İlk kez gün yüzüne çıktı!
Haber Global kaynağından alınan verilere dayanarak, SonTurkHaber.com açıklama yapıyor.
Atatürk’ün; Kasım 1923 ve Mayıs 1927 geçirdiği iki ayrı kalp rahatsızlığının nedenleri ile yapılan muayene ve tetkiklerin tüm detayları ilk kez ortaya çıktı. Osmanlı Arşivi, Cumhuriyet Arşivi ve Dışişleri Bakanlığı Arşivleri’nde yer alan, tıbbi raporlara göre, Atatürk’ün 1923 yılındaki ilk kalp hastalığına dair bulgular; Dr. Refik Saydam, Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp ve Dr. İbrahim Tali Bey tarafından tespit edildi. Raporlara göre o yıl Atatürk, genel olarak sağlıklı ve enerjik görünüyordu. Ancak bir gün köşkün arkasında aniden rengi solan Atatürk, terlemeye başlarken, “Arkadaşlar, kendimi iyi hissetmiyorum” dedi. Büyük Önder, önce bir kayanın üzerine oturdu ancak yanındakilerin endişesi üzerine ayağa kalkarak, “Merak etmeyin, geçti, iyiyim” dedi. Ne var ki, Atatürk, nefes darlığı ve halsizlik çekiyordu. Dr. Refik Saydam, yanında bulunan kalp uyarıcı ilaçlar ve morfin uygulayarak belirtileri hafifletti. Büyük Önder, 2 gün sonra, yine öğle yemeğinden sonra bahçede yürürken daha hafif bir atak yaşadı. Bunun üzerine İstanbul’dan Prof. Dr. Neşet Ömer Bey (İrdelp) Ankara’ya çağrıldı.

Prof. Dr. Neşet Ömer Bey tarafından Atatürk’e kapsamlı fizik muayene yapıldı. Muayene bulgularında kalp ve akciğerlerde herhangi bir patoloji saptanmadı; kan basıncı normal ölçüldü. 28 Kasım 1923’te gerçekleştirilen muayenenin ardından laboratuvar test sonuçları 3 Aralık 1923’te çıktı. Ancak sonuçlar olumsuzdu. Dr. Neşet Ömer Bey, Atatürk’ün durumunu aşırı çalışma ve yorgunluğa bağlı “sinirsel ağrı” olarak değerlendirdi. Atatürk birkaç gün istirahat ederken, doktorlar, iklim değişikliği için Akdeniz kıyılarına gitmesi tavsiye etti. Ayrıca tütün ve kahve tüketiminin azaltılması da önerildi. 6 Aralık 1923’te ciddi tedavi sürecine karar veirldi. Atatürk, bu tavsiyeler doğrultusunda 31 Aralık 1923’te eşiyle birlikte İzmir’e giderek 50 gün Göztepe’de kaldı.
KRİZ ŞİDDETLİYDİİkinci kalp krizi ise Mayıs 1927 sonunda meydana geldi. Büyük Önder, göğsünde ve sol kolunda şiddetli ağrı hissedince, “Bu ağrıyı buradan alın” dedi. Dr. Refik Saydam ve Dr. İsmail Arar, derhal müdahale ederken, Dr. Neşet İrdelp ise Ankara’ya çağrıldı. Atatürk, o dönem Nutuk üzerinde 30 saate varan aralıksız çalışma temposu içerisindeydi. Atatürk’ün kalp hastalığına dair bulgular ise; Dr. Refik Saydam, Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp, Dr. Asım Arar, Prof. Dr. Friedrich Kraus ve Prof. Dr. Ernst von Romberg tarafından saptandı. Tıbbi raporda ise şunlar yer aldı: "Atatürk, 23 Mayıs 1927 gece yarısı şiddetli bir kalp krizi geçirdi. Göğüs ağrısı ilaçla hafifletildi ancak göğüste sıkışma ve rahatsızlık devam etti. 28 Mayıs gecesi 40 dereceye kadar çıkan ateş ve titreme ile ardından terleme başladı. Ertesi gün hafif yorgunluk ve baş ağrısı yaşadığı kaydedildi. Göğüsten sol kola yayılan şiddetli ağrılar 3 gün içinde 3 kez tekrar etti."
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Arif Hüdai, Tarih Anabilim Dalı’ndan Mahmut Bolat ve Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden İbrahim Etem Çelik tarafından; "Atatürk’ün Kalp Hastalığı: Nitel Bir Araştırma” başlığıyla yayımlanan belgelere göre, Atatürk'ün fizik muayene ve laboratuvar bulguları ise şöyle kayda girmişti: "1923’teki kalp krizinde tansiyon 140/90 mmHg, 1927’de ise 145/90 mmHg olarak ölçüldü. Muayenede, her 20-40 normal kalp atımı arasında bir ekstra atım tespit edildi. Kalp ve aortun normal büyüklükte, Sol akciğer alt bölgesinde ise bir yıldır devam hırıltılı sesler mevcut. Ayrıca bacak reflekslerinde azalma saptandı. Ateş sonrası yapılan kan yayması testi negatif çıktı."
SİGARA VE ALKOL YASAĞIGün yüzüne çıkartılan raporlarda şu ifadeler de yer alıyor: "Durum, hafif miyokard enfarktüsü olarak değerlendirildi. Morfin enjeksiyonu yapıldı ve iki ay boyunca iyot tedavisi uygulandı. Kesin istirahat, sigara ve alkol yasağı getirildi. Diyet olarak ise süt ve sebze ağırlıklı beslenme önerildi. Ancak 4 Haziran’dan itibaren, sigarayı bırakmanın etkisiyle başında ağırlık hisseden hastaya günde 6 sigara ve 3 fincan kahveye izin verildi"

1927 tarihli gözlem raporunda ise doktorların Atatürk için kullandıkları ifadeler şöyle: “Hasta 46 yaşında olup, iki hafta önce göğüs ortasında başlayıp sol kola yayılan şiddetli ağrı yaşadı ve bu ağrı iki kez tekrar etti. Aile öyküsünde, babası genç yaşta ani hastalıktan, annesi ise 65 yaşında kronik aortit sonucu kalp yetmezliğinden ölmüştür. Aşırı sigara kullanımı ve düzenli alkol tüketimi mevcuttur. Son 9 yıldır ağır fiziksel ve zihinsel yorgunluk şikayeti bulunmaktadır."
Kaynak: Web Özel


