Fiyatlar yükselebilir, faiz indirimi piyasayı etkiler mi?
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan bilgilere dayanarak haber veriyor.
Türkiye’de konut alımlarının büyük ölçüde banka kredilerine dayanması, faiz oranlarında yaşanan her değişikliğin gayrimenkul piyasasında zincirleme etkiler yaratmasına neden oluyor. 2025 yılı itibarıyla ekonomide faiz indirimi beklentisinin giderek güçlendiği bir döneme girilirken, konut piyasası da yeniden hareketlenmenin eşiğinde bulunuyor. Uzun süredir devam eden durgunluk ve yüksek maliyet baskısının gölgesindeki sektör, Merkez Bankası'ndan gelecek olası faiz indirimi adımlarına kilitlenmiş durumda. Uzmanlara göre faiz oranlarının düşmesi, hem talebi hem de fiyatları aynı anda yükseltebilirken, sınırlı konut arzı yatırımcılar için hem fırsatlar hem de riskler barındıran bir tabloyu ortaya koyuyor.
TAKSİTLER DÜŞÜYORKonut kredisi cephesinde ise 2025 Temmuz itibarıyla dikkat çekici bir hareketlenme yaşanıyor. 2024 sonunda bankalarda aylık bazda ortalama konut kredisi faizi yüzde 3,29 seviyesindeyken, 2025 ortalarında kamu bankalarının kampanyalı kredi faiz oranları yüzde 2,49 ile 2,79 aralığına kadar geriledi. Sektör temsilcilerine göre faizlerde yaşanacak her bir puanlık düşüş, kredi taksitlerini yaklaşık yüzde 10 ila 15 arasında azaltıyor. Örneğin, 1,5 milyon lira tutarında ve 120 ay vadeli bir konut kredisinde, yüzde 2,79 faiz oranıyla aylık taksit 38 bin 780 liraya denk gelirken, faiz yüzde 1,99’a indiğinde taksit yaklaşık 32 bin 100 liraya kadar düşüyor. Bu fark, özellikle ilk kez konut sahibi olmak isteyenler ve yatırımcılar için karar alma sürecini doğrudan etkileyen bir unsur haline geliyor.

Gayrimenkul Uzmanı Şerif Nadi Varlı, faiz indiriminin tüketici psikolojisini anında etkilediğini vurgulayarak, “Türkiye’de insanlar konut alımında büyük oranda krediye dayanıyor. Faizler düşünce ‘Bugün almazsam yarın daha pahalı olur’ kaygısı devreye giriyor. Bu sadece barınma ihtiyacı olanları değil, yatırımcıları da harekete geçiriyor. Talep hızla artıyor" değerlendirmesinde bulundu. Varlı, kentsel dönüşümün de beklenen hızda gitmediğine değinerek, “Kentsel dönüşüm projeleri bile piyasaya yeterli sayıda konut sunamıyor. Arz, talebi karşılamaktan çok uzak. Bu dengesizlik fiyatları yukarı taşır" dedi.
Gayrimenkul Uzmanı Şule Alp ise faiz indiriminin satışlar üzerindeki etkisine şöyle dikkat çekti: “Faiz oranlarının düşmesi, kredi maliyetlerini azaltır. İnsanlar daha uygun taksitlerle kredi kullanabildiği için satın alma kararlarını öne çeker. Bu da piyasada durgunluk yaşayan satışları canlandırır, stokların erimesini sağlar. Mevcut piyasa koşullarında en büyük sorunlardan biri arz yetersizliği. İnşaat maliyetlerinin artması, mevzuat süreçlerindeki belirsizlik ve düşen kârlılık oranları yeni konut üretimini sınırlıyor."
Alp, özellikle büyükşehirlerdeki arz sıkıntısına dikkat çekerek, “Türkiye’de konut arzı, nüfus artışı ve göçle birlikte talebe tam olarak yetişemiyor. Özellikle büyükşehirlerde arsa maliyetleri, inşaat maliyetleri ve finansman zorlukları yeni konut üretimini yavaşlatıyor. Özellikle orta gelir grubunun erişebileceği segmentte ciddi arz açığı var" açıklamasında bulundu.

Hem Alp hem de Varlı’ya göre, faiz indirimi sonrası konut satışlarının artması fiyatları da yukarı yönlü hareket ettiriyor. Mevcut konut stokunun hızla erimesi ve yeni konut üretiminin yetersiz kalması, özellikle merkezi bölgelerde fiyat artışını hızlandırıyor. Şule Alp, ayrıca şu uyarıda bulunuyor: “Faiz indirimiyle başlayan bir satış artışı, orta vadede fiyatları ciddi şekilde yukarı çeker. Faizlerde yaşanacak bir indirim, sadece konut satışlarını artırmaz; fiyatları da yükseltir. Arzın daraldığı, talebin patlama potansiyeli taşıdığı bu süreç, gayrimenkul yatırımcıları için dikkatle analiz edilmesi gereken bir dönem.”
Kaynak: Web Özel


