Güneş yetmiyor vücudun hala bir şeye ihtiyacı var
SonTurkHaber.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Yaz güneşi, D vitamini ihtiyacını gidermek için yeterli olmayabilir. “Güneşli bir havada bile D vitamini yetersizliği görülebilir, çünkü sentez için doğru zaman ve koşullar şart” diyen Orzaks Medikal Müdürü Dr. Feyza Özdemir, yaz mevsiminde de takviye ihtiyacına dikkati çekiyor. Uzmanlar, özellikle risk grubundaki bireylerin yaz boyunca D vitamini düzeylerine dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor.
Yaz denince akla ilk olarak güneş gelse de, D vitamini eksikliği Türkiye'de yaygınlığını koruyor. Uzmanlar, D vitamini sentezi için UVB ışınlarının doğrudan cilde teması gerektiğini belirtiyor.
Orzaks Medikal Müdürü Dr. Feyza Özdemir, “D vitamini, vücudumuzda doğal olarak sentezlenebilen bir vitamindir. Besinlerle minimal düzeyde tüketilebiliyor olsa da en önemli kaynağı derimize temas eden güneş ışınlarıdır. UVB ışınlarına olan maruziyet cildimizde D vitamini sentezinin destekleyicisidir. Görünüşte yeterli güneş alan bireylerde bile D vitamini yetersizliği ile karşılaşıyoruz. Çünkü doğru zaman, doğru koşullar ve yeterli maruz kalma sağlanmadığında vücut bu hayati vitamini yeterince sentezleyemiyor” diyerek uyarıda bulunuyor.
Özellikle Türkiye gibi güneşli gün sayısı fazla olan ülkelerde dahi toplumun yüzde 88’inde yetersizlik görülmesi, konunun ciddiyetini ve yaygınlığını ortaya koyuyor.
"GÜNEŞE ÇIKMAK SENTEZ İÇİN İDEAL KOŞULLARI OLUŞTURUYOR"Dr. Feyza Özdemir, güneş kremi kullanımı ve kapalı alanlarda geçirilen uzun saatlerin bu süreci ciddi şekilde engellediğini belirterek, “Bulutsuz havada, öğle saatlerinde ve koruyucu ürünler olmadan güneşe çıkmak sentez için ideal koşulları oluşturuyor ancak bu günlük hayatta çoğu zaman yapılamıyor. Klinik araştırmalar sonucunda, SPF 15 olan bir güneş kremi kullanımının bile D vitamini üretimini yüzde 90’dan fazla azaltabildiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Gölge alanlar, cam arkası ve uzun kollu giysilerle yapılan güneşlenmelerde D vitamini sentezi olmadığının da altını çizen Özdemir, risk gruplarına ilişkin, “Yaşlılar, fazla kilolu veya obez bireyler, çocuklar, gebeler, emziren anneler, kronik hastalığı olanlar ve ofis çalışanları gibi gruplarda D vitamini rezervi yetersiz kalıyor. Bu grupların hekim kontrolünde düzenli ölçümlerle takip edilmesi ve gerekirse takviye alınmasını öneriyoruz” önerilerinde bulundu.
Türkiye'de D vitamini sentezinden en iyi şekilde yararlanmak için mayıs-eylül ayları arasında, 11.00 ile 14.00 saatleri aralığında, açık tenli kişiler için yüz, kollar ve bacakların ortalama 15-30 dakika boyunca doğrudan güneşe maruz kalınması gerekiyor. Ancak bu mümkün olmadığında veya sentez yeterli olmadığında takviye desteği devreye girmelidir. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Pediatri Akademisi, bebeklerde yaşamın ilk gününde başlanması kaidesiyle her gün 400IU D vitamininin dışarıdan takviye edilmesini öneriyor.
Dr. Özdemir, “Ülkemizde çocuklar ve ergenler üzerinde yapılan araştırmalarda yüzde 60’ından fazlasında D vitamini eksikliği olduğu görülüyor. Özellikle dijital ekranlar karşısında geçirilen süre artışına bağlı olarak çocuklarda güneşe maruz kalmanın azaldığı rahatlıkla tahmin edilebilir. Bu nedenle tatilde de D vitamini yetersizliği göz önünde bulundurulmalı ve bilinçli yaklaşımlar ile gerekiyorsa koruyucu olarak veya tedavi edici miktarlarda D vitamini uygulamaları yapılmalıdır” dedi.

Özdemir, D vitamini takviyelerine ilişkin, “Yağda çözünen bir vitamin olan D vitamini, özellikle zeytinyağı bazlı formülasyonlarla daha iyi emilir. Zeytinyağının oleik asit içeriği hem antioksidan etkisi sağlar hem de emilimi artırır. Ürün içeriği ve katkı maddesi içermemesi takviye seçiminde önem taşıyor. BHA, yapay tatlandırıcı ve kimyasal koruyuculardan arındırılmış ürünler tercih edilmelidir” diyor.
D vitamininin yoğun olarak bulunduğu besinlerin de altını çizen Özdemir, “D vitamini en çok balık, yumurta ve kırmızı et gibi hayvansal gıdalarda bulunur. Mantar gibi bitkisel kaynaklarda da D vitamini vardır ancak bu kaynaklardaki D2 formu, vücudumuzun deriden sentezlediği ve takviyelerde bulunan D3 formuna göre daha düşük emilime sahiptir. Türkiye Beslenme Rehberi 2022 verilerine göre ülkemizde besinlerle D vitamini alımı yüzde 96 oranında yetersiz kalıyor” diye konuştu.


