Göstermelik Gazze ziyareti... Trump sağ kolunu teftişe yolladı
SonTurkHaber.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
İSRAİL’in 22 aydır saldırılarla hedef aldığı ve açlığa mahkûm ettiği Gazze Şeridi’nde can kaybının 60 bini aşması ve açlıktan ölümlerin artmasıyla dünya kamuoyunda İsrail ve ABD’ye yönelik öfke yükselirken Washington’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, savaşın başından bu yana ilk kez Gazze Şeridi’ne gitti. Önceki gün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşen, dün de Gazze Şeridi’ne geçen Witkoff, ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee ile birlikte Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen Refah’taki bir yardım noktasında incelemelerde bulundu.
Ziyaret sırasında Gazze
ÇELİK YELEKLİ ÖNLEM
Huckabee’nin sosyal medya paylaşımından anlaşıldığı üzere yoğun güvenlik önlemleri altında düzenlenen ziyaret, kaostan uzak, steril bir yardım noktasında gerçekleşti.Oysa Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre mayıs ayından bu yana söz konusu yardım dağıtım merkezlerinin çevresinde, çoğu İsrail askerlerinin kurşunuyla olmak üzere bin 373 Filistinli hayatını kaybetti. Ziyaretin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Witkoff, ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Huckabee ile birlikte Gazze’de beş saatten fazla bir zaman geçirdiklerini, sahadaki gerçekleri ve koşulları değerlendirdiklerini belirtti. Ziyaretin amacının Trump’a bölgedeki durumu net bir şekilde aktarmak olduğunu dile getiren Witkoff, Gazze halkına gıda ve tıbbi yardım ulaştırmak için yeni bir planın hazırlanmasına yardımcı olacaklarını söyledi. Huckabee de yaptığı paylaşımda gerçekleri öğrenmek için Gazze’ye gittiklerini, vakfın günde bir milyondan fazla öğün dağıttığını, bunun inanılmaz bir başarı olduğunu iddia etti. Paylaşılan fotoğraflarda iki ismin de çelik yelek giydiği görüldü.
Gerçek Gazze
ÖNCEDEN AYARLANMIŞ GEZİ
BM’nin eski İnsani İşler Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Witkoff ve Huckabee’nin ziyaretinin önceden ‘ayarlanmış’ olabileceğini ancak yine de önemli bir tanıklık biçimi olduğunu belirtirken “Gitmelerine sevindim. Belki de beklenmedik şeyler görecekler ama bunun büyük bir değişikliğe yol açacağını sanmıyorum. Açlıktan ölmek üzere olan iki milyon Gazzeliden biri olsaydım, mutlaka yardım dağıtım noktasına giderdim. Muhtemelen diğer günlere göre biraz daha az risk vardır” diye konuştu.
HAMAS: ABD FAİLİ AKLAMA PEŞİNDE
Witkoff’un Gazze’ye gitmesine bir tepki de Hamas’tan geldi. Hamas, Witkoff’un sadece İsrail’in görmesini istediği şeyleri göreceğini kaydederek, “Beyaz Saray’ın uzun süre inkâr ettikten sonra, buna neden olan işgali kınamadan Gazze’deki açlığı kabul etmesi, faili temize çıkarmak ve modern tarihin en ağır suçuna siyasi kılıf sağlamak anlamına geliyor” dedi. Öte yandan Türkiye’de de Gazze gündemine dair önemli görüşmeler yapıldı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Hamas Şura Meclisi Başkanı Muhammed Derviş başkanlığındaki heyetle bir araya geldi. Görüşmede Gazze’ye yapılan yardımlar, ateşkes süreci ve ülkelerin Filistin’i tanıma süreci ele alındı. Fidan, Türkiye’nin Filistin davasına olan desteğinin devam edeceğini söyledi.
‘AÇLIK OYUNLARI’NA BENZETTİ
İsrail-ABD güdümlü sözde yardım kuruluşu Gazze İnsani Yardım Vakfının eski çalışanı ve ABD ordusundan emekli Yarbay Anthony Aguilar da paylaştığı bir videoda Gazze’de yapılan yardımları, Amerikalı yazar Suzanne Collins’in distopik romanı “Açlık Oyunları”na benzetti. Videoda Aguilar, “Filistinlilerin yardım dağıtımı yapılan alanlara nasıl ulaştığını en iyi anlatmanın yolu Açlık Oyunları’dır, en iyi olan hayatta kalıyor, en hızlı ve uzağa koşan yardımı alıyor” ifadelerini kullandı. BM’nin Gazze’deki
İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nde görevli Olga Cherevko da El Cezire’ye verdiği demeçte bölgeye giren yardımlarda izin verilen miktarın çok yetersiz olduğunu söyledi.
GAZZE TRAJEDİSİ TİME’IN KAPAĞINDA
Dünyaca ünlü Amerikan Time dergisi, bu haftaki sayısı için kapağında Gazze’deki açlık dramını ‘Gazze Trajedisi’ başlığıyla ele aldı. Kapak fotoğrafında Anadolu Ajansı’nın Gazze Şeridi’ndeki fotomuhabiri Ali Jadallah’ın çektiği, yemek dağıtım noktasında bekleyen Filistinlileri gösteren fotoğrafı kullandı. Time, Gazze’deki kıtlık ve açlığı anlatırken “Çocuklar açlıktan ölüyorsa, düşman açlıktır” yorumunda bulundu.
