltına alınacağımızı bildiği halde meydana gitmemize engel olma refleksi göstermiyordu. “Ben de geleyim, beni de gözaltına alsınlar” diye ısrar ediyordu. Yaşamı hep mücadelenin içinde geçti. Anlattıklarım sadece 1995'ten bu yana yaşanan olaylar. 

Bir de annemin doğduğu topraklar olan Dersim’de, daha ilk günden başlayarak zulüm, kırım yaşandı. Annem o dönemin çocuklarından biri. Ölümü her an ensesinde hissediyordu. Her zaman bir güvercin tedirginliğinde yaşayan bir kavmin insanıydı. 1937-38 hareketi yaşanırken, annem hep ölüm kalım arasında gidip geldi. O dönem, korkunç olaylar yaşandı. Her gün güvercin tedirginliğinde çocuklarının eve canlı gelmesini beklediler. 1980'den sonra da ciddi sıkıntılar yaşadı annem. Çocukları gözaltına alındı, işkence gördü. Kendisinin defalarca eve basıldı, gözaltına alındı, işkence gördü. En önemlisi de şu; sıradan bir ev kadının bu eylemler içerisinde kendisini var edebilmesi. Bu kadar zulüm karşısında takdire şayan bir durum. Bize bıraktığı bu onur için ona minnettarız. İyi ki böyle bir annemiz var. İyi ki bu zulmün karşısında dik durdu. Hiçbir zaman geri adım atmadı. Her zaman zulmün üstüne üstüne yürüdü. Onun yükselttiği bu mücadeleden dolayı da onlarca genç gelip annemin elini öperek, “Sizin sayenizde bizi gözaltında öldüremediler” dedi. Aynı şekilde kadınlar da anneme sarılarak, “Sizin sayenizde benim oğlum yaşıyor” dediğinde, dünyanın en mutlu insanı oluyordu annem. Çektiği eziyetin bir işe yaraması annemi de bizi de sevindiriyordu. Annem, bir mücadeleyi kendi bedeninde yarattı. Kendi bedenini siper ederek durdurdu. Bize güzel bir onur bıraktı. İyi ki böyle bir annemiz var.

Anneniz, birçok Cumartesi Annesi gibi yıllarca talep ettiği adaleti göremeden yaşamını yitirdi.

Annemin istediği şey şuydu, “Benim oğlumun bir mezarı var. Ama benim, Galatasaray'da oturan kardeşlerimin, arkadaşlarımın çocuklarının bir mezar yeri yok. Ben onların da bir mezarı olsun istiyorum.” Türkiye'de gözaltında kayıplar olmasın, gözaltında kayıpların akıbetleri açıklansın ve gözaltında kaybedilenlerin failleri ortaya çıksın dedi. Annemin başından beri sürdürdüğü bu mücadelenin 3 temel talebiydi bunlar. Biz 30 yıldır, son gözaltındaki kayıplar bulununcaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğimizi söylüyoruz. Annemin de ısrarla ve inatla her hafta meydana gitmesinin sebebiydi. Çünkü biliyoruz ki, bıraktığımızda bu mücadele bitecek. Onun için bırakılan mücadele kaybedilen mücadeledir. Bizim annemize, Berfo anneye, Kiraz anneye ve diğer annelerimiz ile babalarımıza bir sözümüz var. Onların bıraktığı yerde, son gözaltındaki kayıplarımız buluncaya kadar onun mücadelesini devam ettireceğiz. Annem hiçbir zaman vazgeçmedi bu mücadeleden, biz de vazgeçmiyoruz. Hem çocukları hem de bu olayların mağdurları olarak böyle bir sözümüz var.

Daha fazla bilgi ve son haberler için SonTurkHaber.com'ı takip edin.
seeGörüntülenme:39
embedKaynak:https://www.agos.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Ağustos 2025 12:03 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Filistin’deki drama böyle dikkat çekti! “Sessiz olun bebekler ölüyor şimdi Gazze de

01 Ekim 2025 15:45see154

Yabancı araca ‘taşıma’ yasağı Ekonomi Haberleri

02 Ekim 2025 04:08see151

Borsa İstanbul da yatırımcılara halka arz şoku! Bugünden itibaren kimse alamayacak Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 09:28see145

Son ankette de CHP birinci parti Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 04:16see144

KYK yurdundan kan donduran iddia! 15 gün önce açılan yurtta soğuk su ile duş alan öğrenci kalp krizinden öldü

01 Ekim 2025 16:04see139

3.5 ton doları bankaya bavulla taşımışlar Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 05:45see118

Belediyeler Birliği nde Bozbey den İmamoğlu sözleri

01 Ekim 2025 15:38see117

Sumud Filosu na baskına Türkiye den peş peşe tepkiler: Hukuksuz ve barbar saldırı kabul edilemez Gündem Haberleri

01 Ekim 2025 23:53see113

Newcastle United, Union Saint Gilloise yı güle oynaya yendi

01 Ekim 2025 21:44see113

190 dan fazla faydası var: Şifa deposu ama kıymetini bilen yok Sözcü Gazetesi

01 Ekim 2025 14:05see112

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Gönlümüz arzu ederdi ki CHP toplantılara katılsın

01 Ekim 2025 22:22see111

Bireysel başvurular UYAP Avukat Portalı üzerinden de alınacak

01 Ekim 2025 12:19see111

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Türkiye Yüzyılı nın hak ettiği yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmamız gerekir

01 Ekim 2025 21:40see111

Galatasaray maçında sakatlanmıştı: Sahalara dönüş tarihi duyuruldu

01 Ekim 2025 18:50see111

FIFA Başkanı’nı duygulandırdı

01 Ekim 2025 08:22see110

MHP li Yıldız dan Demirtaş açıklaması: Bazı şeyler yapmak gerekir

01 Ekim 2025 19:33see110

Giyim üssü S.O.S veriyor Sözcü Gazetesi

02 Ekim 2025 05:32see110

Kira şampiyonları açıklandı: Zirvede bakın hangi şehir var!

02 Ekim 2025 12:16see110

Cumhurbaşkanı Higgins ten tüm dünyaya İsrail mesajı! Harekete geçmeliyiz

02 Ekim 2025 02:05see110

Kalp krizini önlemek için 3 altın anahtar

01 Ekim 2025 07:10see109
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları