En sık yapılan diyet hataları ve doğrularıyla kilo vermenin ipuçları.
Haberturk sayfasından alınan bilgilere göre, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Sadece kalori hesabı yapmak yetmez. Kilo verme süreci; hormonlar, genetik yatkınlık, kullanılan ilaçlar ve yanlış diyet uygulamalarıyla doğrudan bağlantılı olabilir.
YAPILAN YANLIŞLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI 1. ÖĞÜN ATLAMAKDiyete başladığınızda, yoğun geçen bir günün ardından bir ya da birden fazla öğünü atlamak size mantıklı gelebilir. Hatta bunun kilo verme sürecine katkı sağlayacağını düşünebilirsiniz. Ancak bu durum, sadece kendinizi kandırmaktan ibarettir. Öğün atlandığında kan şekeri seviyesi düşer, bu da tatlılara ve abur cubura olan isteği artırır. Ayrıca daha hızlı acıkmanıza sebep olur. Az ve sık beslenmek, metabolizmanın sürekli aktif kalmasına yardımcı olur. Bu sayede vücut alınan besinleri yakmak için daha çok çaba harcar. Araştırmalar, kahvaltı yapmayan bireylerin günün ilerleyen saatlerinde daha fazla kalori tükettiğini gösteriyor.

Bu belirtiler obezite uyarısı veriyor!

İşte düşük kalorili ve sağlıklı atıştırmalıklar
2. YAŞAM TARZINI DEĞİŞTİRMEYİ AMAÇLAMAMAKKilo verme sürecinde en önemli adım, bunu kısa süreli bir diyet olarak görmekten vazgeçmektir. Gerçek başarı, sağlıklı beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirmekle gelir. “Artık beslenmeme dikkat edeceğim, bu benim yeni hayat tarzım olacak” düşüncesiyle yola çıkarsanız, hem kilo verme sürecinde hem de verilen kiloyu koruma konusunda büyük bir başarı elde edersiniz.
3. YAPILAN KAÇAMAKLARIN FARKINDA OLMAMAK
Diyetinizi eksiksiz uyguladığınızı düşünseniz bile, kilo veremiyorsanız küçük kaçamakları gözden geçirmeniz gerekir. Birkaç bisküvi, doğum günü partisinde yenen bir dilim pasta, farkında olmadan atıştırılan kuruyemişler... Bunlar küçük gibi görünse de zamanla birikir ve kilo kaybınızı engelleyebilir. Bunun için beslenme günlüğü tutmanız faydalı olacaktır. Günlük olarak ne yediğinizi yazarsanız, hatalı alışkanlıklarınızı daha net görebilirsiniz.

Diyet denilince, tatlılar, çikolata, kuruyemiş ve gazlı içecekler gibi sevilen gıdaların tamamen bırakılması gerektiği düşünülür. Oysa ki bu tür yiyecekleri tamamen hayatınızdan çıkarmak yerine, porsiyon kontrolü yaparak ve tüketim sıklığını azaltarak da sağlıklı beslenebilirsiniz. Sevdiğiniz yiyecekleri haftada 1–2 kez küçük porsiyonlarla tüketebilirsiniz.
5. EGZERSİZ YAPMAMAKSadece diyet yaparak da kilo verilebilir, ancak egzersiz bu süreci hızlandırır. Metabolizmayı canlandıran egzersiz, kilo kaybını destekler. Haftada birkaç gün yapacağınız 25–30 dakikalık yürüyüşler bile büyük fark yaratır. Günlük yaşantınızda da hareketli olmaya özen gösterin: Asansör yerine merdiven kullanın, bir durak önce inin, yürüyüş yapın ya da bisiklete binin.
6. HER GÜN TARTILMAK
Diyette tartıdaki düşüşü görmek motivasyon sağlar. Ancak her gün tartılmak, süreci hızlandırmaz. Günlük tartım; hormonal değişiklikler, su tutulumları, kabızlık, adet dönemi gibi birçok faktörden etkilenebilir. Bu da yalancı kilo artışına neden olur. En sağlıklı tartım; haftada bir, sabah aç karnına ve aynı tartıda, giysisiz olarak yapılmalıdır. Unutmayın, başarılı ve kalıcı kilo kaybı yavaş ilerler.
Light ürünlerin kalorisi düşük olabilir ama bu, sınırsız tüketilebilecekleri anlamına gelmez. Bu ürünler de belirli miktarda kalori içerir. Dolayısıyla porsiyon kontrolü burada da önemlidir.