YILLARDIR PLANLAMIŞLAR: İSRAİL’İN KAN DONDURAN AÇLIK MATEMATİĞİ
İsrail’in yıllardır Gazze’yi aç bırakma stratejisi uyguladığı iddia edildi. İngiliz The Guardian gazetesi, İsrail’in yaklaşık 20 yıldır Gazze’ye giren gıda miktarını kontrol ederek buradaki halk üzerinde baskı kurduğunu belirtti.
Eski başbakanlardan Ehud Olmert’in üst düzey danışmanlarından Dov Weisglass 2006 yılında yaptığı açıklamada, “Burada yapmaya çalıştığımız şey Filistinlilere diyet yaptırmak ama açlıktan ölecekleri kadar da değil” diyerek korkunç planı özetlemişti.
EN KÖTÜ SENARYO
İsrail’e bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) belgelerine göre, Gazze halkının hayatta kalabilmesi için kişi başına günlük 2.279 kalori gerekiyor. Bu, yaklaşık 1.836 kilogram gıda anlamına geliyor. Ancak Gazzelilere balıkçılığı yasaklayan ve tarım yapmalarına da aşırılıkçı yerleşimcileri kullanarak engel olan İsrail, Mart-Haziran ayları arasında Gazze’ye yalnızca 56 bin ton gıda girişi sağlanmasına izin verdi. Bu yetersiz oran, açlıkla mücadele eden 2.1 milyon bireyin minimum ihtiyacının dörtte birini bile karşılamıyor. BM destekli gıda güvenliği uzmanları, bölgede şu anda “en kötü senaryo kıtlığının” yaşandığını bildiriyor.
1 KİLOGRAM ŞEKER 100 DOLAR
Gazze’ye insani yardımların kısıtlanmasıyla pazar yerleri karaborsaya döndü. Gazze Ticaret ve Sanayi Odası verilerine göre, savaş öncesine kıyasla temel gıdalarda fiyatlar fahiş düzeylere ulaştı. Gazze’de 1 kilogram şekerin fiyatı 89 centten (36 TL) 106 dolara (4 bin 300 TL) 1 kilogram unun fiyatı 42 centten (17 TL) 12 dolara (488 TL), 1 kilogram domates ise 59 centten (24 TL) 30 dolara (Bin 220 TL) yükseldi. Ancak bu pazarlar da artık çoğu Filistinli için nakit yokluğu nedeniyle erişilebilir değil.
RUBİO: İSRAİL ONAYLAMADAN FİLİSTİN DEVLETİ KURULAMAZ
Avrupa ülkeleri Filistin’i devlet olarak tanıma yönünde adımlar atarken, Washington yönetiminden sürece sert bir itiraz yükseldi. Önceki gün Amerikan Fox Radio’ya konuşan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Batılı ülkelerin Filistin’i tanıma kararlarını “alakasız” olarak nitelendirerek, “İsrail razı olmadan bir Filistin devleti kurulamaz” dedi. Rubio, “Bu kararı alanlar, Filistin devletinin nerede kurulacağını dahi bilmiyor” diyerek, tanıma adımlarının “ters tepeceğini” iddia etti. Dünyada Filistin’e yönelik destek artarken ABD, Batı Şeria’nın bazı bölümlerinin bağlı olduğu Filistin Ulusal Yönetimi ve dünyanın “meşru muhatap” olarak kabul ettiği Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) örgütlerini, “terörü desteklemekle” ve “barış çabalarını baltalamaya çalışmakla” suçlayarak üyelerine yönelik yaptırımlar açıkladı ve ABD’ye vize yasağı getirdi.
BİR AB ÜLKESİNDEN İLK: SLOVENYA İSRAİL İLE SİLAH TİCARETİNİ KESTİ
Slovenya, Gazze’deki savaş nedeniyle İsrail ile tüm silah ticaretini yasaklayacağını açıkladı. Slovenya bu yönde karar alan ilk AB ülkesi oluyor. Slovenya hükümeti çatışma nedeniyle İsrail’i sık sık eleştirmiş ve geçen yıl Gazze’deki çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi çabalarının bir parçası olarak Filistin devletini tanımak için harekete geçmişti.
Slovenya hükümeti önceki akşam geç saatlerde yaptığı açıklamada “Slovenya, İsrail’e ve İsrail’den silah ithalatını, ihracatını ve transit geçişini yasaklayan ilk Avrupa ülkesidir” dedi. Slovenya, AB ‘iç anlaşmazlık ve bölünmüşlük nedeniyle somut tedbirler alamadığı’ için ‘bağımsız’ olarak ilerlediğini belirtti. Slovenya, temmuz başında iki aşırı sağcı İsrailli bakana ülkeye giriş izni getirmiş, AB’de bu yönde adım atan ilk ülke olmuştu.


