Erdoğan ın İmamoğlu yla ilgili sözlerine Özel den yanıt: Bir tek umudun var
SonTurkHaber.com, Mynet kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Ataşehir Belediyesi'nin Kırmızı Bayrak Projesi'nin tanıtım programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısında İstanbul'daki soruşturmayla ilgili 'Öyle ki yapılan işlerin, yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak, ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor.' sözlerini hedef alan Özel, "Ekrem İmamoğlu'nu iftiralarla mahkum edemezsin. Olmayacak bu. Olmayacak bu." dedi.

Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde;
Hani bir ay içinde çıkacaktı? Ne çıktı? Hangi belge çıktı? Hangi bilgi çıktı? Bir tek umudun var, insanları çoluğuyla çocuğuyla tehdit edip 'itirafçı ol' diye iftiracılığa zorluyorlar. Onu da başaramadılar. Oradan bir tane ifade almış bir şey yok. Buradan bir tane ifade almış bir şey yok. Olsa ne yazar? Olsa ne yazar?
Sen adamı tutup, kadını tutup, "30 yıl seni içeride tutarım ama at iftirayı Ekrem'e, çocuklarının yanına koş." deyip de bunu içeride bulunan 100'e yakın kişiye defalarca söyleyip de içinden biri yılıp da evladı için, hasta anasına kavuşmak için senin iftiranı itiraf diye imzalasa ne yazar? Sen milletin gönlünde artık berat etmiş olan Ekrem İmamoğlu'nu iftiralarla mahkum edemezsin. Olmayacak bu. Olmayacak bu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında İstanbul'da İmamoğlu'nun tutuklandığı operasyonla ilgili yaptığı konuşmada şu ifadelere yer vermişti;
"Bu durum, hem kamu kaynaklarının yağmalanmasıyla hem belediyeye işi düşenlerin adeta haraca bağlanmasıyla hem de vatandaşımıza hak ettiği hizmetlerin yeterince götürülememesiyle sonuçlandı. Şurası çok önemli; İstanbul'da yürüyen soruşturma, bu çarpık tablonun en bariz ve belki de Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu örneğidir. Öyle ki yapılan işlerin, yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak, ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor. Çünkü bu karanlık organizasyon, İstanbul'la sınırlı kalmamış, ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Önceleri sadece kimi siyasi partileri ve siyasetçileri kapsadığı düşünülen çarpık ilişkiler ağının, bürokrasiden iş dünyasına ve medyaya, kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına kadar uzandığı ortaya çıkıyor. Tüm bunlara yol veren sebep ise mahalli idareler, daha doğrusu belediye yönetimlerinde baş gösteren yozlaşmadır, sistemde açılan gediklerdir, denetim mekanizmalarının yeterince etkin işletilememesidir."