Abur cubur yemediğiniz halde kilo veremiyorsanız, içecek tüketiminizi gözden geçirin. Gazlı içecekler, meyve suları, kremalı kahveler ve şekerli çay-kahve, ciddi miktarda kalori içerebilir. Bu kaloriler farkında olmadan kilo vermenizi engeller.
9. PORSİYON MİKTARLARINI GÖZ ARDI ETMEKDiyete başladıktan birkaç hafta sonra porsiyon miktarlarını kontrol etmeyi bırakmak yaygın bir hatadır. Zamanla porsiyonlar fark edilmeden büyür. Bu nedenle alışveriş sırasında gereğinden fazla ürün almamaya ve ekmeği kalın dilimlememeye dikkat edin. Gerekirse porsiyonları ölçmeye devam edin.
10. MODA DİYETLERİ DENEYİP BIRAKMAK
Tek tip besin gruplarına dayanan moda diyetler sürdürülebilir değildir. Bu tarz diyetler, metabolizmayı olumsuz etkileyebilir, yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olabilir.
UYARI: Sağlıklı kilo kaybı için yaş, cinsiyet, sağlık durumu ve metabolizma hızınıza uygun bir diyet, uzman gözetiminde hazırlanmalıdır.
SAĞLIK KAYNAKLI ENGELLER 1. GENETİK YATKINLIKBazı insanlar genetik olarak kilo vermekte zorlanabilir. Aile bireylerinde obezite veya kilo verme problemi olan kişilerde, genetik faktörler kilo verme sürecini etkileyebilir. Özellikle yağ ve karbonhidrat depolaması, iştah kontrolü ve enerji yönetiminde genetik bozukluklar rol oynayabilir.

Diyetisyen kontrolü olmadan uygulanan düşük kalorili diyetler metabolizmayı yavaşlatabilir. Bu diyetler sürdürülemez olduğu gibi, baş ağrısı, sinirlilik, halsizlik ve hatta depresyona da yol açabilir. Bu tür deneyimler, tekrar kilo alımına ve yeme bozukluklarına zemin hazırlar.
3. İLAÇ KULLANIMIAntidepresanlar ve kortizol içerikli ilaçlar, kilo alımına sebep olabilir. Bu ilaçları kullanan kişilerde kilo verememe problemi yaşanabilir. Ancak bu ilaçlar doktor kontrolü dışında bırakılmamalıdır. Bunun yerine egzersizle desteklenmiş bir yaşam tarzı benimsemek daha sağlıklıdır.
4. MENOPOZ DÖNEMİ
Menopoz döneminde hormon düzeylerinin değişmesi metabolizmayı yavaşlatır ve yağlanmayı artırır. Bu dönemde kilo vermekte zorlanmak normaldir. Beslenme programı ve fiziksel aktivite, menopozdaki bireylerde kilo kontrolü açısından büyük önem taşır.

PCOS, kilo almayı kolaylaştıran ve kilo vermeyi zorlaştıran hormonal bir bozukluktur. Bu durumda kişiye özel hazırlanmış bir beslenme ve egzersiz planı uygulanmalıdır. Düzenli takip ve destek, başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlar.
6. HORMONAL DENGESİZLİKLERTiroid sorunları, insülin direnci, büyüme hormonu dengesizlikleri gibi durumlar, kilo verme sürecini olumsuz etkileyebilir. Özellikle hipotiroidi metabolizmayı yavaşlatarak kilo alımına neden olur. Bu gibi durumlarda mutlaka uzman takibi gereklidir.
Görsel Kaynaklar: istockphoto


