Hürriyet iddianamenin detaylarına ulaştı: Delilleri sağlıklı toplamadılar

İzmir’de 7 sene önce cesedi bulunan ve ‘yüksekten düşme sonucu’ öldüğü kayıtlara geçen Dorukhan Büyükışık’ın cinayete kurban gittiği gerekçesiyle yeniden soruşturma açıldı. Dorukhan’ın ölümüne dair soruşturmada haklarında ‘görevi ihmal’ davası açılan polislere yönelik suçlamaların detayları ortaya çıktı. 16 sayfalık iddianameye göre; cesedin bulunduğu yere gelen olay yeri inceleme ekibi, 389 fotoğraf ve 14 video çekti. Olay yerindeki veriler numaralandırıldı ve kayda alındı. Ancak süreci yakından takip eden baba Ethem Büyükışık, bu ekiplerin delil toplama aşamasında ‘kasti ve ihmali’ davranışları olduğunu belirterek şikâyetçi oldu. Ekipteki polisler soruşturmaya alındı ve detaylı bir bilirkişi raporu hazırlandı. Bu rapor üzerinden devam eden soruşturmada 8 polis hakkında ‘görevi ihmal’ suçlamasıyla 27 Ekim 2024’te dava açıldı.

‘KAMERALAR İNCELENMEDİ’

Hürriyet, bu polisler hakkındaki iddianamenin detaylarına ulaştı. İddianameye göre olay yerini inceleyen polisler, savcının talimatına rağmen ilgili kamera görüntülerini sağlıklı biçimde incelemedi, bunların bir örneğini muhafaza altına almadı. Şantiye içinde ve etrafında aktif olan kameraların tamamını incelemedi. Dorukhan Büyükışık’ın aracının iç ve dış incelemesi esnasında parmak izi ve biyolojik svap çalışması yapmadılar. Cesedin yakınında bulunan iki sigara izmariti ve sigara paketini biyolojik inceleme için muhafaza altına almadılar. Parmak izi tespitine dair çekimleri tekniğine uygun yakınlık ve açılardan yapmadılar. Savcının polislere dair nihai değerlendirmesi de şöyle: “Ölüm olayının aydınlatılması konusunda gösterdikleri ihmaller sonucu dosya kamuoyunda şüpheye yol açtı ve toplumdaki adalet duygusunun zayıflamasına neden oldu.”

CÜNEYT VE EMRE BİLİNMEZİ

Bilirkişi raporunda ve iddianamede açıklığa kavuşturulamayan bir detay ise dikkat çekiyor. Olay yeri inceleme ekibinin çektiği değerlendirilen video kaydında ‘Cüneyt’ ve ‘Emre’ isimleri geçiyor. Ancak incelemelere göre olay yerine görev yapan polisler arasında bu isimlerde kimse yok. İddianameye göre bu kişilerin kim olduğu, kamu görevlisi olup olmadıkları belirlenemedi. Gerçekten orada olup olmadıkları da belirsiz. Bu kişilerin kim olduğu olay yerindeki polislere de sorulmuş. Söz konusu diyaloğun muhatabı olan polis bu konuyu “Komiser, ‘Cüneyt’ değil bana hitap etti. Ben de ‘Emredersiniz’ diye cevap verdim” diye açıklıyor.