Islak termometre sıcaklığı nedir ve neden önemli?
T24 sayfasından alınan verilere göre, SonTurkHaber.com bilgi veriyor.
İklim değişikliğinin sıcak hava dalgalarını daha güçlü ve daha sık hale getirdiği artık iyi biliniyor. Kuzey yarımkürede yaz aylarının başlamasıyla birlikte Avrupa'nın büyük bir kısmı, ABD'nin bazı bölgeleri ile kuzeydoğu Asya'da sıcaklıklar mevsim normallerinden çok daha fazla.
Bu, özellikle yaşlılar, çocuklar ve hastalar için sağlık riski oluşturuyor.
İspanya'nın meteoroloji servisine göre, 28 Haziran'da El Granado kasabasında 46°C ile Haziran için yeni bir sıcaklık rekoru kırıldı. Ayrıca bu ayın, şimdiye kadarki en sıcak Haziran olduğu söylendi.
Ancak rakamlar yanıltıcı olabilir. Yüksek sıcaklıklar, düşük nem oranına sahip kuru ülkelerle (örneğin orta Kanada), nemli iklimlerde (örneğin Basra Körfezi çevresinde) aynı "hissi" vermez ve aynı derecede tehlikeli değildir.
İşte burada, ısı ve nemin potansiyel olarak ölümcül kombinasyonunu ölçmenin bir yolu olarak ıslak/yaş termometre sıcaklığı devreye giriyor. Peki ıslak termometre sıcaklığı nedir ve nasıl çalışır?
Islak termometre sıcaklığı nedir?
Herkes "sıcaklık" kelimesini bilir. Termometre havanın ne kadar sıcak olduğunu söyler.
Islak termometre sıcaklığı, ısı ve nem kombinasyonunun etkisini, yani havada ne kadar nem veya su buharı olduğu ölçer.
Bunu nasıl ölçeriz?
En basit haliyle, termometre bir pamukla ya da ince bezle sarılır. Sonra üzerine su püskürtülür ve ıslatılır.
Bu, suyun buharlaştığı sıradaki sıcaklığın ne olduğunu söyler. Bu su, ısı sıcaklığını beraberinde götürür, buharlaşarak sıcaklığı düşürür. Bu sıcaklık "ıslak termometre sıcaklığıdır".
Neden önemli?
İnsanlar terleyerek serinler: Ciltten atılan su, fazla vücut ısısını götürür ve buharlaştığında, bu ısıyı da alır.
Bu işlem kuru bölgelerde iyi çalışır, ancak gerçekten sıcak, nemli bölgelerde çok daha az etkili olabilir.
Dışarıdaki sıcaklık vücut sıcaklığına yakınsa, nem yüksekse, terleyerek serinlemek zordur.
Bunun nedeni, havanın daha fazlasını alamayacak kadar nemle yüklü olması ve bu nedenle terin buharlaşmasının yavaşlamasıdır.
Aşırı durumlarda, hiç terleyemeyiz ve bu da ölüme yol açabilir.
Science Advances dergisinde yayımlanan 2020 tarihli bir çalışma, "35°C'lik ıslak termometre sıcaklığının üst fizyolojik sınırımız olduğu ve çok daha düşük değerlerin ciddi sağlık etkilerine sebebiyet verdiğini" buldu.
Isı ve nemin birleşimi 35C°C'lik bir ıslak termometre sıcaklığının üzerindeyse, insan vücudu çevreye ısı yaymayı bırakır. Organlar çalışmayı durdurabilir ve ölümcül bir etkisi olabilir.
Bu durumdaki insanlar klimaya erişemezse, birkaç saat içinde ölebilirler.
Gölgede, giysisiz ve içme suyuna sınırsız erişimi olan, dinlenen ve sağlıklı kişiler bile hayatta kalma mücadelesi verir.
Ancak nadiren uzun süreler boyunca veya geniş alanlarda 35°C ıslak termometre sıcaklığına ulaşmıştır.
