Enflasyon ve faizdeki bozulma hızlandı Sözcü Gazetesi

Erdoğan-Trump görüşmesi, gündemdeki ağırlığını kaybederken, önümüzdeki hafta ekonomideki bozulmayı konuşacağız. Cuma açıklanacak eylül ayı enflasyonuyla ilgili tahminler giderek yükselirken, buna bağlı ekimdeki faiz indirimi yoğun tartışmalara neden olacak. 

ABD’de yapılan görüşmelerde bilindik bazı konular kamuoyuna yansırken, pazarlıkların gerçek içeriği, Türkiye’nin ABD’nin istediği hangi kararları alacağı asıl merak konusu. Bu konuların açığa kavuşması biraz zaman alacak. 

Bu arada, bugün ABD mahkemelerinde, Halkbank davasının Türkiye’ye alınması talebinin görüşüleceği belirtiliyor. ABD’den Gönül Tol ise ABD ile anlaşıldığını, “Halkbank’ın 100 milyon dolar tazminat ödeyerek bu davadan kurtarılacağı” haberini verdi.  

Böyle bir haberin gerçekleşmesi halinde piyasalarda ciddi bir tepki beklenmiyor. Çünkü uzun zamandır bu davadan Banka’ya çok yüklü tazminat cezası bekleniyor, Hükümet üyelerinin bile yargılanabileceği konuşuluyordu.   

Bu arada 1 Ekim Çarşamba günü TBMM’nin yeni dönem açılışı, piyasaları da yakından ilgilendiriyor. Çünkü CHP yönetimi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı protesto için Genel Kurul’a katılmama kararı aldı. Bunun yaratacağı Meclis polemikleri, oluşacak olası tepkiler, bu arada CHP’ye ilişkin davalardaki yeni hamleler, piyasanın tedirginlikle takip ettiği haberler olmaya devam ediyor. 

ENFLASYON VE AÇLIK SINIRI RAKAMLARI 

Özetle; piyasalar açısından kritik haftalardan birini daha yaşayacağız. Son üç haftadır dövize talebin arttığı, döviz hesaplarının büyüdüğü, buna karşılık TL hesap oranı şartı nedeniyle, bankaların TL faizlerindeki indirimi frenlediği görülüyordu.  

Öte yandan, ABD seyahatinin ardından dövize talebin artması, geçen cuma günü rezervde meydana gelen erime, bu haftanın da piyasalar açısından hareketli geçeceğinin işareti gibiydi. 

TÜİK’nin cuma günü, eylül enflasyonunu açıklamasından önce, salı günü Türk-İş’in Ankara için gıda fiyatları artışı ile açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarını açıklaması  bekleniyor. Türk-İş’in son gıda rakamlarıyla, birlikte asgari ücretin açlık sınırı karşısında ne kadar eridiği, yılbaşında yapılacak asgari ücret zammının oranı tartışılmaya başlayacak. 

İktisatçıların tahminlerine göre; aralıkta açlık sınırı 29 bin 100 TL’yi aşacak ve asgari ücretin açlık sınırına eşitlenmesi halinde, yılbaşında yapılacak zam oranının yüzde 32-33 civarında olması gerekecek. Bu oran 2026 enflasyon hedefi yüzde 16’ya göre, neredeyse iki kat zam ihtiyacını ortaya koyuyor.  

Bu nedenle asgari ücret zammının belirlenmesine kadar geçecek süre içerisinde, bu konuda büyük tartışmaların yaşanması kaçınılmaz olacak. Ekimde başlayacak 2026 bütçe görüşmeleri de bu konuda yoğun tartışmalara gebe gözüküyor. Yüzde 32 asgari ücret zammının 2026 enflasyon hedefini geçersiz hale getireceği de tartışmalar içinde yerini alacak.

Türk-İş ve İTO verisi, TÜİK’in rakamı için önemli sinyal olacak. Yapılan anketlerde hem eylül hem yıl sonu enflasyon oranları, bununla birlikte yıl sonu faiz oranı hakkındaki tahminlerin hızlı bozulduğu açıkça gözüküyor.  

Piyasa aylık 2.5’lik oran bekliyor ama üzerine çıkma ihtimali de var. Bu yüksek oran, yıl sonu enflasyon rakamının yüzde 30’un altına inme ihtimalini imkansız hale getirebilir. Bu da 2026 hedefleri dahil, ekonomideki planları değiştirebilir.  

Siyasi iktidara, ABD’nin verdiğini söylediği meşruiyet, bu ekonomik gerçekler karşısında neye yarayacak, göreceğiz.