Enflasyon rakamlarının tartışılması kaçınılmaz Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com haber yayımlıyor.
Beklenen oldu ve Türkiye İstatistik Kurumu haziran ayı enflasyon rakamını beklentilerin çok altında açıkladı. Bu rakamlara artık halk inanmıyor ama en çok da, bu rakama göre ara zam alan memurlar ile işçi-memur emeklilerine inandırıcı gelmiyor.
İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı enflasyon rakamları bile, yeni anketin daha ilk aylarında yapılan değişiklik nedeniyle, artık sorgulanır olmaya başladı. Buna rağmen İTO’nun h aziran enflasyon rakamı yüzde 1.77 çıkmıştı. TÜİK ise haziranda, yüklü akaryakıt zamlarına rağmen, yüzde 1.37’lik enflasyon açıkladı.
Aylık enflasyon rakamları, aralık ve haziran için, diğer aylardan daha kritik. Çünkü bu aylarda kesinleşen 6 aylık enflasyon farkları ödeniyor. TÜİK’in rakamlarına göre yapılan zamlar ise memur ile işçi-memur emeklilerine yüzde 15.67 ve 16.67 olarak yansıyacak. Özellikle emeklilerin son yıllardaki ağırlaşan hayat şartları, bu zamların üzerinde gelen vergi artışlarıyla daha ağırlaşacak.
Doğalgaza gelen yüzde 25’lik zammın ardından, bugün akaryakıt, sigara, alkollü içkilerin ÖTV oranlarına aynı oranda zam gelecek. Bazı ürünlerde ÖTV’nin üzerine KDV de eklendiği için, yarı yıl vergi zamları yüzde 20’leri bulacak.
Emekli ve memur zamlarının düşük tutulması için haziran enflasyon rakamının düşük açıklanacağı şüphemiz vardı. Bir yıldır süren yıllık enflasyondaki düşüş trendinin kırılmaması için de, aylık rakamın yüzde 1.64’ün üzerine çıkmaması gerekiyordu. TÜİK dün açıkladığı rakamla bunu gerçekleştirdi; iktidarı ve bütçede zorlanan Şimşek’i memnun etti.
ÜFE VE ÇEKİRDEK YÜKSELİŞE GEÇTİ
Gıdada aylık fiyat artışlarını Türk-iş yüzde 4 bulurken, TÜİK’in yüzde 0.27 oranında düşüş saptaması, tabi ki tartışılacak. TÜİK uzun zamandır olduğu gibi yine giyim ve ayakkabı fiyatlarında düşüş açıkladı. Bunun gibi sayısız mal ve mal gruplarında tartışmalı rakamlar göze çarpıyor.
Yıllık fiyat artışının yüzde 35’in hemen üzerine inmesi, bakanları ümitlendirdi. İlgisiz bakanlar bile enflasyonun Merkez Bankası’nın hedef aralığı içinde kalacağını söylemeye başladılar.Yani tahminin üst sınırı olan yüzde 29’lu rakamlara ineceğini söylüyorlar.
TÜİK’in desteğiyle yıllık enflasyon yüzde 30’un altına inse bile, 2026’da 10’lu rakamlara inme hedefi, şimdilik imkansız görünüyor. Bu rakama ulaşılmasını TÜİK’in bile sağlayamayacağı, çünkü 10’lu rakamlara inmek için radikal yapısal tedbirler gerektiği açık. Zaten zor durumdaki iktidarın, halkı ve artık zorlanan özel sektörü daha fazla zorlaması pek mümkün görünmüyor. Kaldı ki; yıl sonunda yüzde 29’lu rakamlara inilmesi bile zorlaşıyor. Bu yıl temmuz zamlarının geçen yılın üzerinde olması, bütçe açıklarının azaltılamaması, yanısıra üretici fiyatları ve çekirdek enflasyonda yeniden başlayan yükseliş trendi, bu hedefin önünde engeller oluşturuyor.
Şimdi ne olacak derseniz; şikayetlerin artması üzerine çok sıkışan Merkez Bankası’nın, 24 Temmuz’a kadar önemli bir kriz yaşanmazsa, politika faizini 3 puan civarında indirmesinin yolu açıldı diyebiliriz. Ancak bu indirimin dövizde yaratacağı talep henüz bilinmiyor. Birkaç indirimin peşpeşe yapılmasının planlandığı açık. Ancak faiz yüzde 40’a indirilse bile; ne halkın ne de zor durumdaki özel sektörün durumunu rahatlatamayacağı da açık.


