“Ermeni toplumunda yoksulluk artıyor” Agos
SonTurkHaber.com, Agos kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Okulların açılmasıyla birlikte bütçe açığı veren okullar yararına sevgi sofraları da kurulmaya başlandı. Sahakyan Okulu için kurulan madağa halk yoğun ilgi gösterdi. 36 milyon TL bütçe açığı bulunan Sahakyan için 23 milyon TL bağış toplandı. Kapanış konuşmasını yapan Patrik Maşalyan, kalan 13 milyon TL’nin herkesin borcu olduğunu belirtti. Patrik Maşalyan, konuşmasında Ermeni toplumunda yoksulluğun arttığına dikkat çekti.
28 Eylül Pazar günü Samatya Surp Kevork Kilisesi’nde yapılan Badarak ayinine Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan riyaset etti. Rahip Kaspar Garabedyan yönettiği ayinde Üstrahip Şınorhk Donikyan ve Peder Husig Hergelyan hazır bulundu. Şef Sevan Agoşyan yönetimindeki Sahakyan Korosu’nun ilahiler seslendirdiği ayinde Patrik Maşalyan vaaz verdi.
Ayinin ardından okulun bahçesinde kurulan sevgi sofrasına geçildi. Yemeğe Karadeniz Ekonomik İşbirliği Ermenistan Daimi Temsilcisi Nairi Bedrosyan, hayırseverler Anahit Bozacıyan, Efrim Bağ, Cezo Taş, İrma Polat; kilise vakıf başkan ve yöneticileri; Sahakyan Okulu müdürleri ve öğretmenleri ile halk katıldı.
Okulun öğretmenlerinden Karin Akal’ın sunuculuk görevini üstlendiği yemeğin açılış konuşmasını Surp Kevork Kilisesi Vakfı Başkanı Nurhan Davulciyan yaptı. Sofraların hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür eden Davulciyan, geçtiğimiz Haziran ayında hayatını kaybeden Karagözyan Yetimhanesi Vakfı Başkanı ve hayırsever Dikran Gülmezgil’i andı ve yerinin dolmayacağını belirtti. Sahakyan Okulu’nun eğitim kalitesini yükseltmek için çaba sarf ettiklerini ancak giderlerin fazla olduğunu söyleyen Davulciyan, bütçe açıklarının 36 milyon TL olduğunu söyledi. Davulciyan, bütçe açığının toplanan bağışlarla kapanabileceğini ümit ettiğini belirtti.
Öğrencilerin şiir ve şarkılar seslendirdiği; Sahakyan Korosu’nun da şarkılarıyla renk kattığı yemeğin kapanış konuşmasını yapan Patrik Maşalyan, Sahakyan Okulu için 23 milyon TL bağış toplandığını açıkladı. Bağışçılara destekleri için teşekkür eden Patrik Maşalyan, “Senenin ilk madağı. Okullarımızın durumu bizim şapkamızı yeniden önümüze koyup düşündürecek aciliyette” dedi. Patrik Maşalyan şöyle konuştu:
“Her sene başında olduğu gibi, ‘işler kesat, hayat pahalı, enflasyon var, bu okulları nasıl ayakta tutacağız’ sözleriyle sezona başlıyoruz. Sonra sene bitiyor ve okullarımız açık. Ben burada bir mucizeyi görüyorum. İmkansızı imkanlı hale getiriyoruz. Bitti demeden bu hikaye bitmez. Sorunumuz para değil, biziz. Biz neye inanıyoruz, biz neyi arzuluyoruz ve biz neye karar verdik? Biz okullarımızı kurmanın, onları ayakta tutmanın, yüceltmenin felsefesini anladık mı? Bütün mesele bu. Eğer onu yaptıysak, başka türlü bakacağız okullarımıza. Bizim kiliselerimizden ve okullarımızdan başka neyimiz var? Onlar bizim hayat kaynağımız ve halkımız oralardan hayat buluyor. Oralara yapılan yatırım hiçbir şekilde yersiz değil. Biriktirdiğimiz paralar ne olacak? Bugün yapılacak iyilikler var. Destek olunacak alanlar var. 13 milyon TL’lik açık hepimizin borcu.”
Okulların geleceğine ilişkin sorulacak soruların da olduğunu söyleyen Patrik Maşalyan, ‘çağın ruhu tasarruf’ ifadesini kullandı. Patrik Maşalyan, geçen yıl yapılan sevgi sofralarında, toplumun mal varlıklarına ilişkin dile getirdiği ‘bilgi ve veri eksikliği’ sözlerini yeniden hatırlattı ve şunları söyledi:
“Bu kadar okul bizim için çok mu yoksa az mı? Buna karar vereceğiz. Ama bunun için önce bilgiye ihtiyacımız var. Okullarımız neye hizmet ediyorlar? Hangi kesime hizmet ediyorlar? Neredeki okullar, şubelerini birleştirsinler? Neredekiler kapatsınlar ya da hangileri bir araya gelsin? Bunlara karar vermemiz için öncelikle bilmemiz gereken şey malumat. Veri eksikliğimiz var. Akademisyenler çalışmalı ve çalışıyorlar. Bunun sonucunda biz masaya yatıracağız. Bunları ciddi olarak konuşacağız. Çünkü çağın ruhu tasarruf. O tasarrufun içinden geçmek zorundayız. Bazen ekonomi bize acı reçeteler sunar, onları kabul etmek zorundayız.”
Yoksulluğu ‘sessiz sedasız büyüyen bir canavar’ olarak tanımlayan Patrik Maşalyan, toplumun açlıkla mücadele ettiğinin altını çizdi. Patrik Maşalyan, Ermeni toplumundan 803 ailenin ekmeğe muhtaç olduğunu açıkladı ve şu ifadeleri kullandı:
“İnsanların sağlık sorunları var, sağlığa erişemiyorlar. Kiralarını ödeyemiyorlar, daha uzak semtlere taşınmak zorunda kalıyorlar. Cemaatin açlık, fakirlik, yoksulluk sorunu var. Vakıflarımızın birincil görevi o fakirlere el atmak. Samatya’nın elbette ki Sahakyan Okulu’nu ayakta tutmak gibi bir zorunluluğu var ama Samatya’daki fakirlere el uzatma gibi bir sorumluluğu var. Vakıflarımız bu anlamda fakirler kollarına önem vermeliler.”
Patrik Maşalyan, maddi anlamda güçlü olan okullara, ihtiyaç sahiplerine destek olmaları için çağrıda bulundu:
“Bu okulların çoğu, kendilerine gelen öğrencilerden hiçbir para talep etmiyor ya da almıyorlar. Önerim, fakirler kolunun makbuzu yanlarında olsun. Gelen veliye desinler ki ‘Senin çocuğunu cemaat bedava okutuyor. Bu cemaatin fakirleri var, sen ne vereceksin onlar için?”
Bir dönem kiliselerin bahçesinde fakirler kollarının bağış tabakları olduğunu hatırlatan Patrik Maşalyan, “Korkarım o günlere geri döneceğiz biz. Elbette ki okullarımız için tasarruf yapmak zorundayız. Fakirlere vakıflardan hakları olan yardımlar ulaşsın” dedi.
Efrim Bağ’ı Ermenistan’da restore ettirdiği Surp Asdvadzadzin Kilisesi için tebrik eden Patrik Maşalyan, Bağ’ın İstanbullu Ermeni toplumunun adını bölgede duyurduğunu söyledi.


