Haftalarca evinde tencere kaynamadı: Şimdi Türkiye nin en zenginleri arasında Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuruda bulunuyor.
1957’de Erzincan Refahiye’de doğan Erol Köstek, henüz 10 yaşındayken babasını bir tren kazasında kaybetti. Annesi ve dört kardeşiyle birlikte yokluk içinde yaşam mücadelesi veren Köstek, çocuk yaşta hem yoksulluğun hem de yetimliğin ne demek olduğunu öğrendi. “Fakirliğimin sermayem olduğunu gördüm” diyen Köstek, hayatı boyunca bu yokluğu bir motivasyona dönüştürdü.
Annenin Fedakârlığı, Çocuğun Duası
Zorlu şartlarda annesinin çalışarak aileyi ayakta tutmaya çalıştığını anlatan Köstek, o günleri unutamadığını belirtiyor. Bir kış günü annesinin kar fırtınasında tarladan eve dönüşünü izlerken Allah’a ilk duasını etti:
“Beni çabuk büyüt, kuvvetli yap, anamın yaptığı işleri ben göreyim.”
Bugün geriye dönüp baktığında, bu yakarışın kabul olduğunu söylüyor.
Eğitimin İlk Adımları
StoryBox kanalına hayatını anlatan Köstek, imkanların sınırlı olmasına rağmen eğitimine devam etti. Defteri, kalemi olmadan okula gittiği günleri anımsatan iş insanı, sokakta bulduğu bir kurşun kalemle aylarca ders çalıştığını anlatıyor. Vakıflar Talebe Yurdu’nda okuma imkânı bulan Köstek, ticaret lisesini bitirdikten sonra İstanbul’da çalışma hayatına atıldı.
Libya’dan Sanayiye Uzanan Yolculuk
Askerlik sonrası Sedef Tersanesi’nde muhasebe elemanı olarak iş hayatına başlayan Köstek, daha sonra Libya’ya giderek çalışma deneyimi kazandı. Burada kazandığı birikimle Türkiye’ye döndü ve 1985’te ortaklarıyla birlikte Gurbetçiler Plastik A.Ş.’yi kurdu. Başlangıç sermayeleri yalnızca 13.500 dolardı.
Yokluktan Fabrikaya
Pendik’te küçük bir atölyede başlayan üretim serüveni, zamanla büyüyerek bugün 20.000 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren bir sanayi devine dönüştü. Şirket, 70 ülkeye ihracat yapıyor ve 170’in üzerinde müşteriye hizmet veriyor.
Sosyal Sorumluluk ve Sağlığa Katkı
Köstek’in firması yalnızca ticari başarıyla değil, sosyal faydayla da öne çıktı. Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Yüksel’in getirdiği tıbbi cihaz numunelerini üreterek çocukların tedavisinde kullanılacak uygun fiyatlı ürünler geliştirdiler. Böylece ithalatla gelen pahalı ürünlere alternatif sunarak hem sağlık sektörüne hem de ihtiyaç sahiplerine katkı sağladılar.
Hayat Felsefesi: Alın Teri ve Kalite
Erol Köstek, başarısını şu sözlerle özetliyor:
“Ben alın terinden başka kazancın bereketli olacağına inanmam. Doğru ve kaliteli üretirsen kazanmaman için hiçbir neden yoktur. Almanya başardıysa, Amerika başardıysa, biz de başarabiliriz.”
Bugün milyon dolarlık bir sanayi şirketinin sahibi olan Köstek, hayat hikâyesiyle yokluğun da bir sermaye olabileceğini kanıtlıyor.


