Hıristiyan Siyonistler İsrail’i karıştırdılar! Abdullah Muradoğlu

ABD Başkanı Trump, İsrail Büyükelçisi olarak “Hıristiyan-Siyonist” kişiliğiyle tanınan Arkansas eski valisi Mike Huckabee’yi görevlendirmişti. Kariyerine Evanjelik bir rahip olarak başlayan Huckabee, İsrail’in, Netanyahu’nun, Likud Partisi’nin ABD’deki önde gelen destekçilerinden biridir. Huckabee Cumhuriyetçi Parti’den ABD Başkanlığı için bir iki kez aday adayı olmuştu. İsrail ordusu geçtiğimiz hafta Gazze’deki bir Katolik kilisesini bombaladı. Üç kişinin hayatını kaybettiği saldırıda yaralılar

ABD Başkanı Trump, İsrail Büyükelçisi olarak

“Hıristiyan-Siyonist”

kişiliğiyle tanınan Arkansas eski valisi Mike Huckabee’yi görevlendirmişti. Kariyerine Evanjelik bir rahip olarak başlayan Huckabee, İsrail’in, Netanyahu’nun,

Likud Partisi’nin

ABD’deki önde gelen destekçilerinden biridir. Huckabee Cumhuriyetçi Parti’den ABD Başkanlığı için

bir iki kez aday adayı olmuştu.

İsrail ordusu geçtiğimiz hafta Gazze’deki bir Katolik kilisesini bombaladı. Üç kişinin hayatını kaybettiği saldırıda yaralılar da var. İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da Siyonist yerleşimciler ABD vatandaşı bir Hıristiyan Filistinliyi de döverek öldürdüler. Saldırıları “

terör eylemi

” olarak niteleyen Huckabee Batı Şeria’da saldırıya uğrayan eski bir Hıristiyan köyünü de ziyaret etti.

Tam da bu sırada Huckabee ile İsrail İçişleri Bakanı

Moşe Arbel

arasında bir kriz yaşandığı ortaya çıktı. Krizin sebebi, Netanyahu Koalisyonu’ndaki “

Şas

” partisinden Arbel’in yönettiği Bakanlığın yıl başından bu yana Amerikalı Evanjelik hıristiyan kuruluşların mensuplarına vize vermemeydi. Bu kuruluşlardan birisiyse, her yıl “Kudüs Yürüyüşü” düzenleyen, bazı ülkelerin büyükelçiliklerinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınması için lobi faaliyetleri yapan, yanı sıra İsrail’e Yahudi göçünü finanse eden

“Kudüs Uluslararası Hristiyan Büyükelçiliği(ICEJ)

idi.

Moşe Arbel’e bir mektup gönderen Huckabee vize sorunu çözülmediği takdirde ABD’ye seyahat etmek isteyen İsraillilere aynı şekilde davranılacağını belirtiyordu. Mektubunda

“Bize düşman muamelesi yapıldığını hissediyoruz”

diyen Huckabee ABD’nin ve Hıristiyan Siyonistler’in İsrail’e yaptıkları hizmetlere dikkat çekiyordu. İsrail’in artık Hıristiyan kuruluşlara kucak açmadığının Amerikan kamuoyuna duyurulmasının talihsizlik olacağı uyarısında bulunan Huckabee mektubunu şu sözlerle noktalıyordu:

“İsrail Devleti’nin gezegendeki en iyi ortağı ve dostu ile kurmak istediği ilişki kesinlikle bu değildir.”

Huckabee mektubunun kopyalarını

Benjamin Netanyahu

, Cumhurbaşkanı

Isaac Herzog

, Dışişleri Bakanı

Gideon Sa’ar

, Stratejik İşler Bakanı

Ron Dermer

ve Meclis Başkanı

Amir

Ohana’ya

da göndermişti. Arbel ise cevabî mektubunda krizin çözümü için çalışacağını, ancak Huckabee’nin mektubu yukarıda isimlere taşımasının hiç de yakışık almadığını belirtiyordu.

İsrail’deki Tevrat okulları öğrencilerinin askerlikten muaf sayılmalarına ilişkin uygulamanın sonlandırılması sebebiyle Şas partisi bakanları istifa ettiler. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamadaysa Hıristiyan Siyonistler’e vize engelinin söz konusu olmayacağı duyuruluyordu.

“

Times of İsrael

” gazetesine sızdırılan mektubunda Huckabee’nin dikkat çektiği en önemli ayrıntıysa İçişleri Bakanlığı’nın İsrail’de faaliyet gösteren ABD menşeli Hıristiyan Siyonist kuruluşlar hakkında “inceleme” başlatmış olmasıydı. “Times of İsrael”de yer alan bir habere göre inceleme “

gizli anti

-

Semitizm veya din değiştirme endişeleri”

nedeniyle başlatıldı.

Ultra-Ortodoks Yahudiler’in Hıristiyan Siyonist misyonerlerin İsrail’deki faaliyetlerini “Anti-Semitik” olarak gördükleri anlaşılıyor. Arbel’in mensubu olduğu “Şas” partisi “Ultra Ortodoks Yahudiler” yahut İbranice’de “Harediler” olarak bilinen kökten-dinci kesimleri temsil ediyor.

Hıristiyan Siyonistler’in “İsrail Hikâyesi”nin sonunda Yahudiler için sadece iki seçenek var: Ya Hıristiyan olacaklar ve cennete gidecekler ya da Hıristiyan olmadıkları takdirde cehenneme gidecekler. Dindar Yahudiler kendilerine biçilen bu rolü son derece aşağılayıcı buluyorlar.

Hıristiyan-Siyonist anlatı özünde Yahudi karşıtıdır. Hikâyenin sonunda Hıristiyanlar üstün geliyor. Siyasî Siyonist Yahudiler için “Hıristiyan Siyonistler”in bu şekilde inanmaları sorun teşkil etmiyor. Zira Hıristiyan Siyonistler Amerikalı Yahudilerden bile daha fazla İsrail yanlısıdırlar. Cumhuriyetçi Parti’nin tabanında önemli bir yekûn teşkil eden Hıristiyan Siyonistler ABD’nin Ortadoğu politikasının İsrail’in çıkarları çerçevesinde şekillenmesinde de rol oynuyorlar. İsrail’in çıkarları için “kullanışlı” olmaya devam ettikleri sürece baş tacıdırlar.

Dünyanın sonu hakkında Hıristiyan Siyonistlerin de, Ortodoks Yahudilerin de kendi kıyamet senaryoları var. Siyasî Yahudi Siyonistlerse daha gerçekçiler. Onlar dünyanın sonuyla değil, İsrail’in bugünkü zamanıyla ilgileniyorlar ve “Goyim” olarak niteledikleri Amerikalı Hıristiyan Siyonistler’in yünlerini kırpmaktan mutlular. Netanyahu da Hıristiyan Siyonistler’in arada bir sırtlarını sıvazlıyor, İsrail’e hizmetkârlıklarının devam etmesi için türlü şirinlikler yapıyor.