HÜLYA GÜLER Türkiye’yi merkeze yerleştirecek koridor
SonTurkHaber.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Bu hafta ne NATO, ne BM ne de G20 ya da G8 gibi uluslararası bir liderler zirvesi yoktu ama Washington, rekor sayıda devlet başkanı ağırladı. Önce Azerbaycan ve Ermenistan liderleri ile Beyaz Saray'da görüntü verdi Trump. Ardından Alaska'da Putin ile bir araya geldi. Putin ve Trump'ın bir araya gelişi, ABD ve Rusya liderlerinin 2019'dan bu yana gerçekleşen ilk buluşması olması bakımından önemliydi. Dünyanın neredeyse canlı izlediği buluşmanın en önemli başlığı Ukrayna idi elbette. Ama iki liderin bir araya geldikleri yer de pek manidardı. Konu Ukrayna olunca Zelensky ve Avrupalı abileri de geri durmadılar, tabi. Bu kez Beyaz Saray, bir değil iki değil tam 6 Avrupalı lideri ağırladı. Zelensky'yi de sayarsak Trump, 10 günde 10 liderle bir araya gelmiş oldu. Diplomasi magazinini bir kenara bırakıp bu baş döndürücü temas trafiğinin sonuçlarına bakmak gerekirse; uluslararası kamuoyu sürpriz fikirleri ile diplomatik teamüllerin dışına çıkmasına alışkın olduğumuz Trump'ın, barış için çizdiği pozitif tablolara biraz temkinli yaklaşıyor. Evet, özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasında uzun zamandır çözüm bekleyen meselelere ilişkin tarihi gelişmelere yol açacak anlaşmanın paraflanması önemli bir adım. Putin'in, Zelensky ile masaya oturmaya ilk kez bu kadar yeşil ışık yakması da umut verici. Yeri gelmişken Avrupalı liderlerin Trump'ın karşısında dizildikleri fotoğrafın hafızalara şimdiden yer ettiğini de belirtmek gerek. O kadar ki söz konusu fotoğraf, yorumlaması için ChatGPT'ye en çok sorulan görsel olmuş. ChatGPT de liderlerin hepsinin duruşunu teker teker yorumlamasa da Macron için 'gergin görünüyor' demiş. (Neden acaba!) Sadece fotoğrafa bakınca bile Rusya-Ukrayna barışı sürecinde etkin rol üstlenen Türkiye'nin neden (ve iyi ki) o görüşmede olmadığını anlamak daha kolay. Ama her şeye rağmen, siyasi çevrelerde daha çok konuşulacak bu Beyaz Saray toplaşmasının, Rusya-Ukrayna savaşında müzakerelerin giderek olgunlaştığını ve tarafların barışı ne kadar istediklerini görmemiz açısından işe yaradığını söyleyebiliriz. Gelelim Azerbaycan ve Ermenistan temasları sırasında gündeme gelen Zengezur Koridoru meselesine. Uluslararası medyada Trump Koridoru diye adlandırılan bu proje ile Azerbaycan ile Nahçıvan arasında kara bağlantısı sağlayan Zengezur Koridoru'nun tüm geliştirme hakları 99 yıllığına ABD'de olacak. En azından Trump'ın açıklaması bu yönde ve açıklama daha şimdiden bölgedeki nüfuzlarını zayıflatacak İran'ı ve Rusya'yı rahatsız etti bile. Tüm kesimlerin üzerinde anlaştığı tek konu ise bu koridorun aktif hale gelmesinin Türkiye için anlamlı fırsatlar dizisi sunduğu. Türkiye'nin sadece lojistik değil, güvenlik ve diplomasi açısından bölgede belirecek bu anlamlı fırsatları gerektiği gibi değerlendirilmesinin tek yolu var o da altyapı ve politikalarıyla sürece hazır olması. Dün Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun katılımı ile temeli atılan Kars-Iğdır- Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı, Türkiye ile Azerbaycan arasında kesintisiz yeni bir demiryolu bağlantısı sağlamakla kalmayacak, bölgedeki tüm oluşumlarda Türkiye'yi merkeze yerleştirecek. Trump'ın daha geçen hafta 'niyet'ini ortaya koyduğu Zengezur Koridoru'na ilişkin bizim bugün oraya ulaşan bir demir yolu hattının temelini atacak kadar hazır oluşumuz dikkat çekici. İşte size 'bildiğim tek şans hazır olmaktır' sözüne bir kanıt daha.


