HÜLYA GÜLER Lütfen uzatmayın daha THY 2 milyarıncı yolcusunu taşıyacak
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
"Türk Hava Yolları, bundan 20 yıl önce (2003 yılında) yalnızca 65 uçağa sahip filosuyla küresel hava yolu kimliği edinme idealleri olan bir hava yoluyken 2023 sonu itibarıyla 440 uçaklık filosuyla dünyanın en büyük filolarından birine sahip bir hava yolu olmuştur. Türk Hava Yolları, kilometre taşlarından olan 100. uçağını 2006'da, 200. uçağını 2012'de, 300. uçağını 2016'da, 400. uçağını ise 2023'ün başlarında teslim almıştır. Bundan sonraki her 100 uçaklık ilerlemesini ise daha kısa aralıklarla elde edecek ve 5 uçakla başlayan serüvenini 100. yılında 800'ün üzerinde uçakla taçlandıracaktır. Türk Hava Yolları, kurulduğu ilk günden bu yana aynı değerlerle yoluna devam etse de global bir hava yoluna dönüşmeden önce misafirperverliğini, güler yüzünü ve saygılı hizmetini yalnızca 10 milyon yolcu ile buluşturabiliyordu. Bugüne gelindiğinde ise 20 yıl önceye göre 8 katına ulaşan 83,4 milyon yolcu sayısıyla toplumlar için değer yaratan bir hava yolu hâline gelmiştir. 2033 yılında yolcu sayısının, 2023'e göre 2 katına çıkarak 170 milyonu geçmesi beklenmektedir. Türk Hava Yolları, kuruluşunun 90. yılında tarihinin 1 milyarıncı yolcusunu karşılarken, dünya çapına yayılan geniş operasyonlarının göstergesi olarak 2 milyarıncı yolcusuyla bundan yalnızca 8 yıl sonra 2031'de buluşmayı hedeflemektedir."
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız 2023 yılında, Türkiye'nin en güçlü global markası Türk Hava Yolları da 90. Yılını kutluyordu. Cumhuriyet kutlamalarının getirdiği o pozitif rüzgarın etkisiyle kendisinin 100. yılına yani 2033'e göndermede bulunan bir kitap hazırlamıştı. 'Butikten Zirveye 20 Yıl' başlıklı bu kitapta, THY'nin 90 yılı özetleniyor, 2033 vizyonu ve hedefleri paylaşılıyordu. İşte yukarıdaki cümleler THY'nin bu kitapta yer alan 100. yıl hedefleri. Tekrar edelim, Türk Hava Yolları 2023'te 440 olan uçak sayısını 2033'te 800'ün üzerine çıkarmayı planlıyor. Son birkaç gündür devam eden ve açıkçası neye dayandığı belli olmayan tartışmaları okuyunca aklıma bu kitap ve THY'nin 2033 hedefleri geldi.
Bilenler bilir havayollarının uçak satın alım anlaşmaları pek öyle kolay kolay yürüyen işler değildir. Müzakereleri aylar hatta yıllar süren bu alımsatım, iki özel şirket arasında yapılsa bile konu her zaman devlet başkanlarının görüşmelerinde, önemli bir gündem maddesi olarak masaya gelir. Kimi politik çıkarlar ya da açmazlar konuşulurken, uçak siparişleri müzakere başlığı olarak öne sürülür ya da geri çekilir. Uçak üretiminde dünyada dominant iki şirket var. Biri ABD'li Boeing, diğer de Fransız Airbus. Türkiye gibi birçok ülkede havayolları filolarını oluştururken tek bir oyuncuya bağ(ım)lı olmamak için dağılımı dengeli yapmaya çalışırlar. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı ikili görüşmede, Boeing ile hali hazırda devam eden uçak siparişinin masadaki konulardan biri olması kadar doğal bir durum yok. Peki, o zaman biz neden ülkece bu konuyu tartışıyoruz? Masada şimdiden komşularımızı ve insanlık düşmanı ülkeleri telaşlandıran F-35 gibi bir başlık varken, biz neden sağır sultanın bile bildiği-duyduğu THY'nin filo genişletme programını yeni bir konuymuş gibi ele alıyoruz? Böylesine büyük bir siparişi biz neden sanki sıkıntılı bir durum varmış gibi konuşuyoruz? Neden belli; politika üretmeden muhalefet yapılınca, iktidarın her icraatı, ülkenin menfaatine mi değil mi ayırmaksızın böyle anlamsız ve kısır argümanlarla gündeme getiriliyor. Diyeceğim o ki; lütfen uzatmayın, daha THY, iki milyarıncı yolcusunu taşıyacak.


