Hiç unutulma korkusu yaşamadım
Sabah sayfasından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com duyuru yapıyor.
HAKAN YILMAZ Yahşi Cazibe dizisi 12 yıl önceydi, 10 yıl geçmiş üstünden. 10 kilo verdim o zamandan. Sıcak Büfe filmimiz vizyona girdi. Keyifli bir film oldu. Levent Cantek yazdı, Serdar Gözelekli çekti. Babadan kalma tostçuları olan iki kardeşin kirli paraya bulaştıktan sonra başlarına gelen hikâyeyi anlatıyoruz. Çekimler için bol bol tost yaptım. 3 haftada çektik. Setin ortasında babamı kaybettim. Bodrum'a gidip toprağa verdim, sonra gelip sete çıkmıştım. İşimizin cilvesi bu. Hayat devam ediyor. Film boyunca çok değişik duygular yaşadım. Biraz kafamı dağıttı çalışmak.
Filmdeki gibi büyük bir para bulsam sahibini ararım herhalde. Çok para mutluluk getirir mi bilemiyorum, anlık getirir. Çalışarak kazandığın az para daha kıymetli.
Beğenmediğim işe evet demek zorunda değilim. İyi geleni kabul ediyorum. Yaptığım işte mutlu olmak istiyorum. Sadece para kazanmak için bir oyunda, bir işte yer almak istemem.
30 yıldır bu işi yapıyorum. Hiç unutulma korkusu yaşamadım. Şansıma da hep uzun işler yaptım. Ayrılsak da Beraberiz dizisi ile başladım 5 yıl 500 bölüm sürdü. Yahşi Cazibe de öyle uzun sürdü. 9-10 yaşındaki çocuklar beni bu işlerden tanıyor, şaşırıyorum.

Avrupa Yakası'na da bir bölüm diye girdim, 65 bölüm devam etti. Şanslı hissediyorum kendimi bu açıdan.
Seyyal Taner'in klibinde de oynadım. Ahu Tuğba'nın arkasında da dans ettim. 18 yaşındaydım. Seyircinin beni tanıması 1996 yılında atv'de yayınlanan İner misin Çıkar mısın yarışmasıdır. Oradan çıkan bir sürü insan vardır. Birinci olmadım ama oradan başka kapılar açıldı. Yalan Rüzgârı diye bir program vardı atv'de, orada başladım sunuculuğa. Kolay olmadı, kazıyarak geldik. Hiçbir işime geç kalmadım. Hâlâ oyuna 3 saat erken giderim. Bir ezan, bir oyun zamanında başlar. O yüzden vaktinde gideceksin. O disiplin çok önemli.
Kızım da konservatuvar okuyor. Bana konservatuvar okuyacağım dediğinde, "Ünlü olmak mı istiyorsun oyuncu mu olmak mı?" diye sordum. Oyuncu dedi, "O zaman git oku" dedim. Ben konservatuvar okuyamadığım için bir ukde vardı içimde, kızımın okumasını çok istedim. Ünlü kızı olduğu için 1-0 geriden başlıyor. Okulda bile çok uzun yıllar sonra öğrendiler benim kızım olduğunu. Onu zor duruma düşürmek istemedim. Kendisi kazandı sınavı, benim katkım yok. İnşallah beraber aynı projede yer alırız.

'KURULUŞ OSMAN'DAN TEKLİF GELİNCE HEYECANLANDIM Oyunculukta torpil bir kere olur, yeteneğin varsa devam edersin. 'Kuruluş Osman'dan teklif gelince inanılmaz heyecanlandım. İçimdeki erkek çocuk uyandı. Yapmalıyım dedim, kılıçlar kostümler falan. 13 bölüm Bizans Prensini oynadım. Ata dokunamazdım, dörtnala at binmeyi öğrendim. Kılıç eğitimi aldım. Ne zaman düşeceğim diye sürekli kafamda kuruyordum çok şükür hiç aksilik olmadı. Düşmeyi bilmek de önemli, atlar da düşmeyi biliyor. Korktuğum kadar yokmuş, hakkını verdim.

