IDEF 2025 damga vurdu! Orta Asya’da Türkiye’nin gücü
SonTurkHaber.com, Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Türkiye, IDEF 2025 Uluslararası Savunma Fuarı ile birlikte, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) kapsamında Orta Asya ve Güney Kafkasya’da çok taraflı savunma sanayi işbirliğini kurumsallaştırma yönünde büyük bir adım attı. Avrupa’nın saygın stratejik rapor kuruluşlarından İtalya merkezli Special Eurasia, fuarın jeopolitik etkisini rapor haline getirdi. Rapora göre Ankara, Türk dünyasında savunma alanında ana tedarikçilerden birisi haline gelirken, siyasi koordinatör rolü üstleniyor. Rusya, Çin, İran ve Batı dünyası da bölgedeki rekabetin içindeler. İşte o rapordan çarpıcı başlıklar ve ifadeler:

23 Temmuz 2025’te İstanbul’da düzenlenen IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’na paralel olarak, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin savunma sanayi kurumları ilk kez bir araya geldi. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’dan üst düzey yetkililerin katıldığı toplantılarda çok taraflı savunma iş birliği platformu kurma kararı da alındı. Türkiye bu platformda sadece siyasi koordinatör değil, aynı zamanda İHA ve SİHA gibi insansız hava araçları sistemleri ve mühimmat üretiminde ana tedarikçi rolüne geçmiş durumda. 54 ülkeden katılımın sağlandığı fuarda 141 savunma anlaşması imzalanarak Türkiye’nin savunma ihracat kapasitesini artırma hedefi ciddi anlamda güçlendirildi.
RUSYA-ÇİN-TÜRKİYE REKABETİTürkiye’nin TDT üzerinden bölgesel savunma bloğu kurma girişimi, özellikle Avrasya güvenlik sistemlerine entegre olan Rusya, Çin ve İran tarafından dikkatle izleniyor. Rusya’nın Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ), Çin'in Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi platformlar Ankara’nın girişimini askeri endüstriyel alanda doğrudan rakip olarak değerlendiriyor. Özbekistan ve Kazakistan gibi ülkeler her ne kadar Türkiye’nin büyük rol oynadığı modernizasyon sürecine girmiş olsalar da, büyük ölçüde Rusya ve Çin'den silah temin ediyorlar. İran ise TDT üyesi olmamakla birlikte Tacikistan’da insansız hava aracı üretim tesisleri kurarak bölgede kendi etki alanını genişletmeye çalışıyor.
Savunma işbirliğinin kurumsallaşmasında en büyük zorluklardan biri üye ülkelerin sınırlı savunma bütçeleri ve teknik altyapı eksiklikleri. Kırgızistan'ın Türk yapımı SİHA’ları satın alması dikkat çekici bir örnek olsa da, benzer alımların bütçe sıkıntısı dolayısıyla devam edip etmeyeceği belirsiz. Orta Asya ülkeleri merkezi hükümetlerinin yürütmeyi askeri araçlarla pekiştirme eğilimi gelecekte bütçelerin artacağını işaret ediyor.

ABD ve Avrupa Birliği, bölgedeki savunma hareketliliğini enerji hatları ve ticaret yolları açısından son derece hassas görüyor. Türkiye’nin bu alandaki yükselişi, Batı ittifakında “denge politikası” tartışmalarını yeniden gündeme getirmiş durumda. ABD, Fransa ve Avrupa Birliği bölgede son dönemde ciddi ortaklıklar kurmaya başladı. Öte yandan, İran ve Tacikistan’ın iş birliğini derinleştirme süreci de Ankara’nın Orta Asya’daki yükselen etkinliğine karşı bir dengeleme stratejisi olarak okunuyor.
YENİ DENGE OYUNUIDEF 2025, sadece bir fuar değil, Türkiye’nin kültürel bağlar üzerinden jeopolitik nüfuz stratejisinin de vitrini oldu. TDT çatısı altında savunma işbirliğini kurumsallaştırma çabası, Ankara'nın Batı-dışı bir eksende yeni bir güvenlik mimarisi kurma isteğini açıkça ortaya koyuyor. Bu hedefin hayata geçirilmesi, yalnızca SİHA’ların ve diğer savunma platformlarının satışına değil; aynı zamanda bölge ülkelerinin askeri, ekonomik ve siyasi dengelerini gözeten çok katmanlı bir diplomasiye bağlı. Türkiye'nin silah ihracatıyla “ağ kurucu devlet” olma arzusu hem dostlarını hem de rakiplerini yeni bir denge oyunu oynamaya zorluyor.
Kaynak: Web Özel


