Evin içinde ölüyorlar: Bu 6 bitkiyi eve sokmayın, onların yeri bahçeler Sözcü Gazetesi

Ev ve bahçe bitkileriyle ilgilenenler için bazı türlerin kapalı ortamda yetiştirilmesinin sakıncalı olduğu uzmanlar tarafından vurgulanıyor. Özellikle düşük nem, sınırlı ışık ve ortam koşullarının doğal taleplerini karşılamaması, bitkilerin sağlığını olumsuz etkiliyor. 

İşte iç mekanda bakılmaması tavsiye edilen başlıca bitkiler ve nedenleri:

Gardenyalar, tropikal iklime özgü ve yüksek nem ile güçlü aydınlatma talep eden narin çiçekli bitkilerdir. İç mekanlarda nem düzeyini istenen seviyede tutmak zordur; ayrıca ev sıcaklığındaki kurak hava, bitkinin yaprak ve tomurcuklarında dökülmelere yol açar. 

Bunların yanında gardenyalarda akarlara, unlu bitlere ve beyaz sineklere rastlanma olasılığı da yüksektir. Bu nedenlerle, bahçenizde korunaklı bir alan yaratmak veya seralarda yetiştirmek, gardenyanın daha sağlıklı gelişmesini sağlayacaktır.

Krizantemler, soğuğa dayanıklı çok yıllık çiçekler olarak dış mekânda kışa dayanım gösterirler; ancak iç mekâna alındıklarında yeni çiçek açma döngülerini sürdüremezler. Diktileri mevsimde tek kez çiçek verip dinlenme dönemine giren bu bitkiler, iç mekânlarda gördükleri yapay ışık ve ısı koşullarına adapte olamazlar. Öte yandan, sadece dış mekânda düzenli budama ve doğru gübre uygulamalarıyla yeniden canlanıp çiçek açmaları mümkündür. Dolayısıyla, krizantemlerin güzelliklerinden faydalanmak isteyenlerin, onları balkon veya bahçede bakmaları önerilir.

Güller, günde altı ila sekiz saat doğrudan güneş ışığına ihtiyaç duyan ve hava akımlarından uzak, serin geceli sıcak gündüzlü şartları seven bitkilerdir. İç mekânlarda genellikle bu ışık ve sıcaklık dengesini sağlayacak ortam bulunmadığından gül fidanlarında çiçek sayısı azalır, yapraklarında sararma gibi sorunlar yaşanır.

Minyatür güller, klasik çalı güllerine göre kapalı alanda bir nebze daha dayanıklı görünse de yaprak bitleri ve akarlar için hâlâ uygun ortam oluşturur. Uzmanlar, gül severlerin, bu bitkileri bahçe veya geniş balkon gibi güneş gören dış mekânlarda tutmasını tavsiye ediyor.

Lavanta, gelişimini sürdürebilmek için günde en az altı saat kesintisiz güneş ışığına ihtiyaç duyar. Ayrıca gündüzleri yaklaşık 15 °C, geceleri ise 10 °C civarındaki sıcaklık dalgalanmaları arasında sağlıklı kalır.

Kapalı ortamlarda bu sıcaklık farkını korumak güç olduğundan lavanta nadiren çiçek açar ve hoş kokusunu kaybeder. Bu nedenle lavantanın, bahçenizde güneşli ve iyi drenajlı bir alan seçerek yetiştirilmesi çok daha kolay ve verimli olacaktır.

Biberiye de lavanta gibi bol güneş ve kuru ortam seven bir bitkidir. İç mekânda yaşamını sürdürebilmesi için pencere kenarlarında gün boyu doğrudan ışık alması, toprak neminin sürekli izlenmesi gerekir. Ancak ev içindeki sabit sıcaklık ve düşük ışık, saksıdaki biberiyenin hızla kurumasına ve yaprak dökmesine neden olur. Eğer biberiye bitkisi soğuk geçen kış aylarında zarar görecek bir iklimde yaşıyorsanız, kışı atlatması için serin ancak don olmayan bir garaj veya korunaklı bir alan tercih edilmelidir.

Ortanca çalıları, yüksek nem oranına ve serin, sabit sıcaklıklara ihtiyaç duyar. İç mekân koşullarının genellikle kurak ve sıcak olması, ortancaların yaprak dökmesine ve çiçek gelişiminin durmasına yol açar. Ayrıca bu bitkilerin dinlenme dönemi vardır ve bu süreçte dış ortamdaki mevsimsel değişikliklerden etkilenmesi gerekir. Dolayısıyla ortancalar, uzun süreli ev bitkisi olarak değil, yalnızca kısa süreli dekoratif amaçlı tercih edilebilir.