'AİLE SAADETİ'NDE TERS KÖŞE ROLDEYİM Aile Saadeti dizisi için sete çıktık. Selçuk Aydemir ile Burak Aksak'ın 11 yıl sonra bir araya gelip çıkardıkları proje bu. Onların ismini duyunca çok heyecanlandım. Çok farklı ters köşe bir roldeyim. Gülmeyeceğim güldürmeyeceğim. Yıllar sonra konağa dönüp miras kavgasında hakkını almaya çalışan adamı oynayacağım. Sıcak bir aile hikâyesi var.
Ebru Cündübeyoğlu ile rol aldığımız Ölün Bizi Ayırana Dek isimli oyunumuz 8 yıldır devam ediyor. 950 oyunu geçtik. Hâlâ kapalı gişe oynuyoruz. 9 kere bilet alıp gelen var. Ebru'yla çok eski arkadaşız, birbirimizi çok iyi tanıyoruz, partnere güvenmek çok önemli.
BABAM BANA 'BOŞ BAŞAK OLMA' DERDİ Ünlü olayım diye yola çıkmadım. Ünlü olmak çok kolay, ünlü olmak için oyuncu olmaya gerek yok. Ünlü olunca hiç başım dönmedi, normal hayatıma devam ettim. Babam 'Boş başak olma' derdi hep bana. Kimseye muhtaç olmadan güzel bir kariyer inşa etmeye çalıştım.
SELİN
İLK ALBÜM MUTLULUĞU YAŞIYORUM İlk stüdyo albümüm 'Tek Kişilik Masa'yı çıkardım. İlk albüm mutluluğu yaşıyorum. Tek kişilik masada oturmak eksiklik değil, yüzleşme, özgürleşme ve kendi gücünü fark etmeyi anlatıyor. 12 şarkı var albümde. Toksik aşklar, yarım kalmış özürler, narsistik kırılmalar ve en nihayetinde gelen farkındalıkla örülü bir albüm oldu. Mabel Matiz, Canozan, Dolu Kadehi Ters Tut ve Sertab Erener gibi isimlerle bu hikâyeyi paylaşabilmek benim için çok kıymetli. Onların varlığı bu sofrayı daha anlamlı ve zengin hale getirdi.
Küçüklüğümden beri ailem sağ olsun müzik aşkıyla beslediler beni. Babam sesimi duyunca üzerime eğildi. 4-5 yaşlarındayken bu kızın kulağı var demiş. Koro, tiyatro ve müzikallerde yer aldım. Ama bunu meslek olarak yapabileceğimi düşünmezdim. Yapabildiğimi gördükçe, inandıkça kendimi başka bir şey yaparken hayal edemiyorum.

Babamın işi sebebiyle İskoçya ve Londra'da yaşadık. 2011'de İstanbul'a dönüp liseyi bitirdim. Sonra 2016'da üniversite için Londra'ya gittim. Pandemiyle beraber İstanbul'a tekrar geldim. Türkçe söylemiyordum hakkını veremem diye. Sonra beste yapmaya başladım. 2021'de ilk Türkçe bestemi yaptım.
Türkçe şarkıları yabancı şarkı gibi söylüyor diye yazıyorlar bana, haklılar aslında ama ben hep yabancı şarkı dinleyerek büyüdüm. Farklı tatlar aldım paletime. Türkçe müziği çok seviyorum. Türkçe coverlarla o algıyı yıktım diye düşünüyorum.
Dedemin müzik bağı çok kuvvetlidir. Yalancı Bahar'ı o söyledi bana. "Yorumlasana, çok yakışır sana" dedi. Hemen babamla yapıp, dijitale koyduk. 8 ay sonra patladı şarkı.
YAPAY ZEKA GERÇEK DUYGUYA GİREMİYOR Şarkılarımın insanlara iyi geldiğini görünce, o tarzda yorumlar alınca çok mutlu oluyorum. Sözleri yaşanmışlıklardan hareketle yazıyorum.
Kendi sözünü yazıp beste yapan bir kesim de var ama teknolojiye de dayanan çok nesil var. Yapay zeka müzik diye bir şey var, korkunç bir seviyeye geldi. İşimi alacaklar diye korkuyorum ama gerçek bir duyguya giremiyor, o beni rahatlatıyor.

DİLARA SÜMBÜL AĞLAMAKTAN GÖZYAŞLARIM KURUDU Sustalı Ceylan dizisinde çok keyifli anılar biriktirdim. Kritik konuları hassas yerden anlattık, kimsenin yüreğini acıtmadan anlatmayı başardık. Kardeşlerim'den sonra yine bu dizide de çok ağladım. Her işte neredeyse çok ağlayan benim. Hatta o kadar çok ki, gözyaşı kanallarım kuruyor fazla ağlamaktan. Mutsuzluğa uyanmayı sevmem, sabah aynaya bakarken motivasyonumu yükseltmek için gülerim. Gülmenin bulaşıcı olduğuna inanıyorum.
'Duy Beni' dizisi çok etkili oldu. Ünlü olduğumu o dizideyken karavana gelen çiçeklerden anlamıştım. Sonra 'Kardeşlerim' geldi. Ama ben ünlü gibi yaşamıyorum. Çok sosyal biri değilim zaten.
9 yıl Latin dansları yaptım. İlk 5 yıl asistandım sonra festivallerde sahneye çıktım. Hevesimi aldım, demek ki tutkum değilmiş.