Yine de durum her zaman böyle olmayabilir.
Peki küresel ısınma?
Hava ne kadar sıcaksa, o kadar fazla nem tutabilir. Dolayısıyla küresel sıcaklıklar arttıkça, ıslak termometre sıcaklıklarının yükselmesine neden olacak daha fazla nem görmemiz muhtemeldir.
2020 Science Advances araştırmasına göre, dünyanın belirli bölgelerinde, Güney Asya ve Basra Körfezi gibi, aşırı sıcaklık/nem kombinasyonları son 40 yılda iki katına çıktı.
Araştırma, küresel ısınmayı sınırlamak için hiçbir önlem alınmazsa bu tehlikeli seviyelerin çok daha yaygın olacağını ve çok daha uzun süreceğini öngörüyor.
Ancak 35°C eşiğine ulaşılmasa bile, ıslak termometre sıcaklıkları sıcak hava dalgalarının yaşam için en büyük tehdidi nerede oluşturduğunu ve kimin en fazla risk altında olduğunu gösterebilir.
"Örneğin Hindistan'da inşaatta, teslimatta çalışanlar işlerini yapmak için dışarı çıkmak zorundalar. Maaşları iklimden bağımsız olanların aksine, geçimlerini sağlamanın başka bir yolu yok" diyor Indian School of Business'ta Araştırma Direktörü Anjal Prakash.
Bu bilgi hayatları nasıl kurtarabilir?
Islak termometre ölçümleri, hangi alanların yaşamı tehdit edecek seviyelere geldiğini anlamamıza yardımcı olur ve hükümetler uyum sağlamak için harekete geçebilir.
"Örneğin, tahminler bazı alanlarda ıslak termometre sıcaklıklarının on yıl içinde 35C'ye ulaşmasının muhtemel olduğunu gösteriyorsa, hükümetler erken uyarı sistemleri kurarak, okul saatlerini değiştirerek ve belirli soğutma önlemleri benimseyerek uyum sağlayabilir" diyor Profesör Prakash.
Daha kötüye gidecek mi?
Bilim insanları küresel sıcak hava dalgalarının artmasından giderek daha fazla endişe duyuyor.
2022'de Güney Asya'nın yoğun bir sıcak hava dalgası yaşadı. Hindistan ve Pakistan rekor kıran sıcaklıklar gördü. Yeni Delhi'de sıcaklık 50C'ye kadar ulaştı.
Prof. Prakash BBC'ye "Pakistanlıların dışarı çıktıklarında kendilerini ateşle çevrili gibi hissettiklerini söylediklerine dair hikayeler okudum. Sıcak havayı böyle tanımlıyorlar" dedi.
2023 yaz sıcak hava dalgası Avrupa'nın çoğunu, özellikle Yunanistan, İtalya, İspanya, Türkiye ve Kıbrıs gibi Akdeniz çevresindeki ülkeleri etkiledi. Sıcaklıklar bazı bölgelerde gündüzleri 40-45C'ye ulaştı.
2023'te rekor seviyedeki küresel sıcaklıklar, Kanada ve ABD'deki yoğun sıcak hava dalgalarından ve orman yangınlarından, Doğu Afrika'nın bazı bölgelerinde uzun süreli kuraklığa ve ardından sellere kadar dünyanın büyük bir bölümünde birçok aşırı hava olayının yaşanmasına katkı sağladı.
2024'teki küresel ortalama sıcaklıklar, sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1,55C daha yüksekti.
Birleşmiş Millerler (BM) Meteoroloji Örgütü'ne (WMO) göre, son on yıl (2015-2024) şimdiye kadar kayıtlara geçen en sıcak dönemdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "2024'teki kavurucu sıcaklıklar, 2025'te çığır açan iklim eylemleri gerektiriyor" dedi.
"İklim felaketinin en kötüsünden kaçınmak için hala zaman var. Ancak liderler şimdi harekete geçmeli."